Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da, işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde mahkum edilen Arsen Cepparov’a karşı yöneltilen suçlamanın dayandığı kanıtın sahte olduğu tespit edildi. Avukat Ayder Azamatov, bağımsız uzmanların davadaki temel kanıt olan ses kaydının montaj olduğunu ortaya çıkardığını açıkladı.
Rusya, Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla her türlü aşağılık yöntemlere başvuruyor. İşgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde mahkum edilen Arsen Cepparov’a yöneltilen suçlamaların montaj edilmiş ses kaydına dayandığı ortaya çıktı. Kırım Dayanışması sivil teşkilatına konuşan avukat Ayder Azamatov, bağımsız uzmanların davadaki temel kanıt olan ses kaydının montaj olduğunu tespit ettiğini ancak davayı gören mahkemenin ve temyiz başvurusunu gören mahkemenin ilgili uzman raporunu incelemeyi reddettiğini açıkladı.
2016 yılında Cepparov’a karşı açılan davanın siyasi tutsağın FSB (Rusya Federal Güvenlik Servisi) görevlisi ile yaptığı konuşmasının ses kaydına dayandığını aktaran avukat, söz konusu ses kaydının yasaları ihlal ederek elde edildiğini belirtti. Azamatov ses kaydında 4 montaj belirtisini tespit edildiği için söz konusu kaydının geçersiz sayıldığını dolayısıyla Cepparov’un serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
Cepparov’un davasını gören Kuzey Kafkasya Bölge Mahkemesi, mahkemeye geç ulaştırılmasını bahane ederek bağımsız uzmanlar tarafından hazırlanan ses kaydı raporunu dava dosyasına eklemeyi reddetti. Temyiz mahkemesinin de hiçbir açıklama yapmadan söz konusu raporu incelemeyi reddettiğini belirten avukat, 15 Şubat 2022 tarihinde Rusya Yüksek Mahkemesinde bir kere daha ses kaydının sahte olduğunu kanıtlamaya çalışacağını aktararak, “Temyiz şikayetimizin Yüksek Mahkeme hakimleri tarafından rasyonel, tarafsız, kapsamlı ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini ve Arsen Cepparov hakkında alınan kararın iptal edilmesini umuyorum.” dedi.
YALTA GRUBU DAVASIRusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) görevlileri, 2015 yılının 11 ve 12 Şubat tarihlerinde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da “terör örgütüne” mensup oldukları şüphesiyle birçok kişinin evinde arama yaptı. Yapılan aramalar sırasında birçok kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların bir kısmı aynı gün serbest bırakılırken, Emir Üsein Kuku, Vadim Siruk, Enver Bekirov ve Muslim Aliyev mahkemeye çıkarıldı.
Kırım’daki Rus mahkemesi tarafından, 12 Şubat’ta yapılan duruşmada, sözde “terör eylemlerinde” bulunmakla ilgili dava kapsamında gözaltına alınan 4 gencin tutuklu kalmalarının gerekçesi olarak, tanıklara baskı yapabilecekleri veya gizlenebilecekleri ileri sürülerek evlerinde bulunmalarının mümkün olmaması gösterilmişti. Böylece mahkeme Enver Bekirov, Emir Üsein Kuku, Vadim Siruk ve Muslim Aliyev’in tutuklu kalmalarına karar verdi.
Rus kolluk kuvvetlerince, 8 Nisan 2016’da Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Yalta bölgesi Kızıltaş (Krasnokamenka) köyünde aramalar düzenlendiği, aramalar sonrası iki Kırım Tatarı Refat Alimov ve Arsen Cepparov’un tutuklandığı bildirilmişti. Dönemin sözde Kırım Savcısı Natalya Poklonskaya, genç adamların Rusya’da yasak olan Hizb-ut Tahrir örgütünün üyesi olmakla suçlanarak gözaltına alındığını açıkladı.
İşgalciler tarafından Emir Üsein Kuku, Vadim Siruk, Enver Bekirov, Muslim Aliyev, Refat Alimov ve Arsen Cepparov olmak üzere 6 Kırımlı Müslüman hakkında zorunlu psikiyatri muayenesi yapılması kararı verildi. Kırımlı Müslümanlar ayrıca Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 278. Maddesi gereğince “Şiddet Kullanarak İktidarı Ele Geçirme Veya İktidarı Elde Tutmak”la suçlandığı belirtildi.
Kasım 2019’da Rus mahkeme Muslim Aliyev’i 19 yıl, İnver Bekirov’u 18, Emir Üsein Kuku ve Vadim Siruk’u 12 yıl, Arsen Cepparov’u 7 yıl ve Refat Alimov’u 8 yıl hapis cezasına çarptırdı.