Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki nehir ve göller kurumaya devam ediyor. Yarımadanın güneyinin en uzun nehri sayılan Soğuk Su (Suuk Su) nehrinin su seviyesi Aralık ayındaki yağışlara rağmen hızla azalıyor.
Rus işgali altındaki Kırım’da su sorunu gündemde kalmaya devam ediyor. İşgalci yönetimin bilinçsiz su tüketimi dolayısıyla yağan yoğun yağışlar bile yarımadanın su sorununu hafifletmiyor. Güvenlik nedeniyle adının gizli kalmasını isteyen yerli etnograf, Kırım’ın güneyinin en uzun nehri olan Soğuk Su nehrindeki su seviyesinin yükselmediğini anlattı.
2014'TEN BU YANA KIRIM'DAKİ SU SORUNUUzman, Kırım’daki nehirlerin beslenemediğini belirterek, “İşgalci yönetimin 2014’ten sonra yarımadanın çeşitli yerlerinde açtığı derin su kuyularından dolayı yeraltı sularının seviyesi önemli ölçüde düştü. Bu yüzden şu an kuru toprak suyu sünger gibi çekiyor. Yağışlardan gelen su yeraltı sulara gidiyor. Dolayısıyla yağmur suyu ve kaynak sularıyla beslenen nehirler beslenemiyor.” dedi.
İŞGALCİLER AZAK DENİZİ ALTINDAKİ SU KAYNAKLARINA GÖZ DİKTİDaha önce Kırım’ın sözde Başkanı Sergey Aksyonov, Azak Denizi’nde tatlı su arama çalışmalarına başlandığını duyurmuş ve denizin altında büyük tatlı su rezervlerinin bulunduğunu ileri sürmüştü. Öte yandan, Kremlin tarafından işgal altındaki Kırım’a “sorumlu” olarak atanan Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin, Azak Denizinde tatlı su arama çalışmaları kapsamında Temmuz ayında sondaj kuyularının açılacağını açıklamıştı. Ancak işgalciler, Haziran ayında Azak Denizi altında bulunan suyun Kırım’ın su şebekeleri için uygun olmadığını açıkladı.
DENİZ SUYU ARITMA SİSTEMLERİ PAHALIYA PATLAYACAKBunun dışında Kırım’ın sözde yönetimi, yarımadadaki su sorununu arıtma sistemleri inşa ederek çözeceğini ileri sürmüştü. Fakat uzmanlar, Kırım’da deniz suyu arıtma sistemleri inşa etmenin Rusya’ya çok pahalıya patlayacağını belirtiyor. Uzmanlara göre, Kırım’da deniz suyu arıtma sistemleri inşa etmek için Rusya yönetimi, savunma bütçesinin yaklaşık yüzde 25-30’unu harcaması gerekiyor.
KIRIM’IN İŞGALİNDEN SONRA UKRAYNA ANAKARASINDAN YARIMADAYA SU TEDARİKİ KESİLDİ!Rusya, Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.
1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.
Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.
KIRIMOĞLU: SU SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN KIRIM’I MAHVEDECEKLERKırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki su sorunu çözme girişimlerinin, yarımadanın ekolojisini olumsuz etkileyeceğini ifade etmiş; işgalcilerin Kırım’da yeni su kuyuları açarak, yarımadayı mahvedeceğini vurgulamıştı.
İşgalci yönetimin, su sorunu çözme yöntemlerini değerlendiren Kırımoğlu, “Şu anda yeraltı suyu çıkarmak için yeni kuyu açılmasına ağırlık veriyorlar. İlk olarak yeraltı suyu rezervleri sınırsız değil ve tüm Kırım’a suyla sağlamaya yetmeyecektir. İkinci olarak, Kırım’ın ekolojisi için büyük tehdit oluşturuluyor. Tatlı su çıkarıldıktan sonra oluşan boşluklara deniz suyu dolduruluyor ve tüketimi uygun olmayan çeşitli kanalizasyon suları dolduruluyor. Bu da toprağın tuzlanmasına yol açıyor.” ifadelerini kullandı.