Aybala POLAT QHA Ankara
Vatan Kırım'dan geçtiğimiz 200 yıl boyunca yaşanan zorunlu göçler nedeniyle milyonlarca Kırım Tatarı farklı ülkelerde yaşamak ve hayatlarının farklı ülkelerin vatandaşları olarak devam ettirmek mecburiyetinde kaldılar. Başka ülkelerin vatandaşları olarak yaşadıkları ülkelerde faydalı ve başarılı insanlar olmayı başarmalarının yanı sıra büyük çoğunluğunun Kırım'a olan bağlılıkları ve Kırım'da yaşama mücadelesi veren soydaşlarına olan destekleri de devam ediyor.
Her biri farklı alanlarda kendilerini geliştiren ve ellerinden gelen işlerle de diaspora çalışmalarına katkı sağlayan Kırım Tatarları, pek çok yeni ve işlevsel sivil toplum kuruluşunun da yapılanmasını sağladılar. Ticari konularda etkinlik gösteren Kırım Tatarlarını bir araya getiren ve iş insanları arasında sinerji oluşmasını sağlayan TURKSİD de bu yeni sivil toplum kuruluşlarından bir tanesi.
Kırım Haber Ajansı olarak TURKSİD’in kurulmasında değerli hizmetleri bulunan ve kurucu başkanlığını yapan ve Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının bir gönüllüsü bir iş insanı olan Ertan Baştuhan’ı yakından tanımak istedik. Ertan Baştuhan ile yaptığımız mülakatta, ailesini, Kırım Tatar sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarını ve TURKSİD'İ konuştuk. İşte o söyleşimiz...
Ertan Bey, bize kendinizden ve ailenizin Kırım ile olan bağından bahseder misiniz?
Şehremini'nde 23 Nisan 1961 yılında semtinde doğdum. Şehremini, İstanbul’da Kırım Tatarlarının en yoğun olduğu semtti. Dedem ve babaannem, Kırım'dan göç eden ailelerin çocuklarıymış. Dedemin ailesi çöl tarafı dedikleri Gözleve’den, babaannem ise Bahçesaraylı bir aileye mensup. Babaannemin babası Zincirli Medrese’de hocalık yapmış, lakapları "Çelebiler" diye geçiyor. 1870’li yıllarda Kırım’daki zor şartlardan dolayı Romanya’nın Dobruca bölgesine gelmişler ancak daha sonra dedem henüz 5 yaşındayken de Türkiye’ye göç etmişler. Dedemin babası ve annesi daha sonra Türkiye’deki zor şartlardan dolayı tekrar Dobruca’ya geri dönmek durumunda kalmışlar ve orada vefat etmişler. Dedem onlarla Romanya'ya dönmeyerek Türkiye’de kalmış.
"ŞEHREMİNİ'NDE BABAMIN DOĞDUĞU EVDE DÜNYAYA GELDİM"Babaannemin ailesi de Kırım’dan Türkiye’ye göç etmiş. Erkek kardeşi Türkiye’de subay olmuş, birçok savaşa katılmış. Dedem ve babaannem Türkiye’de tanışarak evlenmişler. İki kızları ve babamla beraber üç erkek evlatları olmuş. Babam 1936 yılında İstanbul Şehremini’de doğmuş. Ben de babamın doğduğu o evde dünyaya gözlerimi açmışım.
Hayatınız nasıl şekillendi?
İlkokulu Uzun Yusuf İlkokulunda okudum. Daha sonra Çapa Ortaokulunda öğrenimime devam ettim. Ortaokulda sınıfımızın üçte biri Tatar ailelerin çocuklarından oluşuyordu. Liseyi Bakırköy Ticaret Lisesi’nde okudum. Ancak üniversiteye gitmeyi çok istesem de Türkiye’deki sağ-sol olaylarından dolayı devam edemedim. 1982 yılında askere gittim. Askerden döndükten sonra babamın yanında ticaret hayatına atıldım. 1988 yılında Nilay Hanım ile evlendim. 1990 yılında Batuhan, 1998 yılında Burak adında iki oğlum oldu.
Kırım Tatarı olmak hayatınızda nasıl bir etki yaptı?
Kırım Türkleri Derneği İstanbul Şubesi ile 1985 yılında tanıştım. Dernekle tanışmak benim hayatımın dönüm noktası oldu. Dernekteki çalışmalara katılmaya başladım. Kırım'dan Türkiye’ye okumaya gelen öğrencilere yardımcı olmak önemli görevlerimizden bir tanesiydi. Dönem dönem Kırım Türkleri Derneği İstanbul Şubesinde yönetim kurulunda görevler aldım.
Yakın bir zamanda Ukrayna hükümetinin Kırım Tatarlarına tanıdığı diaspora kimliğini de aldım, bu kimliğin sağladığı haklarla daha etkin çalışmalar yürütmeye çalışıyorum. Ayrıca Emel Kırım Vakfı yönetim kurulu üyesiyim, vakfımızın amacına yönelik faaliyetlerinin yürütülmesi için tüm arkadaşlarımızla beraber emek veriyoruz. İlk zamanlardan beri Kırım’a sık sık ziyaretler yaptım. 3. Kırım Tatar Kurultayı'nda da oradaydım. Sayın Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile tanıştım. Kendisini tanıdıkça ve Kırım için katlandığı çilekeş hayatını öğrendikçe, bizim yaptıklarımızın onun hayatı yanında bir hiç olduğunu gördüm. Kendisini her zaman sevgi saygı hayranlıkla izledim. Mustafa Ağa, hepimiz için olduğu gibi benim için de bir idol olmuştur.
Demsu Gıda Genel Müdürü olarak iş insanı kimliğiniz de var. Bu alanda Kırım ile ilgili nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Özel hayatımda da iş hayatımda da hiçbir zaman Kırım'ı unutmadım. Kırım için hayallerim vardı. Fakat Rusların 2014 yılında Kırım’ı işgal etmesi ile hayallerim yıkılmıştı. Ancak bizim Vatan Kırım mücadelesine olan inancımız zorluklara rağmen kaldığımız yerden devam etmemizi sağlıyor. Yeni şartlar içerisinde halkımız için neler yapacağımızı düşünmeye başladık. Sayın Mustafa Kırımoğlu ile sık sık görüşür, konuşuruz.
Yine İstanbul’a geldiği bir günde iş adamlarının örgütlenerek Kırım davasına daha fazla yardımcı olabileceğini anlattım, desteğini istedim. Sağ olsun o da bu konuda her zaman destek olacağını söyledi. Böylece 2019 yılının Kasım ayında İstanbul’da çok kıymetli iş insanlarımızın ve camiamızın ileri gelenlerinin katıldığı görkemli bir açılışla TURKSİD’i kurduk, yani "Türkiye Ukrayna Romanya Kırım Sanayici İş İnsanları Derneği'ni".
İlgili haber: TURKSİD’den İstanbul’da görkemli açılış
TURKSİD'in kurulmasındaki amaç nedir?
TURKSİD, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan ve dünya üzerinde pek çok ülkeye göç ederek yerleşmiş bulunan Kırım Tatarlarının başta Türkiye olmak üzere yaşadıkları diğer ülkeler ve bu ülkelerin halkları arasında ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel bir köprü işlevini yaygınlaştırmak ve bu alanlardaki dostluk ve işbirliğini geliştirmek maksadıyla kuruldu. Bu amaçla sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek verilmesi temel çalışmaları arasında bulunuyor. TURKSİD'in faaliyet alanında bulunan ülkelerde insani, sosyal, ekonomik ve kültürel yardımlarda bulunması, toplumsal barışa ve topyekûn kalkınma amaçlı projelere destek vermesi, toplumsal gelişim için sağlık, eğitim, turizm, ticaret, spor ve diğer sosyoekonomik alanlarda projeler gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Şu anda TURKSİD’in başkanlığını yürütüyorum. TURKSİD diasporadaki Kırım Tatar iş insanlarımızı bir araya getiriyor. 2019 yılı Aralık da ayında Romanya’nın Köstence şehrinde ilk temsilciliğimizi açtık. 2020 yılı Şubat ayında Ukrayna’nın Kiev şehrinde de yine çok ses getiren bir törenle ikinci temsilciliğimizi açmış olduk. Daha sonraki süreçte Amerika, Hollanda ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de temsilciliklerimizi oluşturduk. Pek çok iş kolundan iş insanı dostlarımızla derneğimizin etki alanı gün geçtikçe genişliyor. Öyle ki kısa zamanda İstanbul, Sakarya ,Düzce, Ankara, Bursa Eskişehir, Antalya, Adana Tekirdağ illerinde temsilciliklerimiz açıldı.
Gelecek günlerde diasporamızın güçlü olduğu diğer ülkelerde de; Bulgaristan, Polonya, Litvanya, Moldova ve Macaristan gibi temsilcilikler açmak için çalışıyoruz. İnşallah Özgür Kırım Tatar Cumhuriyetini Rabbim bize nasip eder. Bizler de vatanımız ve milletimiz için canı gönülden çalışıp çok iyi yerlere geliriz. Her şey "Özgür Kırım" için…