Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın "Nahçıvan'dan Azerbaycan'a geçiş için koridor oluşmasına (Zengezur/Megri Koridoru) izin vermeyeceğiz" şeklindeki açıklamasını değerlendirdi.
Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın "Nahçıvan'dan Azerbaycan'a geçiş için koridor oluşmasına (Zengezur/Megri Koridoru) izin vermeyeceğiz" şeklindeki açıklamasını değerlendirdi.
EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, yaptığı açıklamada Paşinyan’ın akıl sağlığından şüphe ettiklerine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: “Azerbaycan ordusunun zaferiyle sonuçlanan Karabağ Savaşı sonrası çaresizlik içerisinde anlaşmaya mecbur olduğunu açıklayan Paşinyan, diğer yandan da dünyaya barış mesajları vermişti. Bölgenin istikrarı adına, bir hafta önce diyaloğa hazır olduklarını söyleyen Paşinyan’ın koridor açıklaması ile tekrar tezat içerisine girmiş olması, ruh sağlığının bozuk olduğu izlenimini ortaya koymaktadır. Türkiye ile Azerbaycan’ın bölgede istikrarı ve güvenliği sağlama gayretleri, akılcı yaklaşımları takdir toplarken, diğer yandan ruh sağlığından şüphe ettiğimiz Paşinyan’ın bölge adına tutarsız adımlar atması yapay krizden başka bir şey olmadığına inanmaktayız.”
Paşinyan’ın “Zengezur/Megri Koridoru” açıklamasının, klasik Ermenistan diasporasının söylemleriyle uyuştuğunu, geçmişte de buna benzer birbiriyle çelişkili söylemlerde bulunulduğuna da dikkat çeken Hikmet Eren, Türkiye ile Azerbaycan’ın birlikte hareket ederek Karabağ’da istikrarı sağlayacaklarına inandıklarını, söz konusu koridorun mutlaka açılacağına vurgu yaparak: “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ne kadar uğraşsa da Zengezur Koridoru’nun kısa sürece açılacağına olan inancımız tamdır. Zaten anlaşmalara göre atılması gereken adımda budur.”
PAŞİNYAN: ANLAŞMAYA MECBURDUMKarabağ Zaferi’nin ardından Azerbaycan ile Rusya liderleriyle imza altına alınan anlaşmanın en önemli maddelerinden biri de Zengezur Koridoru’nun açılmasıydı. Ermenistan tarafı, Rusya’nın öncülüğünde ve 10 Kasım 2020 tarihinde yapılan anlaşmayı bütünüyle kabul ederken, Paşinyan ise anlaşma sonrası buna mecburdum ifadesini kullanmıştı. Söz konusu anlaşmaya göre, Ermenistan'dan Karabağ'a ulaşımı sağlayan yola karşılık, Azerbaycan-Nahçıvan bağlantısı için koridor açılacak, Türk ve Rus barış gücü bölgeye konuşlanacaktı. Anlaşmadaki Azerbaycan ve Türkiye lehine olan en önemli madde koridor ile ilgili olandı ve Paşinyan’ın bunu kabul etmesi Ermenistan’da halkı sokağa dökmüş, istifası dahi istenmişti.
ERDOĞAN: KORİDOR SİYASİ MESELEGürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ Savaşı'nın ardından bölgenin durumuna ilişkin görüşme gerçekleştirmiş ve diyalog talebinde bulunmuşlardı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Garibaşvili ile Paşinyan’ın açıklamasının ardından şu değerlendirmelerde bulunmuştu: “Bu koridorun açılıp - açılmaması meselesi siyasi bir mesele. Tayyip Erdoğan'la görüşme arzu ediyorsan burada belli adımların atılması gerekli. Görüşmelere kapalı değiliz. Görüşmeleri yaparken onların olumlu yaklaşım göstermek suretiyle adımları atması lazım. Gürcistan Başbakanı'nın diyalog talebini bana ulaştırması eğer bu konuda gerçekten samimiyse ben de samimiyetimi gösterir ve diplomasiyi burada başlatırız. İnşallah burada olumsuzluk değil olumlu yaklaşım baş gösterir.”
DİYALOĞA HAZIRIZ DEMİŞTİÖte yandan Paşinyan bu açıklamasından daha bir hafta önce “her türlü diyaloğa hazırız” demiş ve şu ifadelere yer vermişti: "Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi, Ermenistan-Türkiye demiryolu ve karayollarının yeniden açılması konusunda diyalog fırsatı görüyoruz. Biz böyle bir diyaloğa hazırız. Genel olarak bölgemizi batıyı doğuya, kuzeyi güneye bağlayan bir kavşak haline getirmekten bahsediyoruz. Bölgedeki barış ve istikrar bizim uzun vadeli stratejimizdir. Kendimizi bu sorunu çözmekten sorumlu görüyoruz. Barış, istikrar ve iş birliğinin ilan edilebilmesi kolay ve arzu edilen hedeflerdir. Ancak bunların gerçekleşmesi makul, pragmatik çabalar gerektirir ve Ermenistan da bu tür çabalara hazırdır.”