DQTK Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar: Rusya’nın karşısında 2014‘ten farklı olarak kararlı bir Ukrayna duruyor

DQTK Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar: Rusya’nın karşısında 2014‘ten farklı olarak kararlı bir Ukrayna duruyor

Haber Giriş Tarihi: 23.02.2022 18:20
Haber Güncellenme Tarihi: 23.02.2022 18:20
https://www.qha.com.tr/

Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar, Rusya-Ukrayna gerilimine ilişkin yayımladığı açıklamada, Ukrayna’nın yakın tarihine dair notlar paylaştı. Bayar, Ukrayna’nın 2014’teki Kırım işgaliyle yaklaşan savaşın farklı sonuçlarını ele aldı.

Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri, Av. Namık Kemal Bayar, Rusya'nın saldırgan politikaları ile Ukrayna ile oluşan gerginlik ve Putin Rusyası'nın Donbas'taki Rus yanlısı ayrılıkçıları tanıması kararını içeren ayrıntılı bir basın açıklaması yayımladı. Bayar, açıklamada, “Ukrayna'nın 2014 yılında gerçekleşen Kırım'ın işgali sırasında işgalci Rusya ordusuna karşı tek bir kurşun atmadan yarımadayı teslim edişi bugün yaşamakta olduğumuz Ukrayna Rusya geriliminin çatışmaya evrilmesi aşamasında sıkça dile getirilerek Ukrayna'nın mutlak olarak görülen müstakbel mağlubiyetine bir gösterge olarak stratejist, analist, uzmanlarca ileri sürülmektedir" değerlendirmesini yaptı.

"BUGÜN RUSYA'NIN KARŞISINDA FARKLI BİR UKRAYNA DURUYOR"

Yapılan açıklamanın tam metni şöyle:

Ukrayna'nın 2014 yılında gerçekleşen Kırım'ın işgali sırasında işgalci Rusya ordusuna karşı tek bir kurşun atmadan yarımadayı teslim edişi bugün yaşamakta olduğumuz #Ukrayna-#Rusya geriliminin çatışmaya evrilmesi aşamasında sıkça dile getirilerek #Ukrayna'nın mutlak olarak görülen müstakbel mağlubiyetine bir gösterge olarak stratejist, analist, uzmanlarca ileri sürülmektedir. Söz konusu analizlere bir miktar farklı açıdan yaklaşmak gerektiğine inanarak tembel Türk stratejist, analist ve uzmanlarının kaale alacağına inanmadığım bazı ayrıntılar vererek arzulamadığımız ama davullarını çalarak yaklaşan savaşın pek de 2014 Kırım işgali gibi olmayacağı kanaatimi paylaşmak istedim. Hafızası hâlâ yerinde olanlar hatırlayacak ki 2014'te Kırım işgal edildiğinde Ukrayna'da Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in müstebit ve mafyatik idaresinin son günleri yaşanıyordu. Donbas doğumlu etnik Rus kökenli Yanukoviç, Donbas mafyasının lideriydi ve cumhurbaşkanı seçildikten sonra çetesinin idaresini oğluna havale etmişti. Ancak biz meseleye bu açıdan bakmayacağız. Viktor Yanukoviç, Ukrayna Cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren Rusya yanlısı siyasetini kökleştirme ve Ukrayna'yı Moskova kuklası bir devlete dönüştürme çabalarına girişti. Bu noktada bir devletin gücü ve sağlamlığı için hayati olan iki kurumda yaşananları burada örnekleyeceğim. Yanukoviç'in Rusya yanlısı siyaseti kökleştirmek için Moskova lehine devşirdiği hayatî kurumlardan biri Ukrayna İstihbarat Teşkilatı (SBU-Ukrayna Güvenlik Servisi) idi. 2014 yılında Yanukoviç devrildiğinde Ukrayna İstihbarat Teşkilatı personelinin yarıdan fazlasının etnik Rus kökenli olduğu ve pek çoğunun maaşını dahi Rusya'dan aldığı raporlandı. İkinci hayatî kurum ise elbette Ukrayna ordusu idi. Kırım'ın işgal edildiği 2014 yılının Şubat ayında Ukrayna ordusunun personel kadrosu 121.500 personel idi ve resmî raporlara göre bu kadronun sadece 44 bini silah altındaydı. Aynı raporlar 2014 Şubat ayında 44.000 mevcut askerin sadece 12.500'ünün harp eğitimi almış, muharebeye hazır güç olduğunu da tespit ediyordu. Dünya Bankası'nın resmî sitesinden alınan raporlara baktığımızda Ukrayna'nın ortalama yıllık askeri harcama bütçesinin 1995-2010 yılları arasında 2 milyar dolar iken Rusya yanlısı Yanukoviç'in Cumhurbaşkanı olduğu 2010-2014 yılları arasında 1,5 milyar dolara indiği 2020 yılı sonunda ise 4,12 milyar dolara yükseldiği görülür. Yine Dünya Bankası'nın resmî verilerine göre daha dramatik bir tablo askeri personel kadrolarında görülüyor. 1995-2003 yılları arasında ortalama 403.000 olan silahlı kuvvetler mevcudu, 2006-2012 yılları arasında 215.000'e indiriliyor. Rusya yanlısı Yanukoviç döneminde bu sayı dramatik bir şekilde 121.500'e düşüyor ve bu mevcudun niteliğini de yukarıda açıkladık. Ukrayna ordusunun mevcudu bu verilere göre 2019 yılı sonu itibarıyla 311.000'e ulaşmış. Ukrayna'nın yakın tarihine ait bu resmî veriler ve raporlar, Rusya yanlısı bir yönetimin kendi ülkesini Rusya'nın işgaline ne derece hazırlayabileceğinin esaslı bir delili olarak karşımızda tüm açıklığıyla duruyor. 2014 yılında Ukrayna halkı topyekûn direnişe geçip ipleri eline almasaydı, Rusya 8 yıl önce Ukrayna sorununu çözmüş olacaktı. Bugün ise Rusya'nın karşısında 2014'tekinden en azından daha derli toplu bir ordu ve çok daha dirençli, kararlı bir Ukrayna halkı duruyor.

KIRIM TATAR HALKININ ANA VATANI KIRIM SEKİZ YILDIR RUS İŞGALİ ALTINDA

İşgalci Rus askerleri Kırım’a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Sekiz yıl önce sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı. Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUMRus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol’ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı. Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi ve Ukrayna’ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu’na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım’ın işgalinden sonra Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.YARIMADADA 8 YILDIR BASKI VE ZULÜM DEVAM EDİYORRus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014’ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.