Biden-Şi Jinping görüşmesi: Çin'in tarafını seçmesi için bir fırsat

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ABD Başkanı Joe Biden’ın 28 Mart tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Jinping ile görüşeceği belirtildi. Açıklamada "Bu görüşme, Biden'ın Şi'nin nerede durduğunu değerlendirmesi için bir fırsat. Çin'in söylemlerinde net bir duruş ya da Rusya'ya yönelik net bir kınama yok" ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ABD Başkanı Joe Biden’ın 18 Mart tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Jinping ile görüşeceği belirtildi. Açıklamada "Bu görüşme, Biden'ın Şi'nin nerede durduğunu değerlendirmesi için bir fırsat. Çin'in söylemlerinde net bir duruş ya da Rusya'ya yönelik net bir kınama yok" ifadeleri kullanıldı.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, 17 Mart 2022 tarihinde düzenlediğin günlük basın toplantısıda, Ukrayna’daki savaşın durması için Rusya üzerindeki uluslararası baskıyı artırmayı hedefleyen ABD Başkanı Joe Biden’ın 18 Mart tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cinping ile telefon görüşmesi yapacağını duyurdu.

UKRAYNA'DAKİ SAVAŞ VE KARŞILIKLI ENDİŞELER GÖRÜŞÜLECEK

Jen Psaki, görüşmede iki lider ülkeleri arasındaki rekabetin, Ukrayna’daki savaşın ve karşılıklı endişeleri barındıran diğer konuların ele alınacağını belirtti.

ÇİN'İN RUSYA'YA YARDIMI ÖNEMLİ BİR ENDİŞE KAYNAĞIDIR

Çin'in Rusya'ya, Ukrayna'ya saldırıları konusunda yardım etmesine ilişkin endişelerinin yüksek seviyede olduğunun altını çizen Psaki, "Rusya yabancı bir ülkeyi işgal ederken, Çin'in buraya herhangi bir şekilde yardım etmesi önemli bir endişe kaynağıdır ve bunun sonucu olur" dedi.

ÇİN'İN NEREDE DURDUĞUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN FIRSAT

Çin'in Ukrayna konusunda net bir söyleminin olmadığına dikkat çeken Jen Psaki, "Bu görüşme, Biden'ın Şi'nin nerede durduğunu değerlendirmesi için bir fırsat. Çin'in söylemlerinde net bir duruş ya da Rusya'ya yönelik net bir kınama yok" ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, dün İspanyol Mevkidaşı José Manuel Albares ile telefon görüşmesi yapmıştı. Wang Yi, ülkesinin Ukrayna’daki krizin tarafı olmadığını, yaptırımlardan etkilenmek istemediğini belirtmişti.