Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Yunan gazeteci Kostas Papachlimincos’un sorularını yanıtladı. Yunanistan ile Türkiye ilişkileri ve son dönemde yaşanan mevcut durumla ilgili kendisine yöneltilen bir soruya ise Dendias,Yunanistan tezlerine atıf yaparak tekraren Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Deniz Hukuku vurgusu yaparken, " 'Açık yara' olarak kalan Kıbrıs meselesini de unutmayalım" dedi.
"KIBRIS MESELESİNİ UNUTMAYALIM"
Bakan Nikos Dendias, kendisine yöneltilen "Türkiye’deki ölümcül depremin üzerinden dokuz ay geçti. Bu dönemde Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde iyileşme işaretleri görülüyor. Bu zamanla devam edebilir mi? Bu süre zarfında ulusal hava sahamızın aşırı uçuşları ve ihlalleri durdu mu?" sorusunu; "Türkiye’nin depremden etkilenen bölgelerine yaptığım ziyaret, o günden bu yana ikili ilişkilerimizde sahada da görülen bir gerilimin azalmasına olanak sağladı. Uzun bir süre devam eden bir “fırsat penceresi” görevi gördü." şeklinde cevaplandırdı. Dendias şöyle devam etti:
"Elbette aramızdaki sorunların tamamı sihirli bir şekilde çözülmedi ve geçmişteki gerginlikler ortadan kaldırılmadığı sürece geçmişin gerilimine geri dönme riski de ortadan kalkmadı. Sonuçta, aramızdaki tek farkın çözümüne yönelik diyaloğun somut bir sonuç alabilmesi için, onu baltalamayan özel bir tutum da gerekiyor. "Açık yara" olarak kalan Kıbrıs meselesini de unutmayalım. Ankara ilişkilerimizde gerçek bir sayfa değişikliği görmek istiyorsa, Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Deniz Hukuku rehberliğinde ne yapması gerektiğini, eylemini ve gerekçesini biliyor. Yunanistan bu durumda yanıt vermeye hazır. Ancak her durumda, özellikle geniş bölgemizdeki mevcut hassas jeopolitik dengelerde rehavete izin verilemez."
YUNANİSTAN'IN SİLAHLANMASI KENDİSİ DIŞINDA AVRUPA HUKUKUNA DA BAĞLI
"Silahlanma açısından yakın gelecekte öncelikler neler? Üç yeni Donanma korvetine ilişkin karar ne zaman verilecek ve hangi kriterler daha ağır basacak?" sorusuna ise Bakanın cevabı, “Açıklanan silahlanma programı uygulanıyor, ancak hem operasyonel ihtiyaçlar hem de bütçe kısıtlamaları nedeniyle öncelikleri olduğu açık. Daha önce de söylediğim gibi Yunanistan, Yunan halkının fedakarlıkları sayesinde güçlü bir Silahlı Kuvvete sahip ve bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Tüm programları aynı anda uygulayabilmek bir hayalin gerçekleşmesi olurdu ama anladığınız gibi bu gerçekçi değil. Silahlanma programlarının uygulanmasında kendi istek ve ihtiyaçlarımızın yanı sıra bürokratik prosedürler ve Avrupa Hukuku gibi dış faktörlerin de devreye girdiğini dikkate almalıyız. Yeni Korvetlerin programı ise, değerlendirme kriterlerine ve yetkili Genelkurmay Başkanlığının kararlarına bağlıdır" şeklinde oldu.
YUNANİSTAN SİLAH SİSTEMLERİNİ ÜRETMEK, TÜKETMEK VE SATMAK İSTİYOR
Papachlimincos’un "Son yıllarda ülkenin yürüttüğü silahlanma programlarına yerli savaş endüstrisinin katılımı konusunda büyük tartışmalar yaşanıyor. Güçlendirilebilir mi ve nasıl? Ayrıca defalarca 'savunma yeniliği'nden bahsettiniz." sorusuna karşın bakan şu ifadeleri kullandı:
"Savunma sanayimizi güçlendirmek ve inovasyonu teşvik etmek ana hedeflerimizden ikisi ama aynı zamanda ülke olarak yanıt vermemiz gereken önemli bir zorluk. Bu doğrultuda ülkemizin giderek kalıcı silah sistemleri tüketicisi, üreticisi ve ihracatçısı olma fırsatını sağlayacak bir ekosistemin oluşturulmasını destekliyoruz. Amacımız, İsrail, BAE, İngiltere ve Fransa ziyaretlerimde, 2015’te gerçekleştirdiğim toplantılarda da ele aldığım konuyu, yerli savunma sanayisinin yararına olacak şekilde diğer ülkelerle teknik bilgi alışverişinde bulunmak üzere gelecekte iş birliğimizi güçlendirmektir. Odak alanlarımız arasında yapay zeka, siber güvenlik, ağ merkezli girişimler, yani yeni ortaya çıkan savunma ve güvenlik ekosistemi yer alıyor. İlgili mevzuat taslak aşamasındadır. Halihazırda Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde yeniliğin teşvik edilmesi alanıyla titizlikle ilgilenen yeni bir Ofis kurulmuş ve faaliyet göstermektedir.
Savunma sanayii alanındaki mevcut duruma bakıldığında, Hava Kuvvetlerine ait 83 adet F-16’nın VIPER seviyesine modernizasyon programı gibi, EAB tarafından tam zamanında uygulanan önemli ekipman programları bulunmaktadır. Ama çok büyük sorunların görüldüğü, spesifik müdahalelerle çözmeye çalıştığımız programlarımız da var"