Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki iftarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan kanaat önderleri, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve akademisyenlerle bir araya geldi.
Türkiye Cumhurbaşkanı burada yaptığı konuşmada, "Etnik köken istismarı yapanları da inanç istismarı yapanları da dış güçler adına taşeronluk yapanları da Allah ıslah etsin, hepsine de Rabbim hak yolunu göstersin diyorum. Şu mübarek günlerde kan döken, can alan, insanların hayatını zindana çeviren hiç kimsenin bu milletle, bu topraklarla, bu ülkeyle en küçük bir bağı, en küçük bir ilişkisi olamaz. Aynı şekilde hemen yanı başımızdaki Suriye'de ramazan ayında kan akıtan, katliamlar gerçekleştirenler yalnızca Müslümanların değil, topyekun insanlığın düşmanıdır” dedi.
“Bunların bedelini ödeyecekler”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'li belediyelere yönelik ise şunları kaydetti: "Onlar eline geçen parayı 'Ben dağa nasıl ulaştırırım, Kandil'e nasıl ulaştırırım?' bunun gayreti içerisindeler ama bugünler onların iyi günleri, onu söyleyeyim. Bunların bedelini ödeyecekler ve devlet bütün bunların arkasını hassas bir şekilde takip ederek, bunlara gerekli olan bu bedeli ödetecektir. Çünkü tüyü bitmemiş yetimin hakkını, sen terör örgütlerine çeşitli hilelerle gönderemezsin."
"Dünyada tüm gücünü zulümden, çatışmadan, savaştan, kandan, acıdan alan karanlık bir ittifak vardır" ifadesini kullanan Erdoğan "Bu karanlığın gerisinde yüzyıllardır süren gizli açık sömürgecilik düzeni vardır, insani ve iktisadi kölelik vardır. Bu ittifakın emrine girerek ülkemizi ve bölgemizi bu güçlerin taşeronluğu altında yönetmek isteyenler, topraklarımızı kurtarmak değil sömürge haline getirmek, insanları özgürleştirmek değil köleleştirmek peşindeler” diye belirtti.
"Hiçbir alan boş bırakılmayacak, hiçbir iftira cevapsız kalmayacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elinde silahı olan, karşısında güvenlik güçlerimizi bulacak, bunu böyle bilsinler. Silahıyla can alanın arkasında duran siyasetçi, belediye başkanı, sivil toplum kuruluşu mensubu karşısında idari birimlerimizi, savcılarımızı, hâkimlerimizi bulacak. Yurt dışında aynı yalanları pazarlamaya çalışanlar karşılarında diplomatlarımızı, bu konularla ilgili çalışan sivil toplum kuruluşlarımızı bulacak. Hiçbir alan boş bırakılmayacak, hiçbir iftira cevapsız kalmayacak, hiçbir yalan gerçeğin ışığından kaçırılmayacak." ifadelerini kullandı.
"8 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Devlet, meseleyi suhuletle, kimsenin burnu kanamadan, kimse acı yaşamadan çözsün diye her türlü çabayı gösterdi, göstermeye gayret ediyor. Şehitlerimiz oldu. Şu anda yaklaşık 600 civarında şehidimiz var ama 8 bine yakın da etkisiz hale getirilen terörist var. Bu bir mücadelenin sonucudur” diye konuştu.
Konuşmasında, ayrıca terör örgütüne yönelik operasyonların tamamlandığı bölgelerdeki rehabilitasyon çalışmalarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Şu anda 11 ilçe, 1 il, buralardaki operasyonlar neticesinde ortaya çıkan tablo bu haliyle kalmayacak. Şu anda ilgili bakan arkadaşlarımız, tüm ilçe ve ilde, alt yapı çalışmalarına başladılar ve buraları temmuzun başından sonraki dönemle mukayese edilmeyecek bir güzelliğe kavuşturacaklar”
Erdoğan, kanaat önderlerinden de bir beklentisi olduğunu ifade ederek "Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Sizler buraların kanaat önderlerisiniz ve sizin duruşunuz birçok şeyi değiştirir. Namuslular namussuzlar kadar cesur olmazsa vay bizim halimize, o kadar ve bunu yapacağınıza inanıyorum” diye konuştu.
"Onların anladıkları dilden konuşmak gerekirdi, öyle de yaptık"
“İşte görüyoruz ki bu örgüte silah bıraktırmak için çalışması gerekenlerin kendileri ellerine silah almışlar. Elleri kolları silahla, bombayla dolu olarak karşınıza dikilen kişilerle artık musafaha yapmak için kolunuzu, elinizi uzatamazsınız. Onlara anladıkları dilden konuşmak gerekirdi, nitekim de öyle yaptık” diye belirten Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemiz ve bölgemiz kendi tarihine, kendi kültürüne, kendi inancına, kendi topraklarına yabancı başka projelerin ürünü olan bu yapıdan artık tamamen inşallah kurtulacaktır. Bunların bölgede 30-35 yılı bulan müktesebatlarında sadece acı vardır, kan vardır, gözyaşı vardır. Ne bölge insanı için ne ülke için hayırlı tek bir hizmetleri, tek bir icraatleri yoktur. Ağızlarından ülkenin ve bölge halkının hayrına çıkmış tek bir söz bulamazsınız. Sadece yalan, sadece iftira, sadece istismar, sadece ideolojik saçmalıklardan ibaret bu yapı en büyük zararı bölge halkına verdi, vermeye devam ediyor."
"Arabasının arkasında terör örgütüne silah taşıyanlar bu ülkede milletvekili olamaz"
“Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu unutmadık” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kim, hangi yanlışı yaparsa yapsın onunla hukuk sınırları içinde mücadele edilmesi gerekiyor ve bunu yapacağız. Devlet olarak bu istismarların önüne geçmek için gereken yasal düzenlemeleri çıkarmaya başladık. Dokunulmazlıkları kaldırdık. Ne diyordu o terör örgütünün arkasında olduğu parti? 'Getirin dokunulmazlıkları kaldıralım’ peki şimdi niye kaçmaya başladınız? Niye kaçıyorlar? Çünkü bu bir suçluluğun ifadesidir. Arabasının arkasında terör örgütüne silah taşıyanlar bu ülkede milletvekili olamaz. Tabutlarda silah taşıyanlar bu ülkede milletvekili olamaz. Sözde mezarlarda yargı ofisleri kuranlar bu ülkede samimi olamaz. Örgütün emrine girmiş olan siyasetçi görünüşlü elemanları çok yakında yargının önüne çıkacak, hesabı verecekler.”