Kırım’ın Rusya tarafından işgali Polonya’da Kırım Tatar tarihine büyük ilgi doğurdu. Halkın dramatik tarihi ile ilgili konular Polonya basınında daha çok yer almaya, bilimsel müzakere konuları olmaya başladı. Polonya’da ikamet eden Kırım Tatarlarına göre Polonyalılar onlarca yıl Rus işgalcilerden zarar gördüğü için Kırım Tatarlarının acısını paylaşıyor, ülkede Kırım Tatar meselesine ilginin olması ise AB’nin diğer ülkelerinde de bu meseleyle ilgilenmeleri için teminat oluşturuyor.
Kırım Tatar sürgününün 71. Yıldönümü arifesinde Polonya’da sürgün şehitlerinin anısına Ukrayna ile dayanışma marşı yapıldı. Etkinlik katılımcıları, Kırım Tatar halkının trajik hayatından günümüz dramatik olaylarından ayrı ele almanın mümkün olmadığını vurguladı.
Ukrayna’daki son olayları konu alan kitabın yazarı Polonyalı gazeteci Wojciech Mucha, Varşova’da yapılan söz konusu etkinlik sırasında yaptığı konuşmada Kırım’ın kime ait olduğunu hatırlatarak, “Birincisi, Kırım Ukrayna’dır, ikincisi, Donbas Ukrayna’dır, üçüncüsü ise, Ukrayna Avrupa’dır. 2013 yılının sonunda üniversite öğrencileri Maydana çıktığı zaman Balkan savaşından bu yana en büyük siyasi çatışmanın başladığını tahmin bile etmiyordu” dedi.
Etkinliğin diğer katılımcıları, Kırım Tatar halkına destek eylemleri düzenlemeye devam edeceklerini kaydettiler ve “Kırım Ukrayna’dır sloganları attılar. Söz konusu slogan Ukraince, Lehçe ve Kırım Tatarca olmak üzere üç dilde söylendi.
Polonya’da yaşayan Kırım Tatarları, daha bir yıl önce Polonyalıların Kırım’ın köklü halkı Kırım Tatarları hakkında çok daha az bilgiye sahip olduklarını kaydediyor.
Helsinki İnsan Hakları Grubu Varşova ofisinde çalışan Lenur Kerimov, “Polonya Kırım Tatarları hakkında bilgiler öğrendi. Daha önce Kırım Tatar konusu Polonya basınında, müzakerelerde yer almıyordu. Bu durum Kırım’ın işgaliyle birlikte değişti. Polonya'da geçen senen Lech Wałęsa adına ilk ödülün Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na verilişi çok önemli oldu.
Kerimov, Kırımoğlu’na ödülün verilmesinin Polonya toplumunda büyük yankı uyandırdığını kaydetti.
Polonya gibi büyük Avrupa ülkesinin Ukrayna’nın AB’deki bir nevi avukatı olduğunu, Kırım Tatarları için de çok şey yaptığını kaydeden Kerimov, Kırımoğlu’nun ödül aldığı sırada Avrupa liderleriyle ve Barack Obama’yla görüştüğünü, bunun uluslararası düzeye çıkma imkanı olduğunu ifade etti.
Polonya Uluslararası Dayanışma Vakfı’nda çalışan Nedim Üseinov ise Kırım Tatar sürgününü konu alan ilk sinema filmi Haytarma’nın Polonya’da gösterilmesinin sıradan Polonya halkının Kırım Tatarlarına bakışını çok etkilediğini belirtti. Üseinov, sinema salonlarından sonra filmin en önemli milli televizyon kanalı TVP1’de gösterildiğini kaydederek, “Prime time kuşağında bu film gösterildi ve Polonyalıların çoğu Kırım Tatar halkının trajik yaşamını gördü. Bu sayede Polonyalıların çoğunun Kırım’daki durumun farkında olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Birkaç yıl boyunca Kırım’da yaşayan işgalden sonra Polonya’ya dönüş yapan sivil toplum erbabı Pavel Kazanetskiy ise Ukrayna’nın, işgal edilen topraklarda ülkesine sadık kalan vatandaşlarını unutmaması gerektiğini kaydetti. Kazanetskiy, Kırım’da sadece Kırım Tatarlarının kendini Ukrayna vatandaşı olarak hissetmediğini bu nedenle Kırım’ın “Ukraynalılığı” için mücadelenin sadece Kırım Tatarlarının üzerine yüklenmemesi gerektiğine dikkati çekti.
Kırım Tatarlarının durumu hakkında Avrupa’da sadece sürgün yıldönümü vesilesiyle hatırlanmaması halinde Kırım’ın yine Ukrayna’nın bir parçası olacağı fikrini paylaşan Üeyinov, Avrupalı teşkilatların,etkinliklere işgal nedeniyle Kırım’ı terk etmek zorunda kalan Kırım Tatarlarını daha çok iştirak etmesini sağlaması gerektiğini belirtti.