Türkiye Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Brüksel saldırısı ve bu tür saldırılardan sonra karşımıza sistematik olarak çıkan bir başka konu da Müslüman karşıtı duyguların tahrik edilmesi, siyasete alet edilmesi, İslamofobik söylemlerin güç kazanması. Bunu Brüksel saldırısından sonra yine gördük" diye konuştu. Kalın, şunları söyledi: "Bu konularda siyasi liderlerin, dini liderlerin, toplum önderlerinin, basının, kanaat önderlerinin büyük bir siyasi sorumluluk içinde hareket etmesi gerekir çünkü Müslüman karşıtı söylemler sadece DAEŞ gibi, El Kaide gibi aşırı terör örgütlerinin elini güçlendirir, onlara malzeme sağlar."
"Bu olsa olsa barbarlıktır, ondan öte bir şey değildir"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Pakistan'daki terör saldırısı ile ilgili olarak da konuşan sözcü Kalın, "Lahor'da meydana gelen saldırıyı üstlenen grubun amaçlarının orada kutlama yapan Hristiyanlar olduğu şeklindeki açıklamaya atıfla, bu terör saldırısını tekrar en sert şekilde kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Müslüman, Hristiyan, Sünni, Şii olsun veya hangi etnik, dini gruptan, mezhepten olursa olsun masum insanların böyle katledilmesi asla ve asla kabul edilemez. Hele bu din adına İslam adına yapılıyorsa, şunu herkesin bilmesi gerekir ki bunun ne bizim dinimizde ne inancımızda ne kültürümüzde hiçbir karşılığı yoktur. Bu olsa olsa barbarlıktır, ondan öte bir şey değildir" diye konuştu.
Kalın İsrail'in vatandaşlarına yönelik Türkiye ile ilgili uyarısına da değinerek "Ülkeler zaman zaman bu tür saldırılar olduğunda çeşitli güvenlik değerlendirmeleri yaparlar, kısıtlı ve geçici olmak üzere bu tür seyahat uyarılarında bulunurlar" diye belirtti. Kalın, "Burada teröristleri sevindirecek tarzda hayatı adeta askıya alan, kilitleyen tavırlardan tabii ki kaçınmak gerekir. Bu bütün ülkeler için geçerli. İsrail bağlamında söylemiyorum bunu. Genel olarak zaten terörün yapmak istediği şeylerden bir tanesi bu, hayatı askıya aldırmak, dondurmak, gündemi belirlemek. Buna izin vermemek lazım, bu ancak teröristleri sevindirir" şeklinde konuştu.