Sırpların gerçekleştirdiği Srebrenitsa Soykırımı'nda katledilen kurbanların cenazeleri bugün öğle namazından sonra defnedildi. Toplu mezarlardan çıkarılarak kimliği tespit edilen 14 cansız bedenin cenazesi daha soykırımın 29. yılında cenaze töreniyle Potoçari Anıt Mezarlığı'na götürüldü.
Boşnak Müslümanların cenazeleri savaşta Birleşmiş Milletler (BM) askerlerinin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasından çıkarıldıktan sonra kılınan cenaze namazının ardından anıt mezarlığa getirildi. Gözyaşlarını tutamayan kurbanların yakınları ve soykırımın tanıkları, cenazeleri omuzlar üzerinde taşıdı.
Defnedilen kurbanlardan Hasib ve Camil Efendic kardeşlerin akrabası Muhamed Efendic, Anadolu Ajansına (AA) konuştu. Duygularını dile geiren Efendic, soykırımda çok sayıda aile üyesini kaybettiğini söyledi.
Efendic, öldürülen Hasib ve Camil Efendic’in yaşlı insanlar olduğunu belirterek, “Babamın amcaları olur kendileri, evlerinin bahçesinde öldürüldüler. Ben küçüktüm, konvoyla gittim buradan, buradakilerin birçoğu ormanlardan geçti. Babamı, dedemi, iki amcamı, teyzemi kaybettim. Her yıl buraya gelmek benim için çok zor.” ifadelerini kullandı.
6 BİN 765 MÜSLÜMAN BOŞNAK SOYKIRIMDAN SONRA DEFNEDİLDİ
Bugün Potoçari Anıt Mezarlığı'na defnedilen isimler şu şekilde sıralandı:
“Beriz Mujic, Hamed Salic, Hasib ve Camil Efendic kardeşler, Mehmed Krdzic, Sabrija Omic, Musan Siljkovic, Sakib Harbas, Ahmet Jasarevic, Nevres Salihovic, İbrahim Salkic, Midhat Basic, Hajdin Mustafic, Latif Mandzic.”
Böylelikle her sene toprağa verilen Müslüman Boşnakların sayısı 6 bin 765’e yükseldi.
SREBRENİTSA SOYKIRIMI
1992’de Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Bosna Hersek, 3 buçuk yıl süren bir savaşa sahne olacaktı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’nın, can güvenliği tehlikesi yaşayan 25 bin sığınmacıya yuva olması bekleniyordu. Ancak, burası binlerce insana mezar oldu.
Tarihler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde Srebrenitsa’yı korumakla yükümlü Birleşmiş Milletler Temsilcisi Hollandalı Albay Ton Karremans ve 400 kişilik sözde Hollandalı Barış Gücü askeri, bölgeyi Sırpların eline teslim etti.
Sonradan “Bosna Kasabı” olarak anılacak olan savaş suçlusu Sırp Komutan Ratko Mladiç, bir ilkokulun öğretmenler odasında atılan imza ile Srebrenitsa’da Müslümanların katledilmesi için Sırp güçlerine emir verdi.
Evlerinden “Elleriniz yukarıda dışarı çıkın, bir şey olmayacak” sözleriyle çıkarılan Müslüman Boşnaklar, o gün ölüme yürüdü. Kadınlar ve erkekler birbirinden ayrıldı. Tecavüze uğrayan kadınların çocukları ve eşleri ise dağlarda, ormanlarda kurşuna dizildi.
Yaşanan insanlık ayıbını örteceğini düşünen Sırplar katliamın izini silmek için öldürülen Boşnakların kemiklerini toplayıp toplu mezarlara gömdü. Yetmedi, uydu görüntüleriyle toplu mezarları gizlemeye kalktılar. Katledilen Boşnakların ahını duyan mavi kelebekler mezarların başında kanat çırpmaya başladı. Böylelikle katliamın kanıtları bir bir ortaya döküldü.
Lahey Uluslararası Adalet Divanı, Srebrenitsa’da yaşanan katliamı, 2007 yılında soykırım olarak nitelendirdi. Bosna kasabı Mladiç ve katliamdan sorumlu Sırplar, savaş suçlusu olarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Müslüman olduğu için katledilen 8 bin 372 kimliği tespit edilen Boşnakın, kemikleri her sene katliamın yıldönümünde Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnediliyor.
Katliamın acısı yürekleri kanatsa da bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in şu sözleri akıllara geliyor:
“Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır”