Rusya'nın NATO ülkelerine yönelik askeri planlama ve stratejisi ortaya çıktı.
Financial Times tarafından ele geçirilen gizli belgeler, Rusya'nın Deniz Kuvvetlerini, nükleer kapasiteli füzelerle Avrupa'nın derinliklerindeki stratejik hedefleri vurmak üzere eğittiğini ortaya çıkardı.
HEDEFLER ARASINDA AZERBAYCAN VE TÜRKİYE DE YER ALDI!
Belgeler, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerdeki potansiyel hedeflerin haritalarını içeriyor. Ortaya çıkan belgeler, Rusya'nın NATO ile büyük çaplı bir çatışmaya hazırlandığını gösteriyor. Özellikle, bu planların 2008 ile 2014 yılları arasında, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik topyekûn işgal girişiminde önce hazırlandığı belirtiliyor. Belgeler, Rus Deniz Kuvvetlerinin çeşitli yönlerden büyük füze saldırıları gerçekleştirebileceğini ve nükleer silahların diğer yıkıcı araçlarla birlikte kullanımını vurguluyor. Rusya'nın hedefleri arasında Türkiye ve Azerbaycan da bulunuyor.
Belgeleri inceleyen uzmanlar, Rusya'nın askeri doktrininin bir çatışma senaryosunda taktik nükleer silahların erken kullanılmasını tercih ettiğini ve bunları potansiyel "savaşı kazandıran" araçlar olarak gördüğünü belirtti. Belgeler, Rusya'nın yüzey gemilerinin nükleer başlık taşıma kapasitesini koruduğunu, bu tür silahların denizde konuşlandırılmasının doğasında bulunan tehlikeler göz önüne alındığında önemli bir tırmanma riski oluşturduğunu ortaya koyuyor.
RUSYA, NÜKLEER SAVAŞ TEHDİDİNİ BİR KEZ DANA YİNELİYOR
Eski bir NATO yetkilisi olan William Alberque, Rusya'nın stratejisinin ciddiyetine vurgu yaparak, bunu Batılı ülkeleri korkutma ve boyun eğmeye zorlama yöntemi olarak tanımladı. Bu durum, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Avrupa ülkelerine yönelik tekrar eden tehditleriyle tutarlı olup, Moskova'nın nükleer silahları, konvansiyonel güç sınırlamaları nedeniyle askeri stratejisinin merkezi olarak gördüğünü göstermekte.
Dosyalar ayrıca, Rus Deniz Kuvvetlerinin askeri tesislerden kritik sivil altyapıya kadar geniş bir yelpazede hedeflere saldırı düzenlemek üzere eğitildiğini göstermekte. Böyle bir saldırı durumunda ortaya çıkacak yıkıcı sonuçların potansiyeli hafife alınamaz, zira bu nükleer kapasiteli füzeler, Batı Avrupa'daki hedeflere kolaylıkla ulaşabilir.