Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ı ziyaret ederek yarımadada insan haklarının sağlanması ile ilgili durumu incelemek isteyenler için hiçbir engelin olmadığını ileri sürdü. Rusya’nın TASS haber ajansına konuşan Sergey Lavrov, “Samimi olarak Kırım’da, Kırım Tatarları, Ukrainler ve diğer azınlıkların hakları dahil olmak üzere insan haklarının sağlanması ile ilgili durumun nasıl olduğunu görmek isteyenler için, yarımadaya gelerek her şeyi görmek, istediği insanlar görüşmek için hiçbir engel yok” şekilde konuştu. Daha önce Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİTPA) Başkanı Christine Muttonen, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi’nde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’a heyet gönderme konusunun incelendiğini bildirmişti. Bilindiği gibi 14 Kasım tarihinde, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Fatou Bensouda, ön soruşturma ile ilgili yıllık raporunu sunmuştu. Ukrayna’nın Kırım’daki durumu inceleme ile ilgili başvurusuna da değinilen raporda, Rusya tarafından işgal edilen Kırım ve Sivastopol’deki (Akyar) durum, Ukrayna ve Rusya Federasyonu arasında uluslararası silahlı çatışma anlamına geldiği belirtildi, Kırım’ın işgal edilen bölge olduğu kabul edildi. İşgal edilen Kırım’daki işgalci yönetim tarafından Kırım Tatarlarına karşı baskılara da değinilen raporda, “Rusya yasalarının uygulandığı Kırım’da, Kırım Tatarları ve Müslüman olan diğer Kırım sakinlerinin Kırım’a giriş yasağı, evlerinde arama yapılması, ifade özgürlüğü, toplanma ve birlik kurma özgürlüklerinin sınırlanması gibi baskı veya yıldırmaya uğradıkları bildirildi” diye kaydedildi. Bunun yanı sıra açıklamada, Kırım’da Rus işgali başladığından beri yarımadanın Rusya’ya sözde ilhakıyla sonuçlanan sözde referandumun sonuçlarını kabul etmeyen 179 insanın tutuklandığı bildirildi. İşgalciler tarafından işlenen cinai suçlar ile ilgili bilgi de verilen raporda Kırım’ın Rusya tarafından işgalini tanımayan 10’dan fazla kişinin kaçırıldığı belirtildi. Raporda insan kaçırma olaylarında faillerin sözde Kırım milisi mensupları olduğunun varsayıldığı ifade edildi.