İsveç'te Kur’an-ı Kerim’in nüshalarını yakarak Müslümanların dinî duygularını kışkırtmasıyla tanınan aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan, ülkesinde Müslümanlara, Araplara ve Afrikalılara hakaretle suçlandı. Nefret suçlamalarıyla karşı karşıya kalan İslamofobik siyasetçi, İsveç’in Malmö şehrinde yapılan duruşmada 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Böylelikle Danimarka'da 2017 yılında kurulan ve "Sert Çizgi" anlamına gelen Stram Kurs partisinin lideri olan Paludan, bir İskandinav ülkesinde Kur'an-ı Kerim'in nüshalarını yakarak Müslümanlara hakaret etmekle bağlantılı olarak suçlanan ve hapse atılacak olan ilk kişi oldu.
RASMUS PALUDAN'A HAPİS CEZASI
İslamofobik Paludan, Nisan 2022'de Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-Kerim nüshalarını yakarak Malmö, Landskrona, Linkoping ve Orebro şehirlerinde ayaklanmaları tetiklediği bir halk toplantısı düzenlemişti. Paludan ayrıca, 2023 yılında ve geçen yıl aralık ayında ifade özgürlüğü bahanesiyle Kur’an-ı Kerim yakarak Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde protestolara yol açmıştı.
Bölge mahkemesi tarafından açıklanan kararda, bu toplantılarda İslamofobik siyasetçinin Müslümanlara saygısızlık ettiği belirtildi ve bu İslamofobik eylemlerinin, İslam dinini eleştiri veya siyasî kampanya çalışması olarak haklı gösterilemeyeceği vurgulandı.
İslamofobik siyasetçi Rasmus Paludan’a yöneltilen suçlamalar arasında, Araplara ve Afrikalılara yönelik ırkçı sözlü saldırıları da bulunuyor.
DANİMARKA: KUR’AN-I KERİM’İN YAKILMASI YASA DIŞI
Bununla beraber Danimarka geçen aralık ayında, kamuya açık yerlerde Kur'an nüshalarının yakılmasını yasa dışı hâle getiren bir kanun kabul etmişti. İsveç ise, polisin ulusal güvenlik kaygılarıyla gösterilere izin vermemesini sağlayacak yasal seçenekleri değerlendirmeye devam ediyor.
İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATINDAN AÇIKLAMA
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ise üyelerini, Müslümanların kutsal kitabının yakılmasına izin veren İsveç, Danimarka ve diğer ülkelere karşı uygun siyasî ve ekonomik tedbirleri almaya çağırdı. İİT, “dinlere karşı nefret ve aşağılama yayan ve küresel barış, güvenlik ve uyumu tehdit eden bir saldırganlık eylemi” olarak nitelendirdiği bu eylemlerin durdurulması gerektiği uyarısında bulundu.