14 Temmuz'da Mescid-i Aksa yakınlarında gerçekleştirilen terör saldırısının ardından İsrail'in 27 yıl sonra ilk defa Mescid-i Aksa'da Cuma namazının kılınmasını engellemesiyle birlikte Kudüs'te tansiyon giderek yükseliyor. Yine Mescid-i Aksa ve Kubbetü's Sahra'nın da içinde bulunduğu Harem-i Şerif bölgesi kapılarına İsrail tarafından koyulan metal arama dedektörleri yoğun tepkilere neden olmuştu. Bu uygulamaya tepki gösteren Filistinliler'in, geçtiğimiz Pazar gününden bu yana vakit namazlarını Mescid-i Aksa'nın kapılarında kıldıkları belirtildi.
157164
Mescid-i Aksa'ya 50 yaş sınırlamasından sonra, İsrail polisi Kudüs'ün Eski Şehir bölgesine açılan kapıları da barikatlarla kapattığı hatta bu bölgede oturan insanların bile giriş-çıkışlarda zorluk yaşadığı bildirildi. Binlerce polisin olağanüstü önlemlerle görevlendirildiği Kudüs'te gergin atmosferin sürdüğü kaydedilirken, İsrail'in farklı şehirlerinden ve Kudüs'ten Müslümanların bulundukları yerlerdeki camileri kapatarak Cuma namazı için Mescid-i Aksa'ya gelme kararı aldıkları vurgulanmıştı. Fakat İsrail polisinin kurduğu barikatlara takılan onlarca otobüs engellendi ve şehire girmeleri yasaklandı.
14 Temmuz'da gerçekleştirilen terör saldırısının Mescid-i Aksa dışında gerçekleştirilmiş olmasına rağmen İsrail polisi tarafından olayların bilinçli şekilde Mescid-i Aksa içine çekilmek istendiği belirtiliyor. Diğer yandan Kudüs'te yaşanan gerginlik İsrail siyasetinde çeşitli tartışmalara yol açtı. Aşırı sağ görüşleriyle bilinen İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman'ın katı bir tutum içerisinde olduğu ve dün gece Başbakan Binyamin Netanyahu'nun topladığı güvenlik kabinesinde de metal arama dedektörlerinin kaldırılmaması yönünde baskı yaptığı değerlendiriliyor.