Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Rus işgalcilerin KTMM’yi yasaklama çabalarından söz etti.
Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı, Ukrayna milletvekili Refat Çubarov, Kırım’da KTMM’nin yasaklanması durumunda, yaklaşık iki bin Kırım Tatarının terörist olarak kabul edilebileceğini bildirdi.
Ukrayna’nın ‘Ukrinform’ haber sitesinin haberine göre, işgal edilen Kırım’da Hak ve Özgürlüklerin Sağlanmasına İlişkin Koordinasyon Konseyinin toplantısının sonuçlarından bahseden Çubarov, Kırım'In işgalci Rus yönetiminin KTMM’yi yasaklama çabalarından da söz etti.
“Günümüzde işgal edilen Kırım’da sözde mahkeme dahil olmak üzere olup bitenler yasadışı. Biz, Kırım Tatar Milli Meclisi’ne karşı tüm eylemleri suç ve yasadışı olarak değerlendiriyoruz” diyen Çubarov, KTMM’nin yasaklanmasının, birçok kişiye yönelik baskı yolunu açacağını kaydetti.
KTMM, Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın üst yürütme organı olduğu için Kırım Tatar toplumunun en aktif üyelerinin, işgalci Rusya yönetiminin baskıları ile karşı karşıya kalacağını kaydeden Çubarov, Kırım Tatar Milli Meclisi bünyesinde 250’den fazla Kırım Tatar Yerel Meclisi’nin bulunduğunu hatırlattı.
Çubarov, “İki binden fazla kişi söz konusu. Onlar aynı zamanda aşırıcı, belki de terörist olarak nitelendirilebilir. Durum bundan ibaret” diye konuştu.
Daha önce Kırım Rus yönetiminin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatmak için mahkemeye başvurduğu açıklanmıştı. Poklonskaya, KTMM’yi kapatmak için imzalayıp Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinin bir kopyasını Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e de gönderdi. Kırım Tatar halkından ve “Kırım Tatar kuruluşlarının” yöneticilerinden, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini yasadışı ve provokatif olarak kabul etme başvuruları geldiğini ileri süren Poklonskaya, bahsi geçen davayı, Rusya’nın ‘Aşırıcılık faaliyetleri ile mücadele’ kanununa dayanarak açmak istediğini belirtmişti. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celâl de kendisine gönderilen dava dilekçesinin hata dolu olduğu ve gerçeği yansıtmadığını kaydetti.