Petro Poroşenko, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde yönetiminin Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerinin durdurulması kararıyla ilgili uluslararası topluma bu kanunsuzluğu durdurma çağrısında bulundu.
Poroşenko, işgal altındaki Kırım'ın sözde savcılığının, Kırım Tatar Milli Meclisi'ni etkisiz hale getirme tasarılarına dikkat çekerek uluslararası topluma konuyla ilgili çağrıda bulundu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko şahsi facebook sayfasında, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde yönetiminin Kırım Tatar Milli Meclis’in faaliyetlerinin durdurulması kararıyla ilgili uluslararası topluma çağrıda bulunarak bu kanunsuzluğun durdurulmasının tek yolunun Kırım’ın işgalden kurtarılması ve işgalci Rus askerlerinin yarımadadan tamamen çıkartılması olduğunu açıkladı.
Poroşenko, "Kırım Tatar Halkının bazı temsilcilerinin tutuklanması ve siyasi güdümlü mahkemelerin düzenlenmesi yetmedi – şimdi de tüm Meclis’i yasaklamak istiyorlar! Bir kararla bütün halkın sesini kesmek istiyorlar, haklarını savunma ve temsil etme imkanından mahrum bırakmaya çalışıyorlar. Bu – Rus işgalcilerin, Kırım’da yaptıkları temel insani hak ve özgürlük ihlallerinin başka bir örneği, yarımadanın yerli halkına yönelik Stalin politikasının yeniden uygulanmasıdır!" diye belirtti.
Ukrayna Cumhurbaşkanı, yapılanların sebebinin "özgür insanların özyönetim örgütlenmesine karşı otoritenin korkusu" olduğunu ifade ederek, "Uluslararası topluma sesleniyorum: Kırım’ın işgal altında bulunduğu her gün yarımada sakinleri için yeni bir tehditin oluşması söz konusu. Bu kanunsuzluğun durdurulmasının tek yolu Kırım’ın işgalden kurtarılması ve işgalci Rus askerlerinin yarımadadan tamamen çıkartılması" diyerek Kırım'ın kurtarılmasının önemini bir kere daha vurguladı.
QHA’nın daha önce bildirdiği gibi 12 Nisan tarihinde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde savcısı Natalya Poklonskaya, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini askıya alınması kararını yayınladı.
Poklonskaya, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerinin askıya alınması kararının ‘federal Kanuna karşı ihlallerin önlenmesi amacıyla’ alındığını öne sürdü. Kararın Kremlin'in direktiflerine göre alındığı ve tıpkı daha önceki diğer düzmece davalar gibi siyasi güdümlü olduğu biliniyor.