Kiev’de düzenlenen ‘Kitap Arsenali’ adlı kitap fuarında “Korku Yarımadası: İşgalin Günlüğü ve Kırım’da İnsan Hakları İhlalleri” adlı kitabın ikinci baskısı tanıtıldı.
Kiev’de bu sene altıncı kez düzenlenen ‘Kitap Arsenali’ adlı kitap fuarında “Korku Yarımadası: İşgalin Günlüğü ve Kırım’da İnsan Hakları İhlalleri” adlı kitabın ikinci baskısı tanıtıldı. Kitapta, Kırım’ın işgali ve işgalden sonra iki sene içinde yarımadada yaşanan insan hakları ihlalleri anlatılıyor. Kitabın ikinci baskısına işgalci yönetimin yarımadada işlediği yeni suçlar da eklendi. Kitap, aralarında Kırım İnsan Hakları Grubu, Ukrayna Helsinki İnsan Hakları Grubu ve Sivil Özgürlükler Merkezi'nin de bulunduğu beş insan hakları teşkilatı tarafından hazırlandı.
Ukrayna Helsinki İnsan Hakları Grubu hukukçusu, insan hakları savunucusu Darya Sviridova, “Bu kitabı hazırlarken meslektaşlarımız çok büyük bir iş başardılar. Medyada yer alan açık kaynaklar, Ukrayna Devlet organlarından alınan kaynaklar ve Rus yanlısı sözde Kırım yönetiminin resmi internet sitelerinde yayınladığı kaynaklar ve birçok belge daha incelendi” diye anlattı.
Tanıtılan kitap dört bölümden oluşuyor ve Şubat 2014’ten başlayarak bugüne kadar Kırım’da yaşanan olayların kronolojik sıralamasını anlatıyor. Kitapta işgal edilen Kırım’da Ukrayna vatandaşlarının kovuşturmalarına ve insan hakları ihlallerine yer veriliyor, Kırım’daki durumla ilgili olan uluslararası hukuk belgeleri örnek gösteriliyor.
Euromeydan SOS teşkilatının Koordinatörü ve Sivil Özgürlükler Merkezi’nin Başkanı Aleksandra Matviyçuk, “Yarımadada sistematik olarak zulümler yapılıyor, onlar çok iyi organize edilmiş ve eğitim, hizmet, istihdam ve sağlık olmak üzere tüm yaşam alanlarını kapsıyorlar. Bu baskılar geniş çaplı. Kaçırılma, işkence, dövülme gibi yasadışı yöntemlere işaret eden birçok olgumuz var. Ayrıca son sene içinde baskı yapmak için sık sık yasal mekanizmalar kullanılıyor, uydurulmuş davalar açılıyor, barışçıl toplanmalar yasaklanıyor, tüzel kişiler ve dini kuruluşlar yeniden tescil ettiriliyor ve işgal edilen Kırım’da yaşayanlar için artık günlük gerçek haline gelen birçok şey daha” diye anlattı.
Kırım Rus yönetiminin son yasadışı faaliyetlerinden biri, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni aşırıcı kuruluş listesine dahil etmesi ve faaliyetlerini yasaklaması oldu. İnsan hakları savunucuları, bu sebeple işgalcilerin KTMM’nin her hangi bir üyesini ve onunla bağlantılı olan kişilerin faaliyetlerini yasadışı olarak tanımlayabileceğine dikkat çekti.
Kırım İnsan Hakları Grubu yöneticisi Olga Skripnik, “Kırım Tatar Milli Meclisi'nin aşırıcı örgüt kabul edilmesi felakete yol açar. Hemen hemen her Kırım Tatarına sekiz yıla kadar hapis cezası verilebilir. Sadece KTMM’ye katıldığı veya işbirliği yaptığı için değil, Kırım Tatar bayrağı veya Kırım Tatar sembollerini kullandığı için de suçlanabilir. Çünkü Rusya yasalarına gore aşırı örgütlerin sembollerinin kullanılması yasak” şeklinde açıklama yaptı.
Uzmanlar, Ukrayna’nın hızlı şekilde işgal edilen Kırım’da yaşanan tüm insan hakları ihlallerine tepki göstermesi ve cezayı yargılama düzeyinde onları kaydetmesi gerektiği kanaatinde olduğunu, bunların uluslararası arenada Rusya’nın yasadışı eylemlerinin kanıtı olacağını ve suçları işleyen sorumlu kişileri cezalandırmaya yardımcı olacağını kaydetti.