Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kırım'ın uluslararası sistem için ciddi bir sınav olduğunu belirterek, "Suriye sınavında maalesef çok başarılı olunamadı. Ukrayna krizi konusunda da bizim gördüğümüz, erken aşamalarında engellenemeyen krizler daha ileriki aşamalarda çok ciddi bedeller ödetebiliyor" dedi.
Davutoğlu, NTV'de katıldığı televizyon programında gündemi değerlendirdi.
AA'nın haberine göre Suriye'de Türkiye'nin bütün çabalarına rağmen krize erken aşamalarda müdahale edilemediği için tansiyonun yükselip, yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine, büyük trajedilerin ortaya çıkmasına yol açtığını anımsatan Davutoğlu, orada BM sisteminin tıkandığını ifade etti.
"Ukrayna bağlamında baktığımızda da çok erken aşamalarda rahatlıkla karşılıklı anlayışla çözülebilecek bir mesele" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bu aşamalarda gerekli adımlar atılmadığı için zamanla tırmandı ve maalesef bugün gerçekten kritik bir aşamaya geldi. Türkiye, hem AB aday ülkesi, hem NATO üyesi hem de Rusya ile son derece derin ilişkisi olan bir komşu ülke olarak özel bir konuma sahip."
Referandumun ertelenmesi mümkün olmadı
Davutoğlu, Kırım'ın Türkiye'nin karşı kıyısı sayılabilecek bir ada olduğunu belirterek, "İçinde soydaşlarımızın olduğu, dolayısıyla tarihi bağlarımızın olduğu bir ada. Son iki telekonferansta mümkünse referandum ertelenebilir mi? diye diplomasi takip edildi. Biz de çaba gösterdik ama bu mümkün olmadı. Bir uzlaşıya varmak mümkün olmadı" diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Ukrayna karar tasarısı için yapılan oylamaya da değinen Davutoğlu, karar tasarısının esnetilmiş bir karar tasarısı olduğunu, Rusya tarafından veto edildiğini, dikkat çekici bir unsurun da Çin'in çekimser kalması olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bir komşu ülke olarak Rusya'nın uluslararası sistemde böyle izole olmasını istemeyiz. Ama Rusya'nın hem Suriye hem de Ukrayna krizinde yalnız karar alması veya tek başına bir politika da yürütmesi sağlıklı değil. Bugün saat 17.30'da yapacağımız telekonferansta yeniden bir durum değerlendireceğiz. Ayrıca akşam da Türkiye'ye gelecek olan Kırımoğlu İzmir'de Başbakanımız ile görüşecek, benimle de ya Ankara'da ya da İstanbul'da programıma göre görüşme yapacağız."
Davutoğlu, Türkiye olarak Rusya'nın izole olmasını istemediklerini vurgulayarak, komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini de beklediklerinin altını çizdi.
Ukrayna krizinde söz konusu durumun devam etmesi halinde Türkiye'nin tutumunun ne olacağı ile ilgili soruya, Davutoğlu şu yanıtı verdi:
"Biz bölgeye bütün olarak bakıyoruz. Karadeniz dengeleri açsından da bakıyoruz, Avrasya dengeleri açısında da bakıyoruz. Bölgede, Moldova, Azerbaycan, Gürcistan'da benzer konular var. Bu pandoranın kutusunu açmamak lazım. Bizim tutumumuz, referandum olsa bile, neticeleri itibarıyla toprak bütünlüğünü sarsan sonuç doğurmamalı. Ukrayan'da de facto bir durum yaratmaya kalktığınızda, bu bütün ülkeleri etkiler. Bunun için yoğun diplomasi diyoruz."
Türkiye'nin bir başka önceliği olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Bunu çok açık ve net herkese söylüyoruz. Kırım'daki Tatar soydaşlarımızın güvenliği ve esenliği Türkiye'nin en önemli stratejik önceliğidir. Ona zarar verebilecek her türlü gelişmeye karşı da tutum belirleriz. Bunu da herkes gayet yakından biliyor" dedi.
AP'nin Türkiye İlerleme Raporu'nu onaylaması
Davutoğlu, Türkiye'nin çevresinde yaklaşık 7 ile 8 idare edilemeyen ülkenin bulunduğunu, bu coğrafyada Türkiye'nin istikrar ülkesi olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bizim hem vizyonumuzu korumamız, hem karar alma kabiliyeti ve Türkiye'nin etkin yönetim kabiliyetini ve siyasi istikrarını korumamız lazım. Bu konuda kimsenin tereddüdü olmamalı. AP raporları veya diğerleri, 2013 yılı değerlendirmesi yaptıklarında sadece bardağın boş gibi görünen tarafı değil, bir başka yeri de doldurmak lazım. 2013 yılı belki de bütün bu kriz bölgesi içinde bir tek makul, rasyonel uzlaşı yılı. Türkiye'de çözüm süreci bağlamında hiçbir ülkenin yapamadığı bir şeyi yaptık. 30 yıllık bir terörü 2013 yılında biz bir çözüm ve müzakere süreci içinde doğru bir eksene oturttuk.
Türkiye'de son 20, 30 yılın en barışçıl seçim dönemi yaşanıyor. Herkes propagandasını yapabiliyor. Bir gerginlik görmedim ben sokakta. İnşallah seçim gününe kadar devam eder. Bu o kadar önemli bir değer ki bunu korumamız lazım."
"Türkiye'de siyaset ve istikrar AK Parti'nin başarı kriterine bağlanmışsa bu AK Parti'nin 12 yıl içinde Türkiye'nin siyasetini belirleyen aktörü olduğunu gösteriyor" diye konuşan Davutoğlu, AK Parti olarak alana çıktıklarında taleplerinin daha önceki bütün seçimlerden daha fazla oy almak olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim için başarının ölçüsü yok. Bizim için başarı, tek bir vatandaşımızın kalbinde dahi AK Parti ile bir mesafe varsa onu ortadan kaldırmaktır."