"Kırım askeri yolla işgalden kurtarılamaz"

Ukrayna milletvekili Boris Tarasyuk, “Uluslararası Güvenlik için Bir Tehdit Olarak İşgal Edilen Kırım’ın Militarizasyonu” adlı uluslararası konferansta konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 14.03.2016 14:28
Haber Güncellenme Tarihi: 14.03.2016 14:28
https://www.qha.com.tr/

Ukrayna milletvekili Boris Tarasyuk askeri yolla Kırım’ın işgalden kurtarılmasının imkansız olduğu fikrini dile getirdi.

Kiev’de bugün 14 Mart tarihinde düzenlenen “Uluslararası Güvenlik için Bir Tehdit Olarak İşgal Edilen Kırım’ın Militarizasyonu” adlı uluslararası konferansta konuşan Boris Tarasyuk, “Rusya Kırım’ın militarizasyonu yolunu izleyerek bu askeri tehditin kaynağının güçlenmesi için elinden geleni yapıyor. Artık yarımadada nükleer silahın yerleştirilmesi konuşuluyor ve bu küresel bir tehdit” dedi.

Ukrayna milletvekili askeri yolla Kırım’ın işgalden kurtarılamayacağını ifade ederek, “Uluslararası toplumu bu sorunun etrafında birleştirilmesine odaklanmalıyız. Minsk Anlaşmaları’nda Kırım ikinci plana çekildi ancak ondan gelen tehlike Donbas’taki savaştan daha az değil. Kırım’ı işgalden kurtarmak için sadece bir “Cenevre Plus” mekanizmasının oluşturulması yetersiz. Cumhurbaşkanının, hükümetin ve diplomatların bu mekanizmanın kurulmasını hızlandırmaları gerekiyor. Maalesef Almanya ve Fransa Donbas’ta barışın sağlanmasında yetersizliğini gösterdiler. Kırım’ı işgalden kurtarma mekanizmasına ABD, İngiltere ve Avrupa Bilrliği ülkeleri bir bütün organizasyon gibi katılmalılar” şeklinde konuştu.

Öte yandan Ukrayna milletvekili Boris Tarasyuk şu an sadece ABD ve Rusya’nın gerçek uluslararası siyasi eylem stratejisine sahip olduğunu söylerken, “Tüm dünya Rusya’nın saldırgan ve barbar siyasetine tepki gösteriyor. Bununla birlikte uluslararası toplum, Rusya’yı etkisiz hale getirmek için nasıl hareket edilmesi gerekiğini hala belirleyemedi. Kağıtta veya açıklamalarda ilan edilmiş olabilir ama pratikte böyle bir şey yok” diye konuştu.

Tarasyuk’un, Ukrayna'nın 25 yıl devamında kendi stratejisine sahip olmadığını ve günümüzde uzun vadeli strateji geliştirmek yerine  sadece tepki politikası izlediğini ifade etti.