Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 22 Nisan 2024 tarihinde Kazan Tatarlarının büyük şairi Abdullah Tukay anıldı. Doğumunun ve vefatının yıl dönümünde şiirleriyle hatırlanan Tukay konulu panel, Üniversitenin Itrî Yerleşkesinde yer alan Mavi Salonu’da gerçekleştirildi. Saat 14.00’te başlayan etkinlikte panelin moderatörülüğünü AHBVÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zûhal Yüksel yaparken, panelist olarak Kazan Tatar tarihçi, araştırmacı ve yazar Roza Kurban, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülhan Atnur, AHBVÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava, AHBVÜ Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz yer aldı.
???? AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Türk dünyasının kadim şairi, Kazan Tatar edebiyatına yön veren Abdullah Tukay, bugün yapılan panel etkinliği ile bir kez daha anıldı pic.twitter.com/jc1c3tMVCX
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 22, 2024Etkinlik; saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Abdullah Tukay tarafından yazılan ve Kazan Tatarlarının resmî olmayan marşı Tuvgan Til’in okunmasıyla başladı.
"DÜNYA DÖNDÜKÇE TUKAY'IN ŞİİRLERİ YAŞAMAYA DEVAM EDECEK"
Panelin açılışını AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naciye Yıldız yaptı. Türk dünyasının çoğu kez katliam, soykırım ve açlıkla karşı karşıya kaldığına vurgu yapan Yıldız, Tukay’ın genç yaşta hayatını kaybettiğini anımsattı. Yıldız, “Türk dünyasında şiiri millî marş haline gelen şair Tukay’ı anmayı elzem gördük. Tukay’ın şiirleri de dünya döndükçe yaşayacak” dedi.
"TÜRK DÜNYASININ EN ÇOK ISTIRAP ÇEKEN BOYLARINDAN BİRİ KAZAN TATARLARI"
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Zûhal Yüksel sözlerine, 1552 yılında Kazan Hanlığının Rus Çarlığı döneminde yıkıldığına ve Kazan Tatarlarının din ve millet konusunda baskı altında kaldığına vurgu yaparak başladı. “Türk dünyasının en çok ıstırap çeken Türk boylarından biri Kazan Tatarlarıdır” diyen Yüksel; dil, eğitim, din ve sosyal hayatlarını ele alarak Kazan Tatarlarının tarihine değindi.
Tercüman gazetesinin kurucusu Kırım Tatarı İsmail Bey Gaspıralı’nın Türk dünyasında büyük bir etkisi olduğuna dikkat çeken Yüksel, Abdullah Tukay’ın o dönemde Ceditçilik Hareketinin etkisi altında olduğunu kaydetti. Yüksel, sözlerine son verirken, Kırım Tatar şairi Hamdi Giraybay’ın Kazan Tatar şairi Abdullah Tukay için yazdığı şiiri okudu.
KAZAN TATARI TARİHÇİ ROZA KURBAN, ABDULLAH TUKAY'I ANLATTI
Tarihçi, Araştırmacı ve yazar olan Kazan Tatarı Roza Kurban, panelde yaptığı konuşmasına şu sözlerle başladı:
“Kazan Tatar Türkleri köklü bir geçmişi, zengin bir kültürü ve sayısız değerleri olan bir millettir. Bu değerlerin en önemlilerinden birisi de ünlü şair Abdullah Tukay’dır. Nisan ayı Kazan Tatarları nezdinde Tukay ayıdır. Zira nisan hem Tukay’ı dünyaya hediye eden hem de aramızdan alıp götüren aydır. Tukay’ın doğum günü olan 26 Nisan tarihi uzun yıllardan beri Tataristan’da Şiir Bayramı olarak kutlanmaktadır”
Kurban, Kazan Tatarlarının göç ederken bile iki kitap götürdüklerini bunlardan birinin Kur’an-ı Kerim bir diğerinin ise Tukay’ın şiirlerinin yer aldığı kitaplar olduğunu belirtti. Kurban, Tukay’ın Kazan Tatarları arasında kutsal bir isim olduğunun altını çizerek, “Kısacık hayatında büyük bir miras bırakan Tukay, milletinin ilham kaynağı, eskimeyen bir sevdasıdır. Kalplerde yaşayan kuşaktan kuşağa aktarılan bu bitmeyen sevda milletin kalbinde derin bir yaradır” ifadelerine yer verdi.
Tukay’ın biyografisini kapsamlı bir şekilde ele alan Kurban; Türk, Arap, Fars ve Rus edebiyatı ile ilgilendiğini ve ilk şiirlerini 1900’lü yıllarda Motıygiye Medresesi’nde yazdığını bildirdi. Aynı zamanda Fikir gazetesinde de düzeltmen olarak görev yaptığını ifade eden Kurban, çevirmenlik de yapan Tukay’ın Tatar çocuk edebiyatı kurucusu olduğunu kaydetti.
"GÖNÜLLERİMİZDE TUKAY'IN ŞİİRLERİ YAŞADIKÇA TATAR DİLİ YAŞAYACAKTIR"
Tukay adına çok sayıda yüksek lisans ve doktora tezi yazıldığını da sözlerine ekleyen Kurban, Ankara ve İstanbul’da Tukay’ın anıtının dikildiğini söyledi. Kurban, “Bizim gönüllerde, bizim kalplerde Tukay’ın ruhu, Tukay’ın şiirleri, Tukay’ın hüznü vardır. Tukay’ın ruhu yaşadıkça, Tukay’ın ezgileri çaldıkça Tatar milleti, Tukay dili olan Tatar dili yaşayacaktır” ifadeleriyle konuşmasına son verdi.
Panel, AHBVÜ öğrencisi Batuhan Emre Ayyıldız’ın, şair Tukay’ın kaleme aldığı “Baskıç” isimli şiirini okumasıyla devam etti.
"TUKAY'IN MİLLETE HİZMET HEDEFİ VARDI"
Ardından panele çevrimiçi olarak katılan Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülhan Atnur, “Abdullah Tukay’ın Eserlerinde Halk Edebiyatı Unsurları” başlıklı konuyu ele aldı. Türk dünyası şair ve yazarların birbirlerinden etkilendiği belirten Atnur, aynı zamanda Rus edebiyatına yön veren şairlerin de halk edebiyatından ilham aldığını aktardı. Atnur, “Abdullah Tukay edebiyatı; milletin ilerlemesi, milletine kavuşması, genç neslin yetiştirilmesi, dinin cahil mollaların kontrolünden çıkarılmasında bir araç olarak gördüğünden halk bilimine müracaat ediyordu” ifadesiyle Tukay’ın şiirlerinde bir amaç olduğuna dikkat çekti.
Tatar halkının geleceğinin Tukay için çok önemli olduğunu belirten Atnur, Tukay’ın millete hizmet hedefi olduğunu söyledi. Rus edebiyatına karşı şiirlerinde Tatar edebiyatını zenginleştirmeyi düşündüğünü ifade eden Atnur, Tukay’ın aruz vezniyle tasavvufî şiirler yazdığını söyledi. Atnur konuşmasında, “Tukay yalnızca bir milletin edebiyatının temelini atmamış, Tatar Türkçesinin, Tatar kimliğinin gelecek kuşaklara ulaşmasını ve aynı zamanda halk millî unsurlarının başka şair ve yazarlar tarafından kullanılmasını da sağlamıştır. Tukay’ı minnetle anıyorum” dedi.
TUKAY'IN KIRIM TATAR EDEBİYATINDAKİ İZLERİ
AHBVÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava, "Kazan Tatar şairi Abdullah Tukay’ın Kırım Tatar Edebiyatındaki İzleri” başlığıyla söz hakkı aldı. Sava, Tukay’ın kendinden sonraki kuşaklara örnek olduğunu ifade ederek başladığı sözlerine, Kırım Tatar edebiyatında da Tukay’ın iz taşıdığını dile getirdi. Kırım Tatar edebiyatında Tukay’dan izlerin bulunduğu aktaran Sava, bu şairlerden birinin Bekir Sıtkı Çobanzade olduğunu belirtti. Çobanzade’nin “Su Anası” şiirleriyle Tukay’ın etkisi olduğunu, şiiri okuyarak gösterdi.
Ayrıca Hamdi Giraybay’ın Tukay’ın ölümü üzerine şiir yazdığını ifade eden Sava, “Bu şiirinde Tukay’ın yaptığı hizmetlerden ve kıymetinin bilinmemesinden söz eder. Giraybay daha sonra yine Anadil adlı şiirine Tukay’dan aldığı dörtlükle başlar” bilgisini verdi. Sava, Tukay’ın etkisinde olan bir diğer Kırım Tatar şair Şakir Selim’in Tukay’a şiirler ithaf ettiğini veya direkt olarak Tukay’ın şiirlerini çevirdiğini aktardı. Ayrıca Sava, Şakir Selim’in Tukay’ın yazmış olduğu “Ahlaksızlık” isimli şiirini okuyarak katılımcılara örnek verdi.
Sava, “Kısacık ömrüyle yaptığı işlerle yazdığı şiirlerle Kazan Tatar çocuk edebiyatının kurulmasındaki rolüyle yazdığı anadille sahip çıktığı kimlikle bütün Kırım Tatarlarının gönlünde taht kuran Tukay, kendinden sonra gelen şair ve yazarlara ilham kaynağı olmuş, eşsiz şahsiyetlerden biridir” diyerek Tukay ve Türk dünyası edebiyatına yöne veren şair ve yazarlara rahmet diledi.
"TUVGAN TİL ŞİİRİ İLE BİR ÇOCUĞUN DÜNYAYI ALGILAYIŞINA ARACILIK ETTİ"
Ardından AHBVÜ Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz, “Abdullah Tukay’ın Tuvgan Til Şiiri ve Türk Dünyasındaki Anadil” konusunu panele taşıdı. Sabaz, 19. yüzyılda Türk dünyasını etkisi altına alan Gaspıralı ve Ceditçilik Hareketi olduğu dönemin gölgesinde edebiyatçıların yetiştiğini aktardı.
Tukay’ın şiirlerinde Arapçadan ve Farsçadan arındırılmış bir dilin hâkim olduğunu ifade eden Sabaz, milliyetçi bir şair olduğunu, şiirlerini “millî sorunları ele almasıyla” ortaya koyduğunu belirtti. Tukay’ın Tuvgan Til şiirini örnek göstererek, “Adeta bir çocuğun hisleriyle yazılan bu şiir anadilin anneden anadilin anneden öğrenilmesini ve çocuğun dünyayı algılayışına aracılık etmesini ortaya koyuyor. Kalbe huzur veren o çocuksu masumiyetin hatırlarının sıcaklığını insanın bu hayatta en önemli amaçlarından biri olan anlaşılabilirliğe vurgu yapması belki de yıllardır bütün Kazan halkının bu şiir ne kadar sevdiğini ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sabaz, Tukay’ın bir milleti birleştiren unsurun ana dil olduğuna vurgu yaptığını da kaydetti. Sabaz, sözlerine şu ifadelerle son verdi:
“Tukay’ın doğum günü olan 26 Nisan aynı zamanda Anadil Günü olarak kutlanıyor. Anadilin aslında hayatımızın ne kadar da merkezinde yer aldığını vurgulamadan geçmek istemem. Tukay insanoğlunun yüzyıllardır ruhuna hitap eden bir duyguyu bizlere şiirleştiriyor. Bu sayede Türk dünyasının en tanınmış şairlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Dili çok yalın ancak duyguları bütün insanların ortak duyguları. Çocukluğumuzdan ölümümüze kadar bütün duygularımız, ana dilimiz bizim en önemli hazinemiz. Anadilin vatan sevgisinden ayrı düşürmek olmaz. Anadile vurgu yapan pek çok şair vatan sevgisi işlediğini de görüyoruz. Dilimizi kaybetme korkusu zaman zaman bizi yokluyor. Bu bakımdan geçmişimize sahip çıkma düşüncesi ana dil sevgisi ile birlikte büyüyor ama hiçbir zaman kaybolmuyor”
Panelin sonunda, AHBVÜ öğrencisi Ömer Arıkoğlu, Tukay’ın “Küzgi Ciller”, AHBVÜ öğrencisi Zûhal Kartal ise “Milletke” şiirini okudu.
PANELİSTLERE KATILIM BELGESİ TAKDİM EDİLDİ
AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naciye Yıldız, panelin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Zûhal Yüksel ve panelist Prof. Dr. Gülhan Atnur'a katılım belgesi verdi. AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkan Yardımcısı Güljanat Kurmangaliyeva Ercilusu, panelistlerden Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava’ya katılım belgesi takdim ederken, Tarihçi, Araştırmacı, Yazar Roza Kurban, AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkan Yardımcısı, AHBVÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tümen Somunoğlu’ndan, Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz ise AHBVÜ Öğretim Üyesi İlahe Gurbancı’dan katılm belgesini aldı.
AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zeynep Aslan ve AHBVÜ Araştırma Görevlisi Hilal Öztürk ise şiir okuyan öğrencilere teşekkür belgesi takdim etti.