İtalya'da düzenlenen referandumda anayasa reformuna "hayır" sonucunun çıkmasıyla İtalya'da, piyasalar ve AB çevrelerinde belirsizlik sürecinin baş göstermesinden endişe ediliyor. Bununla birlikte İtalya Başbakanı Matteo Renzi'nin de sonuçların kesinleşmesiyle istifasını vereceğini açıklaması bu yöndeki endişeleri etkiliyor.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre çift meclisli yasama sisteminin geçerli olduğu ülkede, parlamentonun üst kanadı Cumhuriyet Senatosu'nun yasama yetkilerini ciddi ölçüde törpüleyerek yasama sürecini hızlandırmayı hedefleyen ve 47 maddede değişiklik öngören anayasa reformuna yönelik yapılan referandumun resmi sonuçları "hayır" yönünde. Anayasa değişikliği reformuna "evet" oyu verenler yüzde 40,89’da kalırken, "hayır" oyları ise yüzde 59,11 oranında.
Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding tarafından Brexit ve Trump'ın ardından İtalya'daki referandum sonucunun üçüncü kez siyasi bir risk olarak ortaya çıktığı ifade edilerek İtalya'nın politik sisteminde reforma gitme konusunda önemli bir fırsatı kaçırdığı aktarıldı. Schmieding ayrıca İtalya'nın referandum sonrasında Avro Bölgesi'nden çıkma ihtimalinin düşük olduğunu da dile getirdi.
İtalya'daki politik krizin çözüme kavuşmaması durumunda ülkedeki finansal piyasanın ve sorunlu bankaların bundan zarar görebileceğine dikkati çeken Schmieding, yükselen belirsizlik riskiyle beraber Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bu haftaki toplantısında varlık alım programına Mart 2017'den sonra da devam edebileceği açıklamasında bulunabileceğini söyledi.
Son olarak İtalya'da gerçekleşebilecek bir erken seçimin piyasalarda büyük bir endişeye sebep olabileceğini belirten Schmieding, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Matarella'nın politik ve finansal istikrarsızlıktan kaçınmaya yönelik tutumlar izleyeceği kanaatinde olduğunu bildirdi.