“Gazeteciler olmadan sivil toplum daha savunmasız”

Viyana’da yapılan AGİT toplantısında savaş koşullarında gazetecilerin korunması ile ilgili konular ele alındı ve belirli bölgelerde gazetecilerin faaliyetlerinin durdurulmasının “siyah lekelerin” oluşmasına neden olduğu belirtildi.

Haber Giriş Tarihi: 28.10.2016 17:11
Haber Güncellenme Tarihi: 28.10.2016 17:11
https://www.qha.com.tr/

Viyana’da 27 Ekim tarihinde, başlayan çatışma durumunda ifade ve basın özgürlüğü konusunun ele alınacağı iki günlük Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) toplantısının ilk günü sona erdi.   Geleneksel olarak toplantıya AGİT’e üye olan neredeyse tüm ülkelerin temsilcileri katıldı. Toplantı katılımcıları, ifade özgürlüğü, gazetecilerin korunması, etik normlar ve gazetecilik standartlarına uyulması gibi konuları ele aldı. Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri Gayana Yüksel ve Eskender Bariyev ile ATR televizyon kanalının muhabiri Şevket Nimatullayev, AGİT toplantısında Kırım ve Kırım Tatarlarını temsil etti.   Toplantının açılış konuşmasını yapan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic, “Maalesef, gazetecilerin hayatını kaybettiği ve görevlerini yerine getirdiği sırada tehlike altında oldukları bir dünyada yaşıyoruz. Ama gazeteci cinayetlerinin sıradan bir olay olmaması gerektiğini unutmamalıyız. Tabii ki, daha rahat rejimde röportajlar hazırlanabilir, ama bu, mesleğin standartlarına uygun değil” dedi.   Çalışmalarındaki riskler dayanılmaz düzeye geldiğinde, gazetecilerin belirli bölgelerde faaliyetlerini durdurduğunu ve bunun sonucu haritada “siyah lekeler” oluştuğunu ifade eden Dunja Mijatovic, “Gazetecilerin normal faaliyetlerinin olmadığı bölgelerde sivil toplum daha savunmasız durumda. Bölgede medyaların olması, sivil toplumu çok etkiliyor. Bundan dolayı gazetecilerin korunmasından söz ederken, temsil ettikleri bölgelerin gelişmesi ve korunmasından söz ediyoruz” diye kaydetti.   Hayatı devamında gazeteciliğin öneminin birçok kanıtına tanık olduğunu dile getiren Avrupa Temel Haklar Ajansı (RFOM) Direktörü Michael O'Flaherty, “Yugoslavya ve Sierra Leone, Suriye’deki askeri çatışma şartlarında askeri mahkemelerin gidişatını aydınlatarak dünya çapında bilgi yayan gazetecilere hayret ediyordum. Ayrıca Sierra Leone’de faaliyet gösteren ve ülkedeki olayları aydınlatırken gerçekleri söylediğinden dolayı kaybolan bir gazeteciyi hatırlıyorum. Kendisine şiddet uygulanabileceği konusunda uyarıldığında bu gazeteci, olup bitenler hakkında gerçekleri bildirmek işi olduğunu kaydetti” diye anlattı.   Gazeteci faaliyetlerinin ve güvenlik normlarının açık olduğunu söyleyen O'Flaherty, söz konusu normların, basın çalışanlarına karşı şiddet ve saldırıların hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğinden ibaret olduğunu belirtti.   Michael O'Flaherty, “Görevlerini yerine getirirken sadece gazeteciler tehlike altında değil. Onlarla birlikte gözlem çalışmaları gerçekleştiren kişiler de risk altında. Yakın zamanda medya mensuplarına saldırı tipolojisi ile ilgili rapor sunulacak. Söz konusu raporda, medyaya karşı tehditler ve gazetecilere karşı şiddet ile ilgili gerçek olaylar arasındaki bağlantı gösterilecek” dedi.   Bahse konu tipolojinin, toplantılarda saldırı, siyasi kişiler tarafından müdahale, kaynakların bildirilmesi için baskı, gizli servisler tarafından baskı ve diğerleri olmak üzere gazetecilere karşı saldırıların 5 kategoriye göre sınıflandırılmasını öngördüğünü bildiren O'Flaherty, “Tipolojinin özelliği, gazetecilere karşı saldırıların düzensiz şekilde kategorilere göre bölünen çeşitli ülkelerden sağlanan verilerin esas alınarak hazırlanmasıdır. Böylece Uluslararası Kadın Medya Vakfı, Avrupa’da 1000 kadın gazetecinin katıldığı araştırma yaptı. Katılımcıların yaklaşık üçte ikisi, şiddete uğradığını bildirdi, ancak araştırmacılar çok az gazetecinin korunması için yardımda bulunduğuna şaşırdı” şekilde konuştu.   Sorumlu gazetecilik konusunun oldukça ciddi bir konu olduğunu vurgulayan Michael O'Flaherty, şöyle devam etti: “Gazetecilik mesleğinde meydana gelen zor durumlarda oluşan kişisel sorunlar ve çatışma sorunlarını çözmek için yardımcı olabileceği araçları arıyoruz. Birkaç yıl devamında Kuzey İrlanda’da Komiserlik yaptım ve seminer, açık toplantılar ve danışmaların gerginliğin azalması ve sorunların çözülmesine yardımcı olduğunu gördüm.”   Daha önce QHA’nın bildirdiği gibi, Viyana’da 27 Ekim tarihinde Avusturya başkenti Viyana’da çatışma durumunda ifade ve basın özgürlüğünü ele alınacağı iki günlük AGİT toplantısı başladı.   Konu ile ilgili açıklama yapan Kırım Haber Ajansı Müdürü Gayana Yüksel, üç oturum sırasında konuşulacak olan çatışma durumunda ifade ve basın özgürlüğü konularının özellikle Donbas bölgesinde hala silahlı çatışmalar devam ettiğinden dolayı Ukrayna için oldukça güncel olduğunu vurguladı.   Toplantı katılımcıları, ayrıca Kırım’ın işgali dahil olmak üzere Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sürdürdüğü enformasyon savaş şartlarında çok önemli ve güncel olan etik standartların geliştirilmesi ve propagandaya karşı koyma açısından yapılacak düzenlemeler ve medya çalışmalarının ortak düzenlenmesi konularını ele alacak.   Bunun dışında toplantı sırasında, kriz durumunda basın özgürlüğünün savunulması açısından AGİT, hükümet ve sivil toplum kuruluşlarının rolleri incelenecek.