Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ve bölgesel dünya gündemine ilişkin önemli konulara değindi. Yurt içindeki ve yurt dışındaki gelişmeleri değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemdeki İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları hakkında verdiği mesajda, Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk dünyasındaki sorunlara da kayıtsız kalmadığını kaydetti.
"GASPIRALI İSMAİL BEY'İN 1.5 ASIR ÖNCE HAYALİNİ KURDUĞU İDEALE ADIM ADIM YAKLAŞIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasının başında Türk dünyasında aydınlanmanın büyük öncüsü Kırım Tatar fikir adamı İsmail Bey Gaspıralı'yı andı. Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) Kazakistan'daki liderler zirvesine ilişkin değerlendirme yapan Erdoğan, Türk dünyası olarak birliği, beraberliği ve dayanışmayı bir kez daha perçinlediklerini kaydetti. TDT'nin gelişmeye ve büyümeye devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Gaspıralı İsmail Bey'in 1.5 asır önce hayalini kurduğu 'dilde, fikirde, işte birlik' idealine adım adım yaklaşıyoruz" dedi.
ERDOĞAN'DAN "KIRIM TATARLARI" VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"AFAD, Kızılay ve TİKA'mızla dünyanın en zor coğrafyalarında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımız ile ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşuyoruz. Türkistan'dan Afganistan'a, Balkanlar'dan Afrika'ya kadar nerede gözü yaşlı, gönlü kırık kimse varsa Türkiye'nin şefkat eli oradadır. Filistin'deki mazlumların acısı nasıl bizim acımızsa Uygur kardeşlerimizin, Ahıska Türkü, Kırım Tatarı, Kerkük Türkmeni kardeşlerimizin sıkıntısı da aynı şekilde bizim sıkıntımızdır. Hiçbir ayrım yapmadan bunların hepsiyle yakından ilgileniyoruz. Her kim Türkiye'yi soydaşlarının derdine sırtını dönmekle itham ediyorsa ya gafildir ya cahildir ya da yabancı güçler namına çalışan beşinci kol elemanıdır. Türkiye'nin soydaş ve akraba topluluklara yönelik hassasiyeti zirveye bizim dönemimizde çıkmıştır. İnşallah bundan sonra da her daim kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
"VAAT EDİLMİŞ TOPRAKLAR DENİLEN İŞGALCİ FANATİZMİN KENDİ TOPRAKLARIMIZA UZANMASINA ENGEL OLAMAYIZ"
Türkiye'nin siyasi ve kültürel sınırları kendi resmi sınırlarından değil, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne diye ifade edilen çok daha geniş bir hattan başlar. Ülkemizin önde gelen siyaset ve edebiyat erbabı Yahya Kemal doğup büyüdüğü Bursa'nın devamı saydığı Üsküp'ün elimizden çıkmasının ardından şöyle demiştir; 'Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene/Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.' Gerçekten de gönül coğrafyamızdaki her karış toprak için aynı hissiyatı duyuyoruz. Ne zaman ki biz bu coğrafyaları kendi dışımızda görmeye başlarsak, işte o vakit eldeki vatan da tehlikeye düşmüş olur.
Dahası bugün Gazze'de yaşananlara tepki vermezsek yarın vaat edilmiş topraklar denilen işgalci fanatizmin kendi topraklarımıza uzanmasına engel olamayız. İşte bu sebeple diyoruz ki 'Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Karadeniz'den Akdeniz'in doğu kıyılarına kadar dört bir yanımızda yaşanan her hadise bizi doğrudan ilgilendirir. Karabağ'ın gönlümüzdeki yeriyle Gazze'nin gönlümüzdeki yeri aynıdır. Tıpkı Bosna ile Halep'i, Trablus'la Belh'i, Selanik'le Musul'u ayırt etmediğimiz gibi kendi kadim şehirlerimizle Kudüs'ü de aynı görüyoruz."
İKİ BİN TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesine ilişkin ise şunları söyledi:
"Yılbaşından bu yana bir kısmı elebaşı seviyesinde yaklaşık 2 bin teröristi etkisiz hale getirdik. 'Bir gece ansızın gelebiliriz’ ikazımız dün olduğu gibi bugün de geçerlidir. Döktükleri her damlanın hesabını teröristlerden misliyle soruyoruz, soracağız. Son terörist de ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkarılıncaya kadar hudutlarımız içinde ve dışında bu mücadeleyi devam ettireceğiz."