Dernek başkanları Dünya Kırım Tatar Kongresi için ne düşünüyorlar?

Haber Giriş Tarihi: 08.07.2015 16:15
Haber Güncellenme Tarihi: 08.07.2015 16:15
https://www.qha.com.tr/

Kırım Haber Ajansı, dünyanın farklı yerlerinde bulunan Kırım Tatar aktivist, siyasetçi ve sivil toplum erbaplarından yaklaşan Dünya Kırım Tatar Kongresi ile ilgili görüşlerini almaya devam ediyor.

Konuyla ilgili QHA’ya açıklama yapan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten,Dünya Kırım Tatar Kongresi’nden beklentimiz Kongrenin aktif olarak çalışması ve bu Kongre merkezinin eski Sovyet ülkelerinde olmamasıdır” dedi.

Kongrenin tüm dünya Kırım Tatar teşkilatlarının katılımı ile gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çeken İçten, teşkilatların hepsinin davet edilmesi gerektiği fikrini dile getirdi.

Çalışan bir Sekreterya kurulması ve dünyadaki Kırım Tatar teşkilatları ile sağlam iletişim olması gerektiğini vurgulayan Celal İçten, Rus işgali altındaki Kırım'ın dünya gündeminden düşmemesi için konunun devamlı canlı tutulması gerektiğinin altını çizdi.

 

 

 

 

 

TEKİRDAĞ DERNEK BAŞKANI FATİH ERGE: "RUSYA'YA TÜRK DÜNYASININ BİR PARÇASI OLDUĞUMUZU HATIRLATMALIYIZ"

Kırım Tatarlarının Türki Cumhuriyetlerle birlikte hareket etmesi gerektiği fikrini dile getiren Kırım Derneği Tekirdağ Şubesi Başkanı Fatih Erge ise, “Öncelikle 2. Dünya Kırım Tatar kongresi Türk Dünyasına ve Kırım Tatar camiasına hayırlı olsun. Kırım Tatarları Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Kırım Tatarları kendi hassasiyetlerini ön planda tutmak kaydıyla, Başta Türkiye ve Azerbeycan olmak üzere diğer Türki Cumhuriyetler ile birlikte hareket etmeli ve ortak eylem planı hazırlamalı. Rusya’ya Tatarların ayrı bir millet değil Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğu anlatılmalı ve her fırsatta hatırlatılmalı” dedi.

AKSARAY DERNEK BAŞKANI MESUT ERİŞ: "AYIDAN POST, MOSKOFTAN DOST OLMAZ"

Yaklaşan Kongre ile ilgili fikirlerini paylaşan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Aksaray Şube Başkanı Mesut Eriş ise Kırım Tatarlarının, Dünya Kırım Tatar Kongresi’nde değerleri ve emellerinden hiçbir şart altında vazgeçmeyeceğini en etkili bir şekilde bütün dünya kamuoyuna deklare edeceğinden emin olduğunu kaydetti.

Kırım Tatarlarının Rusya ile geleceğinin olamayacağını ifade eden Eriş, “Anavatan Kırım’ın 1783 yılında gerçekleşen Çarlık Rusya’sı işgali ve ilhakı ile geçen iki asırdan uzun zaman içinde Kırım Tatarlarının gerek Çarlık Rusya’sına karşı ve gerekse SSCB’ne karşı hafızaları tamamen acı hatıralarla doludur. Bu günün Rusya Federasyonu tarafından Şubat 2014 tarihinde ikinci defa gerçekleşen işgal ve ilhakın ardından gerek anavatan Kırım’daki Rus yönetimi ve gerekse Rusya Federasyonu yönetiminin vatandaşlarımıza karşı gerçekleştirdikleri ve bütün evrensel insan haklarını çiğneyen uygulamaları da göstermektedir ki özellikle Rus yönetimleri 21 .yy. değerlerinden oldukça uzaktadırlar. Bununla birlikte Kırım Parlamentosu’nun 11 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirdiği oturumda “Kırım Tatar halkına haklarının iade edilmesine dair garanti ve Kırım toplumuna entegrasyonu” (http://qha.com.ua/kirim-parlamentosu-ndan-kirim-tatarlarina-referandum-vaatleri-131218tr.html) başlığı ile aldığı kararların hiç birisini gerçekleştirmeyerek “ayıdan post, moskoftan dost olmaz” Türk atasözünü doğrulamıştır. Ve elbette Budapeşte Memerandumu ile toprak bütünlüğüne garantör olduğu bir devletin topraklarını işgal ederek hür ve demokratik dünya devletleri ve dünya kamuoyu nezdinde inandırıcılığını ve itibarını kaybetmiştir. Özetle yukarıda ifade ettiğim bütün bu şartlar altında biz Kırım Tatarlarının hiçbir şart altında Rusya ile geleceği olacağına inancımız yoktur” dedi.

Kongreden beklentilerini dile getiren Mesut Eriş, “Bizim, kendi bayrağı, kendi dili, kendi kültürü gibi bir toplumu millet yapan değerlerimiz vardır. Biz Kırım Tatarlarının asırlar öncesine dayanan devletçilik geleneğimiz vardır. Önümüzdeki ayın başında gerçekleştireceğimiz 2. Dünya Kırım Tatar Kongresi’nde bütün bu değerlerimizden ve emellerimizden hiçbir şart altında vazgeçmeyeceğimiz en etkili bir şekilde bütün dünya kamuoyuna deklare edileceğine inancım tamdır ve Kongrede öncelikle bu konu ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Bunun yanı sıra, dünya coğrafyasına tesbih taneleri gibi dağılan halkımıza kültür ve enformasyon alanlarında hizmet verecek bir Kırım Tatar televizyon kanalının kurulması konusunun da Kongre gündemine taşınması gerektiğini vurgulayan Eriş, akabinde gerekli girişimler yapılması gerektiğini belirtti.

Ayrıca Kongrede, işgal altındaki vatan Kırım’da Kırım Tatarlarının yaşadıkları sorunların ele alınacağı uluslar arası konferans düzenleme kararının da alınması gerektiğini ifade eden Eriş şöyle konuştu: “Bununla beraber 1783 yılından bu güne Rus yönetimlerinin biz kırım Tatarlarına karşı gayri insani uygulamalarının ve bu uygulamaların sebep olduğu neticelerin tartışıldığı, özellikle bugün anavatan Kırımda yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunların çözümü konusunda uluslar arası bir konferans tertip edilmesi konusunda bir karar alınmasını arzu ediyorum.”

BURSA DERNEK BAŞKANI YUNUS GÜNERİ: "YARDIMLAR TEK ELDEN YÖNETİLMELİ"

QHA’ya yaptığı açıklamada Kongrede gündem maddesi olabilecek konuları sıralayan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Bursa Şubesi Başkanı Yunus Güneri, “İşgalci Rusya’nın Kırım’dan çıkması için zaman göstermiştir ki en etkili diplomatik yaptırımlar olacak , Rusya bu yaptırımlardan ne kadar çok zarar görürse o oranda Kırım’da kalma süresi azalacaktır. Bu yüzden siyasi ve diplomatik yolları her zaman gündemde tutacak Türkiye içi ve diğer dış ülkeler için ayrı komisyonlar oluşturulabilir. Bu komisyonlara Kırım Tatar milletinden veya camiaya yakın siyasiler ve diplomatik kişilerden (üye olmasa bile) destek alınabilir. Komisyonlar olayı hiç soğutmadan devamlı surette ilgili ülke siyasi ve diplomatları ile irtibatta olabilirler” dedi.

Bunun yanı sıra Kongrede Kırım için yapılacak yardımlar (zekat , fitre, kurban vs.), desteklerin tek bir elden yönetilmesi konusunun da görüşülebileceğini ifade eden Güneri, tüm Kırım Tatar STK’ları için ortak bir karar alınıp bunlar için bir merci (Kırım Müftülüğü veya KTMM temsilcileri) belirlenebileceğini, 28 Şubat ve 18 Mayıs’ta olduğu gibi tüm Tatar STK’larının birlikte hareket etmesi ve etkinliklere daha çok katılımın sağlanması için gereken çalışmaların yapılması  konusunun da ele alınabileceğini kaydetti.

Ayrıca 1-2 Ağustos 2015 tarihinde Ankara’da yapılacak 2. Dünya Kırım Tatar Kongresi sırasında Dünya Kırım Tatar Kongrelerinin düzenlenme tarih, yer ve koşullarının kesinleştirilmesi konusunun da görüşülebileceğini belirten Yunus Güneri, Kongrede ele alınabilecek önemli konulardan birinin de Kırım Milli Davası ve insanlara büyük zararlar veren Türkiye içindeki ve Kırım’daki Rusya işbirlikçisi Kırım Tatarlarının nasıl önlenmesi gerektiği, eylem planı hazırlama konusu olduğunu ifade etti.

Kongrede ele alınabilecek diğer konuları da dile getiren Yunus Güneri şöyle konuştu: “Bursa Şubesi olarak Kırım’a yaptırdığımız Camii için toplanan yardımlarda çok fazla sayıda Tatar olmayan dostlarımız , kimseler de bulunuyordu. İslam’ın ortak değeri insanların yardıma kendiliğinden istekli Camii gibi konular vasıtası Kırım Davası ve Kırım’daki durumu anlatmak daha etkili ve kolay olmaktadır. Bu vesile ile “Her şubeden Kırım’a bir cami ” gibi bir kampanya başlatılabilir. Cami’de Kırım’da olduğumuzun , Kırım’da Müslüman Tatarların olduğunun bir işareti olduğundan önemli bir simge. Öncelik Kırım’a girişi çıkış problemlerinin halledilmesi olmak üzere tüm ülkelerden Kırım’a ziyaretlerin artırılması konusu ele alınabilir.”

Kırım Tatar Milli Davasının geleceği olan gençlere tüm Kırım Tatar STK’larında öncelik verilmesi gerektiğini belirten Güneri, bununla ilgili Gençler Kolu, Kongreler, toplantılar düzenlenmesi, gençlerin dinamikliğinden faydalanılması gerektiğine dikkat çekti.