"Daima Bekleyeceğim Balam" temalı fotoğraf sergisi ve konferans, Eskişehir’de tertip edildi

Kırım Tatar siyasî tutsaklara dikkat çekmek amacıyla Emel Kırım Vakfı ve Eskişehir Kırım Derneği iş birliği ile Eskişehir’de fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 16.10.2024 17:07
Haber Güncellenme Tarihi: 16.10.2024 17:07
https://www.qha.com.tr/

Eskişehir’de 10 Ekim 2024 tarihinde "Daima Bekleyeceğim Balam"  temalı fotoğraf sergisi ve konferansı, Emel Kırım Vakfı ve Eskişehir Kırım Derneği iş birliği ile gerçekleştirildi.

???? "Daima Bekleyeceğim Balam" fotoğraf sergisi ve konferansı, Eskişehir’de tertip edildi pic.twitter.com/VNuP2NmdgQ

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 11, 2024

Konferansta; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov ve Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko konuşmacı olarak yer aldı.

Konferansın açılış konuşmaları; sırasıyla Eskişehir Kırım Derneği Başkan Yardımcısı Zeki Erdemli, Kırım Ailesi'nin kurucusu Anife Kurtseitova, Romanya Dobruca Kırım Göçmenleri Derneği Başkanı ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Başkan Vekili Metin Gündoğdu ve Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt tarafından yapıldı.

Program; saygı duruşu akabinde İstiklal Marşı, Ukrayna milli marşı ve Ant Etkemen Kırım Tatar Milli Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi.

ERDEMLİ: BİZ KIRIM TATARLARI, UKRAYNA’NIN YANINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Düzenlenen programın 18 Mayıs 1944'te yaşanan Kırım Tatar Sürgünü'nü anmak ve bu büyük acıyı unutmamak amacıyla düzenlendiğini belirten Zeki Erdemli, Kırım’ın Kırım Tatarları için önemini vurguladı. Erdemli, konuşmasında Kırım Tatarlarının yaşadığı onca zulüm ve zorluklara rağmen özlerini, dillerini ve kültürlerini kaybetmediğinin de altını çizerek, 1944 Sürgünü’nün izleri daha silinmeden Kırım’da insan hakları ihlalleri ve baskılarının devam ettiğini belirtti. Kırım Tatar halkının Ukrayna’ya olan desteğini ise şu ifadelerle açıkladı:

Kırım Tatar halkı olarak bizler, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü destekleme kararlılığımızı burada bir kez daha dile getirmek istiyoruz. Kırım, Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçasıdır ve bu mücadelede, biz Kırım Tatarları, Ukrayna’nın yanında durmaya ve adaletin sağlanması için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bugün yaşanan savaşta Ukrayna’nın haklı mücadelesini destekleyerek, milletimizin özgürlüğü ve bağımsızlığı için de güçlü bir duruş sergiliyoruz.

Erdemli, konuşmasını “Vefat edenlere Allah'tan rahmet ve geride kalanlara sabır diler, katılımlarınız için teşekkür ederim.” ifadeleriyle sonlandırdı.

KURTSEİTOVA, KIRIM’IN SESİ OLUNMASI ÇAĞRISINDA BULUNDU

Kırım Ailesi'nin kurucusu Anife Kurtseitova, konuşmasında KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal’in Ruslar tarafından siyasi tutsak olarak esir tutulduğu süreçte yaşadıklarından bahsetti. Ayrıca Kırım Platformu’nda Nariman Celal’in Kırım’ı nasıl temsil ettiğini, Kırım’ın ihtiyaçlarını tüm dünyaya anlattığını aktardı. Kurtseitova, Nariman Celal tarafından kendisine söylenen “Ben hiçbir zaman vatandan ayrılmam, vatanda çok iş var. Ben milletimizin arasında olacağım. Bu yoldan hiçbir şekilde çıkmam. Sen de bana söz ver, sen de hiçbir zaman vazgeçmeyeceksin.” cümlelerinin Kırım davasındaki duruşunda her zaman moral verdiğini ifade etti. Kurtseitova, katılımcılara Kırım’ın sesi olmaları ve tutsaklara yardım etmeleri çağrısında bulundu.

GÜNDOĞDU, KIRIM’IN TEKRARDAN BAĞIMSIZLIĞINI KAZANMASI DİLEĞİNDE BULUNDU

Romanya Dobruca Kırım Göçmenleri Derneği Başkanı ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Başkan Vekili Metin Gündoğdu, gerçekleştirdiği konuşmada Kırım’ın Türkiye ile olan tarihi bağlarına değindi. Gündoğdu, 1783 yılında Kırım’ın Rus işgaline uğramasıyla baskıların başladığını belirtti. Kendi atalarının da bu baskılar neticesinde Romanya’ya göçtüğü belirten Gündoğdu, milyonlarca insanın vatanlarını terk ettiğini ve Türkiye’ye de göçler yaşandığını ifade etti. Gündoğdu konuşmasında Rusya tarafından alıkoyulan siyasi tutsakların Türkiye Büyük Millet Meclisinde de dile getirilmesi çağrısında bulundu. Konuşmasını Kırım'ın tekrar bağımsızlığını kazanması dileğiyle sonlandırdı.

KAZIM KURT: BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR

Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, demokrasinin en gelişmiş olduğu çağlarda insanların sırf Kırım Tatarı olduğu için hapse atıldığını ve bunun da insanlık suçu olduğunu belirtti.  

Ardından panelistler konuşmalarını gerçekleştirdi.

KARATAY, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI DESTEĞE ÇAĞIRDI

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, 1783’ten sonra Kırım’da büyük faciaların yaşandığını ve günümüzde de yaşanmaya devam ettiğini vurguladı. Kırım Tatarlarının Kırım’daki medeniyeti canlandırmaya çalıştığını şu şekilde ifade etti:

Bugün Kırım’da Kırım Tatarlarının var olup olmayacağı tartışılıyor. Bu kahraman halkımız sürgünden büyük mücadeleyle dönüp yeniden Kırım’da yok edilen Türk, İslam, Kırım Tatar medeniyetini canlandırmaya çalışıyordu. Tam da bahar ayları yaşanırken Rusya yine karabasan gibi üzerimize çöktü.

Karatay, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın 2022’de değil, 2014’te Kırım’ın işgaliyle başladığını ve bu savaşın en büyük mağdurlarının Kırım Tatarları olduğunu belirtti. Karatay, Rusya tarafından esir tutulan mahkumlara mektup gönderme kampanyasının başlatıldığını ve kampanyanın devamı olarak da bu fotoğraf sergisinin düzenlendiğini açıkladı. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarını, Rusya’daki ilgili kurumlara siyasi tutsaklar hakkında yazılar yazmaya ve bilgi alınması için zorlamaya çağırdı.

NESTERENKO, SERGİDEKİ HER FOTOĞRAFIN HİKAYESİ OLDUĞUNU VURGULADI

Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko, Rusya tarafından hapishanelerde esir tutulan kişilerin ve ailelerinin durumuna değindi. Sergideki her fotoğrafın hikayesi olduğuna dikkat çeken Nesterenko, yapılan bu suçu tüm dünyaya göstermek istediklerini ifade etti. Katılımcıları ve halkı, başlatılan mektup kampanyası kapsamında destek olmaya çağırdı.

KADİROV, RUSYA’NIN İŞLEDİĞİ SUÇLARI ANLATTI

Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türkiye Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un siyasi tutsaklar konusundaki çabaları dolayısıyla teşekkür etti. Düzenlenen mektup kampanyasına destek olunması çağrısında bulundu.

Kırım'daki 218 tutsaktan 132’sinin Kırım Tatarı olduğunu vurgulayan Kadirov, Rusların işlediği suçlara da değindi. Ruslar tarafından; 2014 yılındaki Kırım’ın işgalinden bu yana Kırım Tatar anadilinin öğrenilmesinin engellendiğine, Ukrayna halkından insanların zorla askere alınarak Ukrayna’ya karşı savaştırıldığını vurguladı. Ağır hasta olan siyasi tutsakları işaret eden Kadirov, onlara yapılması gereken tıbbi yardımların Rusya tarafından yapılmadığına dikkat çekti.

KTMM BAŞKAN YARDIMCISI NARİMAN CELAL, HAPİSHANELERDE ŞAHİT OLDUKLARINI ANLATTI 

KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal, konuşmasına katılımcıların hepsini birleştiren “Ant Etkenmen” marşına atıfta bulunarak başladı. Celal, şu ifadeleri kullandı:

Biz bugünkü  görüşmemize İstiklal Marşı ile başladık. Birisi onun sözlerini biliyor, birisi bilmiyor. Ondan sonra Ukrayna marşı çaldı. Birisi sözlerini biliyor, birisi bilmiyor. Ama bizi birleştiren ‘Ant etkenmen, söz bergenmen millet içün ölmege’ sözleriydi. Hepimiz onu biliyoruz.

Türkiye’nin sağladığı destekler için teşekkür eden ve hapishaneden çıkmasında bu desteğin etkili olduğunu belirten Celal, şu an hala daha tutsak olan insanlara da yardım edilmesi çağrısında bulundu. Rusların tarih boyunca Kırım halkını vatanından ayrı düşürdüğünü ve haksızlık yaptığını belirten Celal, dünyadaki Kırım Tatarların birbirine kol uzatıp duygularını paylaştığında 2014 yılında Rusların Kırım’ı işgal ettiğini vurguladı. Kırım Tatarlarının Ruslara karşı direnişini Sevr Anlaşması ile açıklayan Celal, şu ifadeleri kullandı:

Türk milleti onu çok iyi bilir. 20. Asrın başında işgalciler bu Türk topraklarını yok etmeye, zapt etmeye çalıştığında, Sevr şehrinde anlaşma yazıldığında, Türk halkı  razı oldu mu buna? Yok. Allah’a şükür Türk milletinde ulu bir insan yetişti, sayın Atatürk herkesi birleştirip bu işgalcilere yerini gösterdi. Lozan’da yeni bir anlaşma imzalamaya mecbur etti. Türkiye Cumhuriyeti, aynı sınırlarında hala yaşıyor. Yüzler, binler yıl daha yaşasın. İnşallah öyle olsun çünkü bu devlet, bizim en yakın dostumuz.

Kırım'ın işgalini kabul etmediklerini ve etmemeye devam edeceklerini belirten Celal, Kırım Tatar halkından insanların bu nedenle tutsak edildiğini vurguladı. Siyasi tutsakların sırf birine yardım ettiği için bile hapishaneye alındığını ifade eden Celal, bu insanların hapishanelerde dinlerini yaşamasına, dilini konuşmasına, ibadet edilmesine izin verilmediğinin ve gerekli tıbbi yardımların yapılmadığının da altını çizdi. Hapishanede şahit olduklarını anlatan Celal, Türk dünyasından çok sayıda kişinin Ruslar tarafından hapishanede tutulduğunu gördüğünü belirtti.

Celal, bu haksızlıkların, tutsaklıkların ortadan kaldırılması için tek yolun Rusların Ukrayna topraklarından kovulması olduğunu vurguladı. Celal, işgalin ilk gününden itibaren Türkiye’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunduğunu ve Kırım Tatar halkının hakları için çabaladığını vurgulayarak teşekkürlerini sundu.

Celal, konuşmasını hapishanedeyken yazmış olduğu şiirini okuyarak sonlandırdı.