ABD Senatörü Marco Rubio, 99 oyla ABD’nin 72. Dışişleri Bakanı olarak göreve başlamasıyla birlikte ülkenin dış politikasında önemli bir dönüm noktasına imza attı. 2011 yılından bu yana Florida’yı temsil eden Rubio, Trump yönetiminin ardından özellikle Çin’e karşı sert tutumlarıyla biliniyor. Rubio, Rusya gibi tehditlere karşı da sert tutumlar sergileyerek, ABD'nin küresel çıkarlarını savunmayı hedefliyor. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı topyekun saldırıyı bir işgal olarak nitelendiriyor.
Rusya'nın Ukrayna topraklarındaki varlığının meşru olmadığını açık bir şekilde ifade eden Rubio, verdiği bir röportajda Ukrayna'daki topyekun savaşın bitmesi hakkında ise "ABD'nin resmi politikası, bu savaşın sona ermesi gerektiği yönünde olmalıdır" demişti.
RUBIO'NUN DIŞ POLİTİKA VİZYONU
53 yaşındaki Rubio, Çin, İran, Venezuela ve Küba gibi ülkelerle ilişkilerdeki sert tutumuyla tanınıyor. Senatör Rubio, Çin’i bir “teknolojik, ekonomik ve jeopolitik rakip” olarak tanımlarken, bu ülkenin Amerika Birleşik Devletleri için stratejik bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Çin’in, Sovyetler Birliği’nin sahip olmadığı endüstriyel ve bilimsel güçlere sahip olduğunu belirten Rubio, Çin'in küresel hedeflerine karşı ABD'nin daha güçlü bir tutum sergilemesi gerektiğini savunuyor.
ÇİN’İN UYGUR POLİTİKALARINA KARŞI SERT TUTUM
Marco Rubio ayrıca, Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikalarını şiddetle eleştiriyor. Çin hükûmetinin, Uygurları hedef alan insan hakları ihlallerine karşı sert tutumlar geliştiren Rubio, özellikle Uygur Soykırımı'nı tanımış ve Çinli yetkililere yönelik yaptırımların uygulanması için öncülük etmişti. Rubio, ABD'nin uluslararası platformda Uygur Türklerinin haklarını savunarak; Çin’in bu konuda sorumlu tutulması gerektiğini belirtiyor.
ÇİN İLE REKABETİ BİR "MİLLİ MEYDAN OKUMA" OLARAK GÖRÜYOR
Rubio, Çin’in sadece ekonomik bir rakip olmadığını, aynı zamanda teknoloji, yapay zeka, biyoteknoloji ve kuantum hesaplama gibi stratejik alanlarda da ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor. Özellikle Çin’in küresel ticaret politikaları ve üretim gücüyle ABD’nin stratejik çıkarlarını tehlikeye atabileceği uyarısını yapıyor. Rubio, “Yirmi birinci yüzyılda ABD-Çin ilişkisi belirleyici olacak. Bu ilişkiyi dengeli tutmamız gerekiyor” şeklinde açıklama yaptı.