Çin zulmü ve işgali altındaki Doğu Türkistan 21. yüzyılda insanlık suçuna şahit oluyor. Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından toplama kamplarına gönderilen Uygur Türklerinin aileleri, zulmü dünya kamuoyuna haykırıyor.
BM KEYFİ GÖZALTI ÇALIŞMA GRUBU'NUN KARARINI ÇİN BÜYÜKELÇİLİĞİ KABUL ETMEDİ
Türkiye'de yaşamını sürdüren toplama kampı mağdurlarının yakınları ve avukatları bugün saat 13.30'da Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu'na yaptıkları başvurulardan çıkan kararın uygulanması için Çin'in Ankara Büyükelçiliği önünde toplandı. Çok sayıda polisin bulunduğu protesto gösterisine; İstanbul'da Uygur Türkleri tarafından kurulan Kamp Mağdurları Platformu'ndaki mağdurların Avukatı Gülden Sönmez ve beraberindeki avukatlar, Türk Ocakları Genel Merkezi yetkilileri, toplama kampı mağdularının yakınları ve akademisyenler katıldı.
BM KARARINI İÇEREN ZARF BÜYÜKELÇİLİK TARAFINDAN REDDEDİLDİ!
Avukat Gülden Sönmez, büyükelçilik önünde yaptığı konuşmasında, BM'nin Doğu Türkistan kararını ve Çin'e yönelik taleplerini anlattı. Birleşmiş Milletlerin Çin'e yönelik kararını içeren ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e iletilmesi için götürülen zarf, büyükelçilik yetkilileri tarafından reddedildi. Zarfın kabul edilmediğine dair tutanak tutuldu.
BM'NİN DOĞU TÜRKİSTAN KARARINI İÇEREN ZARFTA NE YAZIYOR?
BM tarafından açıklanan kararda, Tacinisa İmin, Dilşad Oralbay, Niğmet Hemit davalarında milyonlarca Uygur Türkünün Çin’deki sözde yeniden eğitim kamplarına hapsedilmesi ve Çinli yetkililer tarafından Uygur Türklerinin uluslararası ve evrensel temel haklarının, sistematik ve ağır bir şekilde ihlalinin tespit edildiği bildirildi. Ayrıca Çin'in, Toplama Kamplarına atılanların Uygur Türkü olmaları ve Müslüman olmaları temelinde bunun ayrımcılığa dayanması ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. maddesini ihlal ettiği sonucuna varıldı.