Brexit sonrasında AB'den sonucun "trajik" olarak değerlendirildiği açıklaması, İskoçya ve İrlanda'da bağımsızlık referandumuna gidilmesine dair yorumların ardından İngiltere Başbakanı Cameron'ın istifası bir anda gündeme oturdu.
İngiltere'nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına ilişkin tarihi referandumu ile ilgili oylamada Brexit destekçilerinin kazanması sonrasında Birleşik Krallık'ta Başbakan David Cameron'ın istifası damga vurdu.
Referandumu AB'den ayrılmak isteyenlerin kazanmasının ardından basın açıklaması düzenleyen Cameron, AB'den ayrılma sürecini yeni bir liderin yürütmesi gerektiğini söyleyerek başbakanlıktan istifa edeceğini ifade etti. Açıklama esnasında görevi bırakacağı kesin tarihi belirtmeyen Cameron, Ekim 2016'da düzelenecek parti kongresi esnasında görevi bırakacağını belirtti.
Referandumdan İngiltere'nin AB'den ayrılması halinde İskoçya'nın yeniden bağımsızlık referandumuna gidebileceği yönünde fikirler öne sürülürken, Brexit yanlılarının zaferinin ardından İskoçya'da bağımsızlık yönündeki söylemler yeniden gündeme geldi. İskoçya'nın büyük çoğunluğunun AB içinde kalınmasını desteklediği biliniyordu. Nitekim tarihi referandumda İngiltere ve Galler'de birlikten ayrılmayı isteyenlerin, İskoçya ve Kuzey İrlanda'da ise AB'de kalmayı isteyen seçmenlerin tercihinin öne çıktığı görüldü.
AB'den ayrılmanın İskoçya'da yeni bir bağımsızlık referandumuna neden olabileceğini sürekli hatırlatan İskoç Ulusal Partisinin (SNP) başkanı ve İskoç bölgesi Başbakanı Nicola Sturgeon, İskoç halkının geleceğini AB'de gördüğünü söylerken, İskoçya Kültür, Avrupa ve Dış İlişkiler Kabine Bakanı Fiona Hylsop da bu kararın bazı sonuçlar doğuracağını, Birleşik Krallık'ın İskoç halkının çıkarları hilafında bir karar aldığını açıkladı. Kuzey İrlanda'daki Sinn Fein Partisi'nden Kuzey İrlanda Başbakan Yardımcısı Martin McGuinness de Brexit kararının çıkması nedeniyle İrlanda ve Kuzey İrlanda'nın birleşmesi için referandum düzenlenmesi çağrısında bulunup Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması nedeniyle Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisine sahip olamayacağını ifade etti.
Gelişmeyle alakalı olarak AB'den de çeşitli düzeyde yorumlar ve tepkiler geldi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere'deki referandum sonucu ile ilgili olarak AB'yi 27 üye olarak korumakta kararlı olduklarını belirterek bu sonucu ciddi ve dramatik olarak nitelendirdi. Yine de bu sonuca karşı hazırlıklı olduklarını ifade ederek birliği korumakta kararlı olduklarını söyledi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ayrılık kararından üzüntü duyduklarını, bundan sonra yapılacakları ele almak üzere gelecek hafta salı günü Başkanlar Konferansının olağanüstü toplanacağını açıklarken İspanya Başbakanı Mariano Rajoy da referandum sonucunu üzüntüyke karşıladıklarını açıkladı.
Konuya ilişkin en dikkat edilesi tepki ve yorum ise Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'dan geldi. Steinmeier, İngiltere'nin ayrılmasının Avrupa barışını tehlikeye sokacağı ve çatışma yaşanabileceği yönündeki görüş bildirdi. Nitekim Rusya'nın saldırganlığının arttığı ve hibrid tehdidin Avrupa'nın bölünmesi hedefi için uğraştığı bir dönemde bu kararın hayli yıkıcı sonuçlar doğurabileceği tahmin ediliyor.