Bekirova: 1944 soykırımı, zamanaşımı olmayan bir suç

Kırım Tatar Kurultayı’nın Kırım Tatar Halkına Yapılan Soykırımı Araştırma Özel Komisyonu Başkan Yardımcısı, tarihçi Gülnara Bekirova, QHA’ya yaptığı açıklamada Kırım Tatar halkının tarihinde trajik olayı değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 10.05.2016 18:59
Haber Güncellenme Tarihi: 10.05.2016 18:59
https://www.qha.com.tr/

Kırım Tatar Kurultayı’nın Kırım Tatar Halkına Yapılan Soykırımı Araştırma Özel Komisyonu Başkan Yardımcısı, tarihçi  Gülnara Bekirova, QHA’ya yaptığı açıklamada Kırım Tatar halkının tarihinde trajik olayı değerlendirdi.   QHA: Dünya tarihi bilim dalında SSCB’de Kırım Tatarları başta olmak üzere baskıya uğrayan halkların sorunları ile ilgili ciddi araştırmalar var mı? Kırım Tatarlarının sorunları ve Kırım’dan sürgün edilmesi kararının kabul edildiği Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin yönetim organı olan Siyasi Bürosu’nun 1940-1980’li yıllarında gerçekleştirilen toplantıların belgelerin gizliliği kaldırıldı mı?   - Bugüne kadar Sovyet Birliği’nde baskıya uğrayan halkların tarihi ile ilgili birçok çalışma yayınlandı. Eskiden olduğu gibi yabancı tarihçilerin çalışmaları yanı sıra yerli tarihçilerin de çalışmaları var. Son dönemlerde yayınlanan çalışmaların bir kısmı (esas olarak Memorial kuruluşunun araştırmaları) resmi kaynakların kullanımıyla hazırlandı. Ben de halkımızın faciasının araştırılması üzerinde çok çalıştım. Ama eskiden de olduğu gibi, şimdi de bilgilerimizde birçok boşluk ve “beyaz lekeler” var. Örneğin, bugüne kadar sürgün sürecinin arşiv kroniği ve fotoğrafları tespit edilmedi, özel yerleşim (sürgün) yerlerinde ikamet edenlerin kartlarının gizliliği kaldırılmadı ve araştırmacıların onlara erişimi yok, bunlar ise büyük ölçekli ve çok değerli kaynaklar. Eskisi gibi biz, araştırmacılar, tanıkların bildirdiğine göre, çekistlerin (gizli servis görevlileri) Çokrak köyü sakinlerinin zamanında sürgün edemediği için gemiye bindirerek Arabat Beli’nde denizde batırması ile ilgili belgeleri bulma umudumuzu kaybetmiyoruz.   QHA: Kırım Tatar sürgünü ve Kırım Tatarlarının vatanlarından uzakta yaşamaya zorlanması ile ilgili bilgilerin yer aldığı bir ortak veri tabanı (belge arşivi) var mı? Sürgün tanıklarının ifadeleri Rusça, İngilizce ve diğer dillere tercüme edildi mi? İnsanların bu belgelere internet üzerinden ulaşma imkânı var mı?   - Benzer bir veri tabanı, daha doğrusu Kırım Tatar soykırımı ile ilgili arşiv, müze ve kütüphanenin yer alacağı büyük bir kompleksi kurmaya çoktan düşünüyoruz. Özellikle dünyada, 20. yüzyılda belirli halkların faciaları araştırmanın ve hatıra yönlerinin birleşmenin belirtili bir deneyimi var. Yurtdışındaki hatıra merkezlerinden söz etmiyorum, Ukrayna’da bile benzer kompleksler var. Örneğin, Dnipropetrovsk şehrinde “Yahudi Halkının Hatırası ve Ukrayna’da Holokost” Müzesi olmak üzere büyük hatıra kompleksi var. Bu kompleks, müzede sergilenen eşyalar yanı sıra ziyaretçileri etkilemek için mültimedya     enstalasyonlar, hologram, video ve ses kayıtlarının yayını gibi yeni teknik araçların kullanılmasıyla tüm profesyonel tarihçileri hayretler içince bırakıyor.   1944 soykırımının tanıkların ifadelerinin, Kırım Tatar Milli Meclisi tarafından düzenlenen “Unutma” kapmpanyası çerçevesinde toplanan küçük bir kısmı, günümüzde Kırım Tatar halkının temsil organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi’nin sitesi ve bazı diğer kaynaklarda bulunuyor. Kırım Tatar sürgününün 70. yıldönümü vesilesiyle söz konusu bilgilerin büyük bir kısmının yayınlanması planlanıyordu, ama Kırım’da 2014 yılının Mart ayında meydana gelen olaylar ve Kırım Tatar Milli Meclisi’ne baskılardan dolayı maalesef bu planlar hayata geçirilemedi. Birkaç yıl önce Kırım’da benzer bir anma merkezinin kurulmasını istiyorduk ve buna yönelik çalışmalara başlamaya hazırdık. Bugün, yakın gelecekte yarımadada benzer bir kompleksin kurulmayacağı anlaşılıyor.   QHA: İnsanlığa karşı işlenen bir suç olan Kırım Tatar sürgünü için cezalandırılan kişiler oldu mu?   - Günümüzde, hem sürgün başlatıcıları hem organizatörlerinin isimlerini, sürgünü gerçekleştiren birçok kişinin isimlerini (tüm bu bilgiler, daha önce gizli olan, günümüzde ise erişilebilecek arşiv belgelerinde yer alıyor) bilmemize rağmen, maalesef birilerinin bu suç için cezalandırdığı bilinmiyor.   QHA: Kırım Tatar sürgünü, uluslararası alanda hukuki açıdan değerlendirildi mi? Sovyetler rejiminin bu suçu, Kırım Tatar soykırımı olarak kabul edildi mi?   - Uluslararası alanda Kırım Tatar sürgünü henüz soykırım olarak değerlendirilmedi, ama bunun yapılacağı ümidindeyim. Ukrayna Parlamentosu’nun 12 Kasım 2015 tarihinde “Kırım Tatar Halkının Soykırımı Kabul Edilmesi” kararı kabul etmesinden bu yana sadece yarım yıl geçti. Kararda, “Ukrayna Parlamentosu, Birleşmiş Milletler’in (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerini kılavuz edinerek, 1944 Kırım Tatar sürgünü kurbanlarını anarak, Kırım Tatar halkını destekleyerek, totaliter rejimin Kırım Tatar halkına karşı baskı politikasını kınayarak Kırım Tatar halkının 1944 yılında Kırım’dan sürgününü Kırım Tatar halkının soykırımı olarak kabul edilmesini karar veriyor” denildi. Söz konusu karar gereğince 18 Mayıs, Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü olarak belirlendi.   Ukrayna devleti bu kararı, Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın “18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgününün ve Kırım Tatarlarının Zorla Sürgün Yerlerinde Tutulduğu Onlarca Yılı ve Bu Suçların Sonuçlarının Soykırım Olarak Kabul Edilmesi” kararını kabul etmesinden tam 10 yıl sonra kabul etti.   Kırım Tatar Milli Kurultayı’na bağlı Kırım Tatar Halkına Yapılan Soykırımı Araştırma Özel Komisyonu’nun kurulması ve Ukrayna devletinin bu kararı kabul etmesi arasında 10 uzun yıl geçti. Komisyon’un 2005 yılında sürgün tanıklarının anılarını toplama ve yayınlama, arşivleri inceleme, uluslararası ve ulusal yasaları analiz etme çalışmalarına başladı. Bu faaliyetleri, Viktor Yanukoviç’in Ukrayna yönetimine gelmesiyle durduruldu. Ancak Kurultay’ın Özel Komisyonu’nun çalışmaları devam etti. Komisyon, 1 Eylül 2009 tarihinde Kırım Tatar soykırımı ile ilgili ifadelerin toplandığı “Unutma” kampanyasını başlattı.   Günümüzde, Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra Ukrayna’nın ana kısmında kurulan Kırım Özerk Cumhuriyeti Savcılığı’nda, 1944 yılında Kırım Tatar ve yarımadanın diğer ulusal gruplarının şiddet kullanılarak Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nden sürgün edilmesi ile ilgili mahkeme öncesi soruşturma başlatıldı.   QHA: 2014 yılının Mart ayınca Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesi Kırım Tatarları için yeni meydan okuma oldu. Takibatlardan ve uğradığı baskılardan dolayı günümüzde yarımadayı terk etmek zorunda kalan kişiler ile ilgili istatistik verileri var mı?   - İki yıl içinde Kırım’dan ayrılanlar ile ilgili net istatistik verileri bilinmiyor, ama on binlerce kişiden söz edilebileceği açık. Kırım Tatarları ile ilgili durum ise daha da zor, çünkü onlar, yaklaşık yarım yüzyıl devam eden mücadele sonrasında zorlukla kavuştukları vatanı yeniden kaybediyorlar.   Günümüzde Kırım Tatarlarının vatanlarından mahrum edilmesi, yeni tarih sürecinde vatanlarından sürgünü, halkımızın en iyi temsilcilerine değindi. Bunun dışında Kırım’a döndükleri halde kendilerine karşı ceza kovuşturması başlatılabileceğinden dolayı binlerce kişi yarımadaya dönemiyor…   QHA: Rusya yönetimi daha 2 yıl önce Kırım Tatar halkının liderleri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Refat Çubarov, Kırım Tatar aktivistleri İsmet Yüksel ve Sinaver Kadırov, daha sonra birçok Kırım Tatarına Kırım’a girişini yasakladı. Geçtiğimiz günlerde ise Kırım’daki kukla mahkeme, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini yasakladı. Kremlin, Kırım’ın köklü halkına karşı baskıları güçlendirerek nasıl bir amacın peşinde?   - Tabii ki, Rus yönetiminin bu tür eylemleri suçtur: bugünkü şahsi sürgün yarın genel sürgüne dönüşebilir. 1920’li yıllarda da önce kulaklar (zengin köylüler), “milliyetçiler”, yönetimin uygun olarak görmediği kişiler sürgün edildi, 1944 yılında Kırım’daki her Kırım Tatarı sürgüne uğradı.   İktidardakilerin tarihten hiçbir ders almaması çok şerefsiz ve oldukça basiretsiz.   QHA: Kiev yönetiminin, Ukrayna’nın bağımsızlığını kazanmasından sonra 25 yıl içinde Kırım Tatarlarına yönelik politikada, yarımadanın işgalden kurtarılmasından sonra düzeltilmesi gereken nasıl hatalar yaptı?   - Geçmişte Ukrayna’nın üst düzey yöneticilerinin Kırım Tatarları ve temsil organlarına yönelik davranışını, çoğu zaman anlayamama ve güvensizlikle gölgelendiriyordu. Siyasi ve manevi rehabilitasyon gibi Kırım Tatarlarının esas istekleri ve özlemlerini görmezden geliyorlardı, ulusal devletçiliğin yenilenmesi ile ilgili talepleri ise saldırgan şekilde algılıyorlardı. Kırım’da Rus ayrılıkçılığın teşvik edilmesi ile birlikte çoğu zaman Kırım Tatar karşıtı politikanın sonucu, Rusya’nın de facto yarımadayı kontrolü altına aldığı 2014 yılının Şubat-Mart ayında meydana gelen olaylar oldu.   QHA: Sizce gelecekte Kırım’ın statüsü ne olacak? Kırım ne zaman ve nasıl geri alınacak ve tarihi adaletin yeniden tesis edilmesi için kullanılacak yöntem ne olacak?   - Yarımada geri alınırsa, Kırım, Ukrayna’ya bağlı Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti olacak. Böylece, tarihi adalet de tesis edilecek.