“Barış Yürüyüşü” başladı: Srebrenitsa soykırımı kurbanları anılıyor

Srebrenitsa'da 1995'te işlenen soykırımdan kurtulmak isteyen Boşnak sivillerin, Tuzla şehrine ulaşmak için kullandığı ormanlık yolda geleneksel olarak düzenlenen "Barış Yürüyüşü" başladı.

Haber Giriş Tarihi: 08.07.2024 17:09
Haber Güncellenme Tarihi: 08.07.2024 17:09
https://www.qha.com.tr/

Srebrenitsa soykırımı 29. yılı anma etkinlikleri çerçevesinde, 20 yıldır düzenlenen "Barış Yürüyüşü” bugün başladı. “Barış Yürüyüşü”ne katılan yaklaşık 5 bin kişi, Nezuk kasabasından birlikte hareket etti.

Halk arasında "ölüm yolu" olarak da ifade edilen orman yolunda 3 gün sürecek yürüyüş, 10 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'na ulaşmasıyla tamamlanacak.

"Barış Yürüyüşü" Alt Komitesi Başkanı Suljo Cakanovic, lojistik destekle birlikte tüm teknik hazırlıkların yapıldığını aktardı. Cakanovic, her geçen yıl "Barış Yürüyüşü"ne katılımın arttığına dikkat çekerek yürüyüşte Türkiye, İran, Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Slovenya, Avusturya, Almanya, Finlandiya, Danimarka, Fransa ve Hollanda'dan katılımcıların da yer aldığını söyledi. Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Sadık Babür Girgin de "Barış Yürüyüşü"ne katıldı.

“3 YILDIR BABAMIN YÜRÜDÜĞÜ YOLLARDA YÜRÜYORUM”

Barış Yürüyüşüne katılan Nejla Hodzic’in babası da  Srebrenitsa'daki soykırımdan kurtulmayı başaranlar arasında.  Hodzic, "Bu benim 'Barış Yürüyüşü'ndeki üçüncü yılım. İlk kez, bu yolda sağ kurtulan babamla gelmiştim. 3 yıldır onun yürüdüğü yollarda yürüyorum." diye konuştu.

14 SOYKIRIM KURBANI DAHA POTOÇARİ ANIT MEZARLIĞI'NA DEFNEDİLECEK

Potoçari Anıt Mezarlığı'nda şimdiye kadar 6 bin 751 kurban toprağa verildi. 250 kurban ise ailelerin isteğiyle yerel mezarlıklara defnedildi. Srebrenitsa soykırımında hayatını kaybeden ve cenazesine ulaşılamayan 1000'den fazla kurban bulunuyor. Srebrenitsa soykırımının 29'uncu yıl dönümünde, 11 Temmuz'da, kimlik tespiti yapılan ve ailelerinin onay verdiği 14 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı'na defnedilecek.

 SREBRENİTSA KATLİAMI NASIL GERÇEKLEŞTİ?

1992’de Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Bosna Hersek, 3 buçuk yıl süren bir savaşa sahne olacaktı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’nın, can güvenliği tehlikesi yaşayan 25 bin sığınmacıya yuva olması bekleniyordu. Ancak, burası binlerce insana mezar oldu.

Tarihler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde Srebrenitsa’yı korumakla yükümlü Birleşmiş Milletler Temsilcisi Hollandalı Albay Ton Karremans ve 400 kişilik sözde Hollandalı Barış Gücü askeri, bölgeyi Sırpların eline teslim etti. 

Sonradan “Bosna Kasabı” olarak anılacak olan savaş suçlusu Sırp Komutan Ratko Mladiç, bir ilkokulun öğretmenler odasında atılan imza ile Srebrenitsa’da Müslümanların katledilmesi için Sırp güçlerine emir verdi. 

Evlerinden “Elleriniz yukarıda dışarı çıkın, bir şey olmayacak” sözleriyle çıkarılan Müslüman Boşnaklar, o gün ölüme yürüdü. Kadınlar ve erkekler birbirinden ayrıldı. Tecavüze uğrayan kadınların çocukları ve eşleri ise dağlarda, ormanlarda kurşuna dizildi.

Yaşanan insanlık ayıbını örteceğini düşünen Sırplar katliamın izini silmek için öldürülen Boşnakların kemiklerini toplayıp toplu mezarlara gömdü. Yetmedi, uydu görüntüleriyle toplu mezarları gizlemeye kalktılar. Katledilen Boşnakların ahını duyan mavi kelebekler mezarların başında kanat çırpmaya başladı. Böylelikle katliamın kanıtları bir bir ortaya döküldü. 

Lahey Uluslararası Adalet Divanı, Srebrenitsa’da yaşanan katliamı, 2007 yılında soykırım olarak nitelendirdi. Bosna kasabı Mladiç ve katliamdan sorumlu Sırplar, savaş suçlusu olarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 

Müslüman olduğu için katledilen 8 bin 372 kimliği tespit edilen Boşnakın, kemikleri her sene katliamın yıldönümünde Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnediliyor. 

Katliamın acısı yürekleri kanatsa da bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in şu sözleri akıllara geliyor:

“Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır”