Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu, 18 Aralık 2024 tarihinde Rus işgali altındaki Kırım’daki insan hakları durumunu ele almak için Strazburg şehrinde toplandı. Oturumda konuşma yapan milletvekilleri, Kırım’da yaşanılan hak ihlallerini kınadıklarını birçok defa dile getirdi. Milletvekilleri ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB); daima Ukrayna ve Kırım’ın yanında olduklarını net bir dille vurgulayarak; Rusya’ya karşı yaptırım çağrısında bulundu.
Buna karşın oturumda söz alan Egemen Milletler Avrupası Grubundan Rus yanlısı parlamenter Petar Volgin, Kırım ve Ukrayna aleyhindeki asılsız söylemlerle Rus propagandası tarafından üretilen yalanları dile getirdi. Volgin, Kırım’ın her zaman Rusya’ya ait olduğu yönündeki asılsız söylemleri tekrar etti ve Ukrayna’yı “Kıyiv rejimi” olarak nitelendirerek, Ukrayna’yı kendi toprakları olan Kırım’da Rus anıtlarını yıkmakla suçladı.
VOLGİN’E CEVAP YİNE PARLAMENTODAN GELDİ
Volgin’den sonra kürsüye çıkan Çekyalı siyasetçi, Avrupa Halk Partisi Grubu Milletvekili Tomas Zdechovsky, Volgin’in iddialarına sert bir dille karşı çıktı. Volgin’in sözlerinin Rus gazetesinden çıkmış gibi olduğunu vurgulayan Zdechovsky, “Volgin, siz gerçekten de 21. yüzyılda birilerinin Rus propagandası tarafından yayılan iki yalana inanacağını mı düşünüyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında küçük bir çocuğun bile Budapeşte anlaşmalarının nasıl gerçekleştiğini ve Ukrayna'nın nükleer silahlarını Rusya'ya geri verirken nasıl bir baskı altında kaldığını internetten araştırabileceğinin belirten Zdechovsky, tarihe ve anlaşmalarda verilen taahhütlere saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi ve şu ifadeleri kullandı:
Ukrayna'da kimin ne yaptığına dair yalanları dinlemek istemiyorum. Hiç kimsenin Ukrayna hükûmetine rejim demesini dinlemek istemiyorum. Bu açıklamalar Rusya'nın Dumasında yapılabilir ama Avrupa Parlamentosunda yapılamaz. Avrupa Parlamentosunda kendi kararımız var. Çünkü biz Kırım Tatarlarının durumlarına dikkat çekmek istiyoruz. Bu insanların işkence gördüklerini, hapsedildiklerini ve özgürlükleri ve demokrasileri için mücadele ettiklerini göstermek istiyoruz. Tarihi çarpıtmak, tarihî olayları çarpıtmak ve bu insanların zorbalığın, despotizmin kurbanı olduklarını ve aslında özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiklerini görmezden gelmek saçmalıktır.
RUSYA, TARİHİ ÇARPITMAYA DEVAM EDİYOR
Bunun üzerine Volgin tekrardan söz aldı ve asılsız iddialarını yineledi. Zdechovsky ise, iddialar karşısında sinirlenerek şu ifadeleri kullandı:
Ben aslen aristokrat bir aileden geliyorum. Tüm zamanlara, özellikle komünist zamanlara dair çok iyi bir hafızamız var. Siz her şeyi değiştiriyorsunuz! Öyle ki, babam çalışmak istemezdi. Biz gerçekten komünist rejimin baskısı altındaydık. Ailemin üyelerine bir bakın. Bazıları Naziler tarafından öldürüldüler; bazıları Komünistler tarafından hapse atıldı. Ve tabiî ki Ruslar dedi ki, bu bizim tarihimizdeki gerçekler değildir. Rusya şimdi de aynı propagandayı tekrarlıyor ve kimin saldırgan olduğunu ve kimin saldırgan olmadığını söylüyor.