Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy'den 1944 Sürgünü mesajı: Bu bizim ortak acımız

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü dolayısıyla Kırım Haber Ajansına açıklama yaptı.

Haber Giriş Tarihi: 18.05.2024 10:33
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2024 10:33
https://www.qha.com.tr/

Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan Sovyetler Birliği, bundan tam 80 yıl önce dünya tarihinin en sistematik soykırım uygulamalarından birisini gerçekleştirdi. Kırım Tatar halkı, Josef Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944'te sabaha karşı vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı sürgün yolunda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti.

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü dolayısıyla Kırım Haber Ajansına (QHA) açıklamalarda bulundu.

"1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ’NÜ SOYKIRIM OLARAK TANIMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Başkonsolos Roman Nedilskıy, yaptığı açıklamada uluslararası toplumuna, Kırım Tatar halkının haklarının ihlallerini kınama ve 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak tanıma çağırısında bulundu.

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy'nin 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı yıl dönümü mesajı pic.twitter.com/i3NntMwIfC

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 17, 2024

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, QHA aracılığıyla paylaştığı video mesajında  şu ifadelere yer verdi:

18 Mayıs Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü. Sürgün yüzünden 190 binden fazla Kırım Tatarı vatanını, yakınlarını; çoğu ise hayatını kaybetti. Sovyet rejiminin zulmüne maruz kalan ve 1932-1933 yıllarında Holodomor (Sunî Açlık) Soykırımı’nın kurbanı olan Ukrayna halkı, sürgünün acısını çok iyi anlıyor ve bu acıyı içtenlikle paylaşıyor. Bu bizim ortak acımız. 

18 Mayıs 1944 tarihinde Stalin rejimi bir sonraki suçunu işledi; Kırım Tatar halkının sürgünü. Kırım Tatarlarını Kırım’dan sürme operasyonu 18 Mayıs 1944’te sabahın erken saatlerinde başlamıştı. Kırım Tatarlarını sürgüne götüren ölümcül yol ortalama olarak 2-3 hafta sürmüştü. Havasızlık, açlık, susuzluk ve hastalıklar nedeniyle yolda binlerce Kırım Tatarı hayatını kaybetti.

Uzun yıllar sonra vatanlarına dönebilen binlerce Kırım Tatar 2014’te yine evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bugün Rusya, Kırım Yarımadası’nın yerli halkına karşı suç işlemeye devam ediyor.

Geçen hafta Ukrayna Parlamentosu, yabancı devletlerin parlamentolarına ve uluslararası örgütlere seslenerek 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü bir soykırım eylemi olarak tanıma ve 18 Mayıs’ta Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anma Günü çerçevesinde yapılan anma etkinliklerine katılma çağrısında bulundu.

Uluslararası toplumu, Kırım Tatar halkının haklarının ihlallerini kınamaya ve 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak tanımaya çağırıyoruz. Eminiz ki, Ukrayna askerleri sayesinde çok yakında hür insanların yaşadığı özgür ve gelişen Kırım’ı göreceğiz.

???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024

18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI

Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.

Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi. 

Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.

Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.