Neretva Nehri üzerindeki Mostar Köprüsü, Bosna-Hersek’i parçalayarak Sırbistan ve Hırvatistan’ın topraklarını genişletmeyi planlayan Hırvat topçu birlikleri tarafından yıkılmıştı. Hırvat topçu birlikleri Mostar Köprüsü’nü, 8 Kasım 1993’te bombalamaya başladı ve yoğun bombardıman sonucu Mostar Köprüsü 9 Kasım 1993’te Neretva Nehri’nin sularına gömüldü.
Tarihî köprünün yıkılışı, Bosna’daki savaşta dünya kamuoyunun en fazla tepkisini çeken olaylardan biri olmuştu.
Savaşın bitişinden sonra Mostar Köprüsü, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülke ve uluslararası kuruluşların desteğiyle aslına uygun olarak yeniden inşa edilerek 2004'te görkemli bir törenle açılmasına rağmen Bosnalılar 1986 yılında Ağa Han Dünya Mimarlık ödülüne layık görülen Mostar Köprüsü’nün Hırvatlar tarafından yıkılışı hâlâ “kara gün” olarak hatırlıyor.
OSMANLI GERDANLIĞI MOSTAR KÖPRÜSÜ
Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılan Mostar şehrine ismini veren Mostar Köprüsü, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Sinan tarafından yapıldı. Uzun yıllar Türk mimarîsinin eseri olarak kabul edilmemesine rağmen mühendisliği ve mimarî özellikleriyle bir Türk eseri olduğu açıkça görülür ve "Osmanlı gerdanlığı" olarak adlandırılır. Aynı şekilde Evliya Çelebi tarihî köprüyü “Kavs-i Kuzah (Gökkuşağı)” olarak adlandırırken, Âşık Çelebi köprünün “Kudret Kemeri” olduğunu söylemiştir. Köprüyü gören Avrupalı seyyahlar ise Mostar Köprüsü’nü “Taştan dondurulmuş bir hilal.” olarak betimlemişlerdir. Mostar Köprüsü ayrıca, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlıdır.