Bulgaristan Türkleri Derneği Başkanı Ulutürk, Kırım Tatar Sürgünü şehitlerini andı

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Başkanı Rafet Ulutürk, Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılında hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı.

Haber Giriş Tarihi: 18.05.2024 19:39
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2024 19:39
https://www.qha.com.tr/

Kırım Tatar halkı, 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) eli kanlı lideri Josef Stalin'in emriyle vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı ise yolda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti.

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Başkanı Rafet Ulutürk'ün 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü mesajı pic.twitter.com/JfaTFiTMbQ

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024

"KIRIM TOPRAKLARI TÜRK'ÜN YURDU OLANA KADAR CİHANA SES OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Başkanı Rafet Ulutürk, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılında hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı. Kırım Tatarlarına “Gücümüz gücünüzdür” diyerek dayanışma mesajı veren Ulutürk, şu ifadelere de açıklamasında yer verdi:

“Kırım Tatar kardeşlerimizin sürgünü bir başka deyişle Kırım Tatar soykırımı Sovyet hükûmeti tarafından Stalin adına hareket eden Berirya'nın organize ettiği bir etnik kültürel temizlik ve soykırımdır. 18 Mayıs 1944 tarihinde bu acı olayda 400 bin civarında Kırımlı kardeşimiz ana vatanlarından zorla kopartılmış sürgün edilmiş ve yurtlarına dönmeleri engellenmiştir. Hepsi ana vatanlarından sürülmesi emredilmiş ve 18 Mayıs'ta sürgün kararı uygulamaya geçmiştir. 18 Mayıs 1944 tarihlerinde birkaç saat içinde eşyalarını toplamaları için izin verilmiş ve Kırımlı kardeşlerimiz hayvanlar gibi kamyonlara tren istasyonlarına taşınmıştır. 400 binden fazla Kırım Türk'ü kardeşlerimiz hayvan taşınan trenlerle ve iki üç hafta süre süren bir yolculukla Özbekistan ve Sibirya'ya kadar uzanan bölgelere sürgün edilmişlerdir. Sürgünde susuzluk, açlık, hastalık ve olumsuz hava şartları nedeniyle sadece yollarda en az 150 bin civarında kişi  yaşamını yitirmiştir.

Seksen yıl geçmesine rağmen özür dilenmemiş, Kırım Türklerine maddi ve manevi kayıpları tazmin edilmemiş, yaraları hala sarılamamıştır. Bugün hala yaralar kanamakta, kimse seslerini duymamaktadır. Kırım Türklerine yönelik baskı ve zulüm devam ettiği günümüzde Kırım Türklüğü, vatan ve özgürlük uğruna mücadelesini hala sürdürmektedir. Bulgar Türkü olarak tarihe kara bir sayfa olarak yazılmış olan 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgününün şiddetle kınıyor ve soykırım dönüşen bu zorunlu güçün 80. yıl dönümünde hayatını kaybeden tüm soydaşlarımızı, kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. ‘Gücümüz gücünüzdür.’ anlayışımızla sizlerle birlikte Kırım toprakları Türk'ün yurdu olana kadar cihana ses olmaya devam edeceğiz.“

???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024

18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI

Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.

Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi. 

Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.

Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.