Ailesini Ürümçi’deki yangında kaybeden Uygur Türkü gencin feryadı yürekleri burktu

Doğu Türkistan’ın Ürümçi kentinde meydana gelen ve büyük yankı uyandıran yangında 44 Uygur Türkü’nün vefatı vicdanları sorgulattı. ÇKP rejiminin Doğu Türkistan’daki baskısının sonuçları Ürümçi’de meydana gelen yangınla 24 Kasım’da bir kez daha ortaya çıkmıştı. Evlerine hapsedildikleri için yangından kaçamayarak yaşamını yitiren Uygur Türkü ailenin Türkiye’de yaşayan iki evladı basın açıklaması yaptı. Muhammed ve Şerafet isimli Uygur Türkü iki kardeş, feryadıyla yürekleri sızlattı. 7 yıldır ailesinden haber alamadıklarını dile getiren kardeşlerin acı feryadı, sosyal medyanın gündemine oturdu.

Haber Giriş Tarihi: 20.12.2022 11:11
Haber Güncellenme Tarihi: 20.12.2022 11:11
https://www.qha.com.tr/

Ürümçi’de meydana gelen yangının etkisiyle evlerinde mahsur kaldıkları için hayatını kaybeden Uygur Türkleri için ses olmak isteyen binlerce vatandaş Türkiye’de de tüm müdahalelere rağmen ses olmaya devam ediyor. 30 Kasım’da Çin Başkonsolosluğu önünde Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve idaresindeki Şi Cinping’i protesto etmek isteyen Uygur Türklerine müdahale edilmişti.

ÇİN HÜKUMETİ TARAFINDAN EVLERİNE HAPSEDİLEN BİR AİLE YANGINDA HAYATINI KAYBETTİ

Yangında ailesini kaybeden ve sesini duyurmak isteyen Uygur Türkü gencin feryadı gündem olmuştu. 7 yıldır ailesini göremediğini vurgulayan genç, hiç görmediği üç yaşındaki kardeşinin yanarak öldüğünü dile getirmişti. Gencin, “Mayıs ayında sosyal medyada ailemin fotoğrafını görmüştüm, şükretmiştim sağ salim yaşıyorlar diye. 5 gün önce annemin cesedinin fotoğrafını gördüm. Sen benim yerimde olsaydın ne yapardın abi?” sözleri yürekleri sızlatmıştı.

“AİLEMİ GÖRMEYİ BEKLERKEN ÖLÜM HABERİNİ ALDIM”

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı dün Uygur Türkü genci Muhammed Mehmetali ve ablası Şerafet Mehmetali için basın toplantısı düzenledi.  Muhammed Mehmetali, 2016 yılının başında ablasıyla birlikte Türkiye’ye geldiklerini ve akabinde babasının ve abisinin toplama kampına alındığını söyledi. Çin hükumetinden basın açıklaması yapmasını istediğini dile getiren Uygur Türkü genç Muhammed, toplama kampında kalan abisi ve babasıyla görüşmek istediğini söyledi.

“BABAM OLSAYDI ONLARA YARDIM EDERDİ”

Uygur Türkü gencin ablası Şerafet ise 2016 yılında yurt dışına çıktıktan sonra ailelerinden haber alamadıklarını belirterek, “Onları görmeyi, duymayı beklerken ölüm haberini aldık. Yangında vefat eden en küçük kardeşimi daha görmemiştim. 24 Kasım’da sosyal medyadan ölüm haberlerini aldık. O günden bu yana hiçbir şey hissetmiyorum” dedi.

Ailesinin kaldığı apartmanın yakınında itfaiyenin bulunduğunu ancak kasıtlı bir şekilde erken müdahalede bulunulmadığı için öldüklerini aktararak, “Babam olsaydı onlara yardım ederdi” diyen genç kız tüm vicdanları sızlattı.

UYGUR TÜRKÜ GENÇ KIZ DÜNYAYA SESLENDİ: BU ZULME SESSİZ KALMAYIN!

Genç kız Şerafet dünyaya seslenerek, “Eğer insansanız eğer biraz vicdanınız varsa bu zulme sessiz kalmamanızı, bize ses vermenizi istiyorum. Tüm dünyaya, Müslümanlara, insan haklarına sesleniyorum, Doğu Türkistan’da zulüm var” dedi. Doğu Türkistan için ses olma haykırışında bulunan Doğu Türkistanlı genç şu ifadeleri kullandı: “Biliyor musunuz gözlerimi kapatamıyorum. Gözümü her kapattığımda gözümün önüne onlar geliyor. Bu nasıl insanlık?” Uygur Türkü genç kızın haykırışına karşı tüm salon sessizliğe büründü.