Kırım Tatar halkı, 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) eli kanlı lideri Josef Stalin'in emriyle vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı ise yolda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti.
"18 MAYIS 1944 STALİN'İN SÜRGÜNÜNÜ UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ"
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü münasebetiyle Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Çatalca Şubesi tarafından 18 Mayıs 2024 tarihinde anma programı gerçekleştirildi.
"18 MAYIS KIRIM TATARLARI İÇİN HÜZÜNLÜ BİR GÜN"
Saygı duruşunda bulunulan, İstiklal Marşı ve Kırım Milli Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, sürgünde hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Törene Çatalca Belediye Başkanı Erhan Güzel, Çatalca Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş, Kırım Türkleri Kültür ve Yadımlaşma Çatalca Şubesi Başkanı Erol Taylan, İzzettin Mahalle Muhtarı Seyit Ali Aksoy, Sivil Toplum Kuruluşları ve çok sayıda dernek başkanı ve vatandaşlar katııldı. Dua okunmasıyla başlayan programda protokol konuşmaların ardından sürgün anıtına karanfil bırakıldı ve dua edildi.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.