Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesinden Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anma ve dua etkinliği

Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıldönümüne özel anma ve dua etkinliği düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 19.05.2023 17:36
Haber Güncellenme Tarihi: 19.05.2023 17:36
https://www.qha.com.tr/

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıldönümüne özel anma ve dua etkinliği düzenledi.

Sürgün yolunda ve sürgünden sonra hayatını kaybeden Kırım Tatarları için düzenlenen program; Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Programa, Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun eşi Safinar Cemileva, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi Başkanı Şebnem Sözen, derneğin yönetim kurulu üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılım gösterdi.

 

Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kırım Tatar milli marşı "Ant Etkenmen" ile başlayan anma etkinliğinde, Stalin rejiminin uyguladığı sürgünde hayatını kaybeden Kırım Tatarları için hazırlanan slayt gösterildi. Kırım Derneği Genel Merkezinin, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı hakkında hazırladığı bildiri okundu. Etkinlik Validebağ Camisi'nin İmamı tarafından okunan mevlit ve ikramlarla son buldu.

18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI

Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.

Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi. 

Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.

Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.