Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gebze Şubesi, 18 Mayıs 2023 tarihinde Gebze'deki Osman Yılmaz Mahallesi İsmail Bey Gaspıralı Anıt Parkı'nda 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları için anma töreni tertip etti.
GEBZE’DE 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI ANILDI
Törene, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gebze Şubesi Başkanı Ahmet Atayşen, yönetim kurulu ve dernek üyelerininin yanı sıra Kırım Tatar diasporasından çok sayıda vatandaş katıldı. Törende, Türkiye'deki ve Kırım'da felaketlerde hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı. Ardından İstiklal Marşı ve Ant Etkenmen okundu. Daha sonra sürgünde hayatını kaybedenler için dua edildi.
İNSANLIĞIN ORTAK ACISI VE UTANCI
Kırım Derneği Gebze Şubesinden Recep Orak, anma töreninin açılış konuşmasında, 2. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Sovyet Rus rejimi tarafından sistemli olarak soykırıma uğratılan Kırım Tatar halkı ve diğer Karaçay, Ahıska, Çeçen ve İnguşlara uygulanan suçun bütün insanlığın ortak acısı ve utancı olduğunu ifade etti. Orak, Kırım Tatar halkının 79 yıl evvel insanlık dışı muamelelerle Kırım'dan Sibirya ve Orta Asya çöllerine sürgüne gönderildiğini aktararak, sürgüne gönderilen Kırım Tatar halkının yüzde 46'sının sürgün yolculuğunda ve gönderildikleri bölgelerde soğuk, hastalık ve açlıktan dolayı hayatlarını kaybederek şehit olduklarını anımsattı.
SOYKIRIMIN TEKRARLANMAMASI İÇİN ORTAK TEPKİ
Recep Orak son olarak, soykırımın üzerinden 79 yıl geçmesine rağmen Ruslar tarafından Kırım Tatar halkına uygulanan maddi, manevi ve milli haklarının hiçbirisinin bugüne kadar tazmin edilmediğini aktardı. Ayrıca bu tür bir soykırımın tekrarlanmaması için ve tüm dünyanın gözü önünde insanlığa karşı işlenen bu suçların önüne geçmek için Kırım Tatar halkına karşı işlenen soykırımın hatırlanması ve herkesin ortak tepki göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.