Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından basılan “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi” isimli kitap, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinin (ASBÜ) Sümerbank Fuaye Alanı'nda tanıtıldı. 2 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşen program, “Bir Zamanlar Dobruca” isimli fotoğraf sergisi ile başladı. Sergide, Kırım Tatar arşivinden fotoğraflar yer aldı.
Soru-cevap şeklinde ilerleyen tanıtım toplantısında, kitabın yazarları ASBÜ Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu ve Varşova Üniversitesi Doktorantı Edige Burak Atmaca konuşma yaptı.
BEZİKOĞLU'NU KİTABI YAZMAYA İTEYEN SEBEP ANNEANNESİNİN GÖÇÜ OLDU
Dr. Öğretim Üyesi Bezikoğlu, 200 yıl önce Rus Çarlığının Kırım’ı işgalinden sonra Kırım Tatarlarının Osmanlı İmparatorluğuna sığındığını ve bu bağlamda Romanya’ya yerleştirildiklerini ifade etti. Anneannesinin Romanya’ya göç etmesine ilgi duyduğu için bu kitabı yazmaya karar verdiğini belirten Bezikoğlu, eseri Kırım Tatar arşivlerinin ellerine geçmesi ve diğer yazarların katkısı ile kaleme aldıklarını bildirdi.
???? "Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Millî Hareketi" kitabı ASBÜ'de tanıtıldı pic.twitter.com/ZFzDTXXqQv
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 2, 2024"KİTABIN YAYIMLANMASI MİLLİ HAFIZAMIZI KORUMAMIZ İÇİN ÖNEMLİ"
Araştırmacı-yazar Edige Burak Atmaca ise eserin hayata geçirilmesi hakkında, "Bizim buradaki avantajımız kitabımızda arşivleri özel izinle temin edebilmiş olmamızdır. Bu nedenle teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu kitabın yayımlanması milli hafızamızı muhafaza etmemiz açısından çok önemli" ifadelerini kullandı.
Yazarlar, kitabı çevrim içi platform olan Zoom üzerinden birbirleriyle iletişim halinde hazırladıklarını söyledi. Atmaca, kitabın içeriğinden kısaca bahsederek, Romanya, Polonya ve Türkiye’deki diasporayı göz önünde bulundurduklarını anlattı. Bu kapsamda, Atmaca kendisinin Polonya ile ilişkiler hususunu, Bezikoğlu’nun Kırım Tatar kültürünü, Metin Ömer’in ise Romanya’daki diasporayı ilgilendiren başlıkları ele aldığını kaydetti.
ROMANYA'DA TÜRK VE TATAR NÜFUSUNUN TOPLUMSAL YAPISI
Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Bezikoğlu, kitapta Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi ve Osmanlı'dan sonra Romanya’nın bağımsızlığıyla birlikte bölgedeki Kırım Tatarlarına ve Türklere parmak bastıklarını açıkladı. Bezikoğlu, "Bir bölümde Romanya’daki aydınlanma hareketi ve orada ortaya çıkan dergilerden bahsederken, Romanya’da önemli katkılar sağlayan ünlü fikir adamı İbrahim Temo ve hedefleri ile toplum içerisinde kendi haklarını savunan Türkler ve Tatarlardan bahsettik” dedi.
Öte yandan Atmaca ise Romanya’nın bağımsızlığıyla birlikte bölgede değişen toplumsal yapıdan söz etti. Atmaca, “O dönemde Kırım Tatar Milli Hareketi, Romanya’yı bir köprü olarak kullanarak, Polonya arasında mekik dokuyor ve milli faaliyetlerini sürdürüyor” değerlendirmesini yaptı.
SSCB'NİN YIKILACAĞINA İNANDILAR, KIRIM'A DÖNÜŞ İÇİN HAZIRLIK YAPTILAR
Romanya Dobruca'daki Kırım Tatarlarının kültürünü nasıl koruduklarını tarihsel süreciyle birlikte aktaran Bezikoğlu, Kırım’dan göç etmek zorunda kalan Tatarların, Osmanlı’nın kurduğu Mecidiye kentine yerleştiklerini ve düğünleri, dansları ve müzikleriyle (şınlarıyla) kültürlerini orada yaşattıklarını dile getirdi. Bezikoğlu, “Kimliğini korumuş bir topluluk görüyoruz. Kırım Savunma Bakanı (sonraki diaspora lideri) Cafer Seydamet Kırımer, oradaki entelektüeller -örneğin Müstecip Ülküsal- ile iş birliği yaparak bir hareket oluşturuyorlar. Emel adlı bir dergi çıkarıyorlar ve Romanya’daki Kırım Tatarlarını örgütleyerek Sovyetler Birliği’nin kısa zaman içinde yıkılacağına inanarak, Kırım’a gitmek için türlü hazırlıklar yapıyorlar” bilgisini verdi.
Nüfuslarına göre Kırım Tatar toplumunun burada güçlü bir kimlik inşası sergilediğini vurgulayan Bezikoğlu, entelektüel yetiştirdiklerini ve aldıkları eğitimle birlikte asimilasyona uğramadan toplumda önemli bir yer edindiklerini sözlerine ekledi.
Tanıtım toplantısında yazar Edige Burak Atmaca, Polonya Tatarlarından da bahsetti. Kırım Tatarlarının Litvanya ve Polonya’da soylu bir sınıfta olmaları nedeniyle topluma kolayca entegre olabildiklerini belirten Atmaca, “Soylu sınıfta oldukları için ordu içinde de yer aldılar. Kimileri de devlet yetkilisi oldu. Polonya’nın bağımsızlığıyla birlikte Tatarlar bu hareketin içinde yer aldıklarından dolayı, devlette yer alabildiler ve birçok ülkeyle temasta bulunabildiler” ifadelerine yer verdi. Son olarak Atmaca, ne yazık ki genç nüfusun Avrupa’ya göç ettiğini ve yaşlı nüfusun bu topraklarda kaldığını, bugün oradaki nüfusun 5 ile 10 bin civarında olduğunu aktardı.
Dr. Öğretim Üyesi Bezikoğlu, eserin ASBÜ Kütüphanesine gönderildiğini anımsattı. Ayrıca, bir sonraki çalışmanın Polonya ve Litvanya Tatarları hakkında olacağını duyurdu.