Ankara'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anma töreni ve basın açıklaması yapıldı

Ankara Ukrayna Parkı'nda 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda hayatını kaybeden Kırım Tatarları anısına basın açıklaması düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 19.05.2023 20:07
Haber Güncellenme Tarihi: 19.05.2023 20:07
https://www.qha.com.tr/

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, 18 Mayıs 1944’te anavatanlarından koparılan Kırım Tatarlarının sürgün edilişinin 79. yıldönümünde Ankara’daki Ukrayna Parkı’nda basın açıklaması ve anma toplantısı düzenledi.

ANKARA'DA 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI ANMA TÖRENİ VE BASIN AÇIKLAMASI

Anma törenine; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Litvanya'nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, Estonya'nın Ankara Büyükelçisi Annely Kolk, Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Robert Trzeciak, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, KTMM üyesi, Doç. Dr. Gayana Yüksel, TURKSİD Ukrayna Derneği Başkanı İsmet Yüksel, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı ile Kırım Tatar ve Ukrayna diasporasından çok sayıda isim katıldı.

Etkinlik sürgünde hayatını kaybeden Kırım Tatarları için saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı, Ukrayna milli marşı ve Kırım Tatar milli marşı “Ant Etkenmen” ile başladı. Basın açıklaması ve anma töreninde, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anısına mum yakıldı.

"UKRAYNA BU SÜRGÜNÜ BİR SOYKIRIM OLARAK TANIDI"

Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar, "Bugün burada bütün Kırım Tatar halkını yok etmeyi amaçlayan soykırımın kurbanlarını anıyoruz. Bilindiği üzere, Ukrayna bu sürgünü bir soykırım olarak tanıdı. Aynı zamanda, birçok dostumuz bunu insanlığa karşı bir suç olarak tanıdı. Biz şimdi bütün dünyayı bu suçu, soykırımı ve kurbanları unutmamaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"HALKIMIZIN MÜCADELESİ VE DİRENCİ DEVAM EDİYOR"

Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, "Halkımızın dünyanın her tarafına dağılması, felaketler sonucu yaşanan bu durum maalesef hala devam ediyor. Yani bizim için sürgün bir nevi bitmedi. Kırım Tatar halkının tarihten silinmesi ve yok edilmesi için her şey yapıldı ve yapılıyor. Ama halkımızın mücadelesi ve direnci devam ediyor. Biz Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü kabul ediyoruz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü içerisinde özerkliğimizi talep ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.

"KIRIM MUTLAKA RUSLARIN ELİNDEN ALINACAK"

Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov, "Şimdi Ukrayna tarafından yapılan operasyonlar başarıya ulaşacak. Kırım mutlaka Rusların elinden alınacak ve Ukrayna ile beraber Kırım Tatar halkı tekrar inkişaf edecek" dedi.

"SAVAŞ SUÇLARININ, İŞLEYENLERİ İLE BİRLİKTE MUTLAKA YARGILANACAĞINI UMUT EDİYORUZ"

Anma töreninde sürgünün 79. yılı basın açıklamasını Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay yaptı. Kalkay, "18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı andığımız bu günde bir ülkenin yok edilmesine yönelik her türlü girişimi asla kabul etmiyor, bu kapsamda insanlığa karşı ve savaş suçlarının işleyenleri ile birlikte mutlaka yargılanacağını umut ediyoruz. 18 Mayıs 1944 sürgününü unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız!  Muhaceret, sürgün, işgal ve savaş şehitlerimizi rahmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kırım Derneği Genel Merkezinin 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün 79. yıl dönümü basın bildirisinin tam metni:

"Günümüzden 79. Yıl öncesinde 18 Mayıs 1944 tarihinde yaşanmış olan Kırım Tatar Sürgün faciası insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti.

Kırım Tatar erkekleri 2. Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği cephesinde savaşırken, Kırım’da kalan savunmasız kadın, çocuk ve yaşlıları, uğruna savaştıkları bu ülke tarafından topyekûn bir sürgüne tabii tutulmuştu. Temel ihtiyaç malzemelerini almalarına bile izin verilmeden, hayvan vagonlarına doldurularak sürgüne gönderilen 423.100 Kırım Tatarından 195.471’i günlerce süren sürgün esnasında ve devam eden aylarda hayatını kaybetti.

175.600'ü çocuk, 176.100'ü kadın, 25.600'ü genç (16-18 yaş arası), 45.800'ü de yaşlı erkeklerden oluşan savunmasız, güçsüz ve takatsiz insanlara bu sürgün ile acıların en büyüğü yaşatıldı.

Adeta ölerek yok olmaları için Ural’ın dağlarına, Sibirya’nın soğuğuna, Orta Asya’nın çöllerine ve bataklıklarına bırakılan Kırım Tatarları barınaklarını dahi o şartlarda günlerce açıkta kalarak kendileri yapmak zorunda bırakıldı.

Sürgün ve devamındaki aylarda nüfusunun %46’sını kaybetmelerine, uzunca yıllar tecrit altında bırakılmalarına, en temel insani haklarından mahrum edilmelerine ve yaratılan her türlü zorluklara rağmen, güçlü iradeleri sayesinde yaşama tutunabilen Kırım Tatarları vatanlarını tekrar kazanabilmek için 50 yıla yakın bir süre boyunca inanılmaz bir mücadele verdi.

Kırım Tatarları bu felâketten ve bu felâketin yarattığı travmadan sıyrılarak kendi inisiyatifleri ile dönebildikleri vatanlarında 25 yıl boyunca yeniden filizlenmeye, kök salmaya başladı.

Sürgün edildiği bölgelerde on yıllar boyu hayatlarını idame ettirmeye çalışan Kırım Tatarları 1990’lı yılların başından itibaren tamamen kendi imkânları ile dönmeye ve yeniden kök salmaya başladıkları ana vatanlarında 2014 yılında bir kez daha yaşadıkları Rusya’nın işgalini kabullenmedikleri için 1944 sürgününün bir benzerini yaşamaya maruz kaldı.

İşgal ile birlikte bütün milli kazanımları ellerinden alınan, milli meclisleri yasaklanan, liderleri Kırım’a sokulmayan Kırım Tatarları bugün vatanlarında hapis hayatı yaşamaktadır. On binlercesi vatanlarını terk etmek zorunda kalarak Ukrayna anakarasına göç etmiştir. Kırım’ın işgal edildiği 2014 yılından beri Rusya’nın sindirme ve asimile uygulamalarına doğrudan ve hedef olarak maruz kalan Kırım Tatarlarının önemli bir bölümü Ukrayna anakarasına geçmek zorunda kalmıştır.

Kırım Tatarları vatanlarından bir kez daha sürgüne tabi kalmışken, Rusya 24 Şubat 2022 tarihinde çok daha kapsamlı ve acımasız bir saldırı ile Ukrayna’da ölüm kusmaya, yakmaya, yıkmaya, yok etmeye bütün dünyanın gözleri önünde pervasızca devam ediyor.

Rusya her ne kadar yok etmek, yakmak, yıkmak için bütün kötülüğünü ortaya koyarak her yeri cehenneme çevirmeye çalışıyorsa da, Ukrayna halkı bu kötülüklerden korunmak, yaşamak, var olmak, onarmak, yaraları sarmak için bütün benliğini ortaya koyuyor.

Rusya’nın 2022 yılındaki Ukrayna saldırısı ile birlikte kadın çocuk ve yaşlılardan oluşan pek çok Ukrayna vatandaşı gibi Kırım Tatarları da Ukrayna’yı terk etmek zorunda kalıyor.

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgün ve soykırımını andığımız bu günde bir ülkenin yok edilmesine yönelik her türlü girişimi asla kabul etmiyor, bu kapsamda insanlığa karşı ve savaş suçlarının işleyenleri ile birlikte mutlaka yargılanacağını umut ediyoruz.

18 Mayıs 1944 sürgününü unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız!

Haklının ve mazlumun yanında, katilin ve caninin karşısında olmaktan geri durmayacağız!

Muhaceret, sürgün, işgal ve savaş şehitlerimizi rahmetle anıyoruz!

Millet! Vatan! Kırım!

Türk ve Dünya kamuoyuna saygı ile duyurulur"

Basın açıklamasından sonra Kırım Tatar çocukları ve katılımcılar, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda hayatını kaybedenler anısına mum yaktı.