Ukrayna, işgalcilerin Kırım'ın çevresine verdiği zararı BM'ye bildirecek

Rus işgalci yönetiminin, Kırım Yarımadasının çevresine verdiği büyük zarar, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komiserliğine bildirilecek. Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, Merkezin, Ukrayna Başsavcılığı ve Çevre Koruma Bakanlığı desteğiyle işgalcilerin faaliyetleri sonucu Kırım’da oluşan çevre soykırımı tehlikesine dair rapor hazırladığını açıkladı.

Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Ukrayna Başsavcılığı ve Çevre Koruma Bakanlığı desteğiyle, Rus işgalci yönetimin yıkıcı faaliyetleri sonucu Kırım’da oluşan çevre soykırımı tehlikesine dair rapor hazırlıyor. Dom televizyon kanalında dün açıklamada bulunan Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, tamamlanmış raporun BM İnsan Hakları Komiserliğine iletileceğini bildirdi.

Bariyev, yarımadada sürekli düzenlenen askeri tatbikatlara ve inşaat çalışmalarına da büyük miktarda içme suyunun harcandığını vurguladı. Bunun dışında Bariyev, işgalcilerin Tavrida otoyolunun inşaatına çok miktarda tatlı su harcadığına dikkat çekerek, "Yol inşaatında kullanılan kum ilk önce yıkandığı için muazzam miktarda su harcandı. Ayrıca Tavrida’yı inşa ederken Kırım florasının büyük bir kısmı yok edildi; doğal yollarla toprakta su tutan yaklaşık 250 bin ağaç ve çalılık." diye anlattı.

KIRIMOĞLU: SU SORUNU ÇÖZME BAHANESİYLE YARIMADAYI MAHVEDECEKLER

Bilindiği gibi daha önce, Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki su sorunu çözme girişimlerinin, yarımadanın ekolojisini olumsuz etkileyeceğini ifade etmiş; işgalcilerin Kırım’da yeni su kuyuları açarak, yarımadayı mahvedeceğini vurgulamıştı.

İşgalci yönetimin, su sorunu çözme yöntemlerini değerlendiren Kırımoğlu, “Şu anda yeraltı suyu çıkarmak için yeni kuyu açılmasına ağırlık veriyorlar. İlk olarak yeraltı suyu rezervleri sınırsız değil ve tüm Kırım’a suyla sağlamaya yetmeyecektir. İkinci olarak, Kırım’ın ekolojisi için büyük tehdit oluşturuluyor. Tatlı su çıkarıldıktan sonra oluşan boşluklara deniz suyu dolduruluyor ve tüketimi uygun olmayan çeşitli kanalizasyon suları dolduruluyor. Bu da toprağın tuzlanmasına yol açıyor.” ifadelerini kullandı.

KIRIM’IN İŞGALİNDEN SONRA UKRAYNA ANAKARASINDAN YARIMADAYA SU TEDARİKİ KESİLDİ!

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.

Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.