SON DAKİKA
Hava Durumu

Mustafa Destici'den Kırım Tatar Sürgünü mesajı

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgününün 76. yıl dönümüne ilişkin bir mesaj yayımladı.

Haber Giriş Tarihi: 18.05.2020 14:15
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2020 14:16
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Mustafa Destici'den Kırım Tatar Sürgünü mesajı

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgününün 76. yıl dönümüne ilişkin bir mesaj yayımladı.

Destici, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında Kırım'ın 2014 yılındaki işgaline ve Kırımoğlu'na değinerek, "18 Mayıs 1944’te, sabaha karşı 03.00’de, Kırım’da yaşayan bütün Tatar Türkleri; Stalin’in emriyle Komünist SSCB askerleri tarafından evlerinden alınarak, hayvan ve yük taşımakta kullanılan vagonlara bindirildi. 2. Dünya Savaşı devam ediyordu. Sağlıklı erkekler cephede savaştıkları için, neredeyse tamamı,kadınlar, çocuklar,yaşlılar ve savaşamayacak durumdaki hastalardan oluşan yüz binlerce Kırım Türkü, vatandaşı oldukları, askerlik yaptıkları, topraklarını korudukları SSCB tarafından, yine SSCB içerisinde, Özbekistan, Kazakistan, Sibirya gibi çeşitli bölgelere dağıtıldılar. Yolculuk 20 günden fazla sürdü. 400 binin üzerinde kişinin bindirildiği trenlerde, kötü şartlardan dolayı 200 bine yakın Kırım Türk'ü hayatını kaybetti. Sürgün sonrası ulaşılan bölgelerde de Kırım Türkleri köle gibi çalıştırıldılar. Pek çoğu, yine içinde bulundukları ağır şartlar sebebiyle hayatlarını kaybettiler. Kırımlılar, vatanlarına, ancak 1989’dan sonra dönmeye başlayabildiler. Kırım, 2014 yılında, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde, Rusya tarafından işgal ve ilhak edildi. Kırım Türklerinin lideri, Kırım halkının ve tüm Türk Milliyetçilerinin bayrak ismi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve diğer liderlerin Kırım’a girişi yasaklandı." dedi.

"KIRIM TÜRKLERİ, 100 YILDIR YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Başkan Destici, Kırım Tatar Sürgününün neden olduğu mağduriyetlerin giderilmediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Kırım’da, Türklerin üzerindeki baskılar devam ediyor. Aynı zamanda Kırım’da,1944 yılında, 20. Yüzyılın en büyük katliamlarından biri yaşandı.Tüm dünya tarafından artık bütün ayrıntıları bilinen ve 'soykırım' dışında hiçbir kavramının tarif etmediği,yaşanan acılar hiç dinmedi. Yaşananların üzerinde artık hiçbir örtü kalmamasına rağmen tüm dünya, katliamlara, soykırıma, yine öldürülen Türkler olduğu için sessiz kaldı 1944 yılında yaşanan, 'Kırım Tatar Sürgünü' olarak tarihe geçen katliamın sebep olduğu mağduriyetler giderilemedi. Türk Milliyetçilerinin, 'Esir Türkler' kavramı ve özgürlük çığlığı, o günün 'Sovyet aşıkları' ve bugünün Rusya ve Komünizm-Sosyalizm-Mao ve Stalin sevdalısı 'yarım aydınlar'ının zannettiği gibi bir slogandan ibaret değildir. Kırımlı Türkler, vatan topraklarında, 100 yıldır yok edilmeye çalışılırken, katliamın failleri yüzlerinde hep 'komünizm, sosyalizm ve proletarya' maskesiyle cinayetlerini işlediler."

"TÜRKLER CİNAYETLERE MARUZ KALDI"

Türk Dünyasının tamamının tehdit altında olduğunu ve terör saldırılarına maruz kaldığını vurgulayan Destici, "En acısı içimizdeki bir takım hainler, onların bayraklarını sallamaya,itiraz edenlere saldırmaya,katliamlarını Türkiye’ye taşımaya yeltendiler. Türkiye’nin 70’li yıllarında,hatta bugün bile,terörle mücadelemizde,aslında hep birbirine benzer figüranları görüyoruz. 1. Dünya Savaşı ve sonrası Anadolu’da, o günden bugüne Irak’ta, Suriye’de,Doğu Türkistan’da,SSCB topraklarının tümünde,Kıbrıs’ta Balkanlar’da Kırım’da,hatta ülkemizde yaşanan emperyalist destekli terör saldırılarında; Türkler cinayetlere maruz kaldılar,kalmaya devam ediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, tek tek, her bir katliamdan dolayı, soydaşlarımızı, kardeşlerimizi koruyamadığımız, onlara el uzatamadığımız, onların sesini duyuramadığımız, soykırımların hesabını soramadığımız için büyük bir vebal taşıdığımızı düşünüyorum. Büyük Birlik Partisi; Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olma ülküsü üzerine verdiği mücadelesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin,tüm dünya Türklüğü için 'beklenen' olduğu, bunun bizim hem tarihi misyonumuz, hem de görevimiz olduğu inancından asla vazgeçmedi,vazgeçmeyecek." dedi.

"İŞGALE HAYIR, BAĞIMSIZ KIRIM DİYE HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Başkan Destici, mesajını şu cümleler ile sonlandırdı:

"Bir Kırım Türkü olan Gaspıralı İsmail'in 'Dilde, fikirde, işde birlik' sözü tüm dünya Türkleri için, Türkiye için, Türk milliyetçileri, Alperenler ve Büyük Birlik Partililer için, hem bir ülkü, hem bir çare, hem de bir yol haritası olmuştur. Hüzünle, acıyla ama aynı zamanda hesabını sorma inanç ve mesuliyet duygusuyla, Kırım Sürgününün 76. yılında, kaybettiğimiz yüz binlerce soydaşımızı ve bu vesileyle büyük Türk milliyetçisi ve aydını İsmail Gaspıralı'yı rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bir Türk Yurdu olan Kırım'ın işgalini tanımadık, tanımayacağız. Yeryüzünde ki bütün Türkler'i, Dünyadaki bütün Türk Devletlerini; Doğu Türkistan'dan Kırım'a işgal altındaki tüm Türk Yurtlarının bağımsızlığına kavuşması için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Komünist SSCB'ce yapılan soykırım-ölüm sürgünü'nü ve Rusya'nın 2014 yılı Kırım'ı kanlı işgalini kınıyor,lanetliyorum. Şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Kırım işgalden kurtulup,bağımsızlığını kazanana dek, İşgale hayır bağımsız Kırım diye haykırmaya devam edeceğiz."

18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI

Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatarlarının büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Orta Asya ve Sibirya’ya sürgün edilen Kırım Tatarlarının yüzde 46’sı yolda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu.

Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Kırım Tatar adı yok edilmişti. Bunun sonucunda Kırım Tatar halkı büyük kayıplar yaşadı. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başlarken 150 bini maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.