SON DAKİKA
Hava Durumu

Kremlin yönetimi, Azak Denizi'nde su bulmak için 300 milyon ruble daha harcayacak

Kremlin yönetimi, Azak Denizi’nde su aramaya devam etme kararı aldı. Rus hükumetinin Azak Denizi altında tatlı su kaynakları bulmak için 300 milyon ruble (34,43 milyon TL) daha harcamayı planladığı duyuruldu.

Haber Giriş Tarihi: 16.07.2021 19:23
Haber Güncellenme Tarihi: 16.07.2021 19:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kremlin yönetimi, Azak Denizi'nde su bulmak için 300 milyon ruble daha harcayacak

Kremlin yönetimi, Azak Denizi’nde su aramaya devam etme kararı aldı. Rus hükumetinin Azak Denizi altında tatlı su kaynakları bulmak için 300 milyon ruble (34,43 milyon TL) daha harcamayı planladığı duyuruldu.

Kırım’ın su sorununu çözme girişimleriyle yarımadanın ekolojisini mahveden işgalci Rus yönetimi, Azak Denizi’ni mahvetme girişimlerinden vazgeçmiyor. Rusya Başbakanı Mihail Mişustin’in Azak Denizi altında tatlı su kaynakları bulmak için 300 milyon rublenin ayrılmasına dair kararı, bugün imzaladığı bildirildi. Kararda, Toprak Altı Kaynaklarını Yönetim Ajansına, 2021 yılında Azak Denizi'nde tatlı su kaynakları bulma amacıyla yapılacak uzaktan jeofizik araştırmaları ve hidrojeolojik kuyularının sondajı için devlet bütçesinden 300 milyon ruble tahsis edilmesi talimatı verildi.

İŞGALCİ YÖNETİM: AZAK DENİZİ ALTINDAKİ TATLI SU KAYNAKLARI KULLANIM İÇİN UYGUN DEĞİL

Bilindiği üzere Kırım’ın sözde Başkanı Sergey Aksyonov, 11 Haziran’da yaptığı açıklamada Azak Denizi altında bulunan suyun Kırım’ın su şebekeleri için uygun olmadığını açıkladı. Aksyonov yaptığı açıklamada, "Evet su var. Çok derinde değil. Suya ulaşma sorunu yok. Fakat büyük ihtimal suyun mineralizasyonu çok yüksek. Yüksek mineralizasyonlu su ise işimize yaramaz. Arıtılması gerekiyor." diye konuştu.

İŞGALCİLER AZAK DENİZİ ALTINDAKİ SU KAYNAKLARINA GÖZ DİKTİ

Daha önce Kırım’ın sözde Başkanı Sergey Aksyonov, Azak Denizi’nde tatlı su arama çalışmalarına başlandığını duyurmuş ve denizin altında büyük tatlı su rezervlerinin bulunduğunu ileri sürmüştü. Öte yandan Kremlin tarafından işgal altındaki Kırım’a “sorumlu” olarak atanan Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin, Azak Denizinde tatlı su arama çalışmaları kapsamında temmuz ayında sondaj kuyularının açılacağını açıklamıştı.

DENİZ SUYU ARITMA SİSTEMLERİ PAHALIYA PATLAYACAK

Bunun dışında Kırım’ın sözde yönetimi, yarımadadaki su sorununu arıtma sistemleri inşa ederek çözeceğini ileri sürmüştü. Fakat uzmanlar, Kırım’da deniz suyu arıtma sistemleri inşa etmenin Rusya’ya çok pahalıya patlayacağını belirtiyor. Uzmanlara göre, Kırım’da deniz suyu arıtma sistemleri inşa etmek için Rusya yönetimi, savunma bütçesinin yaklaşık yüzde 25-30’unu harcaması gerekiyor

KIRIM’IN İŞGALİNDEN SONRA UKRAYNA ANAKARASINDAN YARIMADAYA SU TEDARİKİ KESİLDİ!

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.

Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.

KIRIMOĞLU: SU SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN KIRIM’I MAHVEDECEKLER

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki su sorunu çözme girişimlerinin, yarımadanın ekolojisini olumsuz etkileyeceğini ifade etmiş; işgalcilerin Kırım’da yeni su kuyuları açarak, yarımadayı mahvedeceğini vurgulamıştı.

İşgalci yönetimin, su sorunu çözme yöntemlerini değerlendiren Kırımoğlu, “Şu anda yeraltı suyu çıkarmak için yeni kuyu açılmasına ağırlık veriyorlar. İlk olarak yeraltı suyu rezervleri sınırsız değil ve tüm Kırım’a suyla sağlamaya yetmeyecektir. İkinci olarak, Kırım’ın ekolojisi için büyük tehdit oluşturuluyor. Tatlı su çıkarıldıktan sonra oluşan boşluklara deniz suyu dolduruluyor ve tüketimi uygun olmayan çeşitli kanalizasyon suları dolduruluyor. Bu da toprağın tuzlanmasına yol açıyor.” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.