Koronavirüs geçiren Kırım Tatar siyasi tutsak yine hücreye atıldı!

Rus işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurgulanan Hizb-ut Tahrir Davası çerçevesinde 16,5 yıl hapis cezasına mahkum edilen Kırım Tatar siyasi tutsak Teymur Abdullayev yeniden hücre cezası aldı. Siyasi tutsak Rus cezaevinde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanmıştı.

Kırım Tatar siyasi tutsak Teymur Abdullayev’in annesi Dilara Abdullayeva, bugün Facebook üzerinden yaptığı açıklamada Rus cezaevinde yasa dışı olarak alıkonulan oğlu Teymur Abdullayev’in bir kere daha hücreye atıldığını duyurdu. Abdullayeva, 16 Aralık 2020 tarihinde oğluna tekrar Kovid-19 testinin yapıldığını, test sonucunun negatif çıktığını bildirdi. Bunun ardından Rus cezaevi yönetimi, Abdullayev'e yeniden hücre cezası verdi.

"OĞLUM TEHLİKEDE, TEK BAŞINA SİSTEME KARŞI ÇIKIYOR"

Cezaevi yönetiminin 18 Aralık’ta oğluna yine 10 gün hücre cezası verdiğini bildiren Dilara Abdullayeva, “Oğlum Teymur’a yönelik yürütülen acımasız politika devam ediyor. Sağlığı mahvedildi ve bağışıklığı yok. Kovid-19 hastalığını ağır bir şekilde geçirdi, kendine gelmeden tekrar hücre cezasına gönderildi. Hücre cezasında soğuk ve açlığa maruz bırakılıyor ayrıca kapalı bir kutuda düşmanca ve  yıkıcı koşullar altında tamamen tek başına kalıyor. Şu an psikolojik olarak yok etmek için oğlumu bir sıkı gözetim hücresine bir hücre cezasına gönderiyorlar. Bu tür işkence ve baskı koşullarına insan dayanamıyor, sağlıklı düşünemiyor ve zaman mefhumu kayboluyor. Bu baskılar genelde şikayetlerimiz üzerine yapılan denetlemelerden sonra uygulanıyorlar. Biz oğullarımızı korumak isterken onların durumu daha da kötüleşiyor… Oğlum tehlikede. Tek başına sisteme karşı. Yine hücre cezasında.” diye paylaştı. Kasım ayında Kırım Tatar siyasi tutsak Teymur Abdullayev’in koronavirüse (Kovid-19) yakalandığı bildirilmişti.

UKRAYNA OMBUDSMANI DENİSOVA’DAN TEYMUR ABDULLAYEV’E ACİL YARDIM ÇAĞRISI

Daha önce Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Yetkilisi (Ombudsman) Lyudmila Denisova, Kırım Tatar siyasi tutsak Teymur Abdullayev’in  hasta olmasına rağmen hücreye atılmasını kınadığı ve tutsağa acil tıbbi yardım sağlanması talebiyle Rusya Federasyonu İnsan Hakları Yetkilisi Tatyana Moskalkova’ya başvurduğu bildirilmişti.

TEYMUR ABDULLAYEV’İN ANNESİNDEN YARDIM ÇIĞLIĞI

Kırım Tatar siyasi tutsak Teymur Abdullayev’in annesi Dilara Abdullayeva, daha önce de sağlık durumunun kötüleşen oğlunun tedavi altına alınmak yerine hücre cezasına atıldığına dikkat çekmişti. Abdullayeva, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri, Rusya ve Ukrayna insan hakları yetkililerini oğluyla ilgili durumun çözülmesi konusunda yardımcı olmaya çağırmıştı.

Ayrıca, Kovid-19 belirtileri olan oğlunun hastane yerine hücreye atıldığını duyuran Kırım Tatar siyasi tutsak Teymur Abdullayev’in annesi Dilara Abdullayeva, Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’e seslendi. Dilara Abdullayeva, Cumhurbaşkanına seslenişte, “Bu anneni çığlığını duyun, oğlum ölüyor” ifadelerini kullandı.

KIRIM TATARLARINA İŞGALCİLERİN BASKI VE ALIKOYMALARI BİTMEK BİLMİYOR

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da, Akmescit’in Kırım Tatarlarının toplu olarak ikamet ettiği Kamenka semtinde ve Stroganovka (Mamak) köyünde 12 Ekim 2016 tarihinde Kırım Tatarlarının evlerinde yasa dışı aramalar yapıldı.

Aramaların sözde Hizb-ut Tahrir davası kapsamında yapıldığı bildirildi. Aramalardan sonra gözaltına alınan Teymur Abdullayev, Rusya’da yasak olan örgütü organize etmekle; Rüstem İsmailov, Emil Cemadenov, Uzeir Abdullayev ve Ayder Saledinov ise Rusya’da yasaklamış bir örgütün faaliyetlerine katılmakla suçlandı.

Rus mahkemesi Birinci Akmescit Grubu çerçevesinde yargılanan Kırım Tatarları Teymur Abdullayev hakkında 16 yıl 6 ay, Uzeir Abdullayev 12 yıl 6 ay, Rüstem İsmailov 13 yıl 6 ay, Emil Cemadenov ve Ayder Saledinov hakkında ise 11 yıl 6 ay hapis cezası kararı almıştı.

Sözde Hizb-ut Tahrir davası bahanesiyle Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) işgal edilen Kırım’da, muhalif Kırım Tatarları ve Müslümanlara karşı baskı uyguluyor. Terörizm şüphesi ve aşırıcılıkla mücadele bahanesiyle işgalci kolluk kuvvetleri evlere baskın, yasa dışı aramalar düzenliyor ve insanları tutukluyor, Sovyetler zamanında uygulanan cezalandırıcı tipteki yöntemlerini kullanıyor.