Kırım'da yağan yağmurlar, su sorununu çözemedi

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da son birkaç günde yağan yağmurlar, su kıtlığı sorununu çözemedi. Yağışlara rağmen Kırım’da hiçbir barajda su seviyesi yükselmedi. İşgal edilen Kırım'da su kaynakları günden güne azalıyor.

Kırım Yarımadası’ndaki barajlarda toplamda yaklaşık 32,6 milyon metreküp su kaldı. Geçen senenin aynı döneminde, Kırım’daki barajlarda 80 milyon metreküp daha fazla su bulunuyordu.

İŞGALCİLERİN AKLINA GELMEYEN YÖNTEM YOK ANCAK PARA HARCAMAK İSTEMİYORLAR

Kırım’ın işgalci yönetimi, su kıtlığına karşı yağışlara umut bağlamaya devam ediyor. İşgal altındaki Kırım’a bunun için yağmur yağdıran uçaklar bile getirildi. Kremlin yönetiminin su kıtlığını önlemek için başvurduğu yöntemlerden biri de deniz suyunun arıtılmasıydı. Kremlin tarafından işgal altındaki Kırım’a “sorumlu” olarak atanan Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin, bu seçeneğin değerlendirildiğini iddia etse de yüksek maliyetler dolayısıyla ilgili proje şu an askıya alındı. 

İŞGALCİLERİN BAŞVURDUĞU YÖNTEMLER KIRIM’I KURUTUYOR

İşgalcilerin incelediği seçeneklerden bir başkası; atık suların arıtılması ve onların sanayi ihtiyaçları için kullanılması. Öte yandan, şimdilik Kırım’ın sözde yönetimi en hızlı, ucuz ve barbarca yönteme başvurarak yarımadada yeni kuyular açmaya başladı. Fakat bilim insanları, yönetimi söz konusu seçeneğin ekolojik felakete yol açabileceği konusunda uyarıyor. İşgalciler yeni su kuyularını açarak yeraltı sularını düşüncesizce pompalarken, Kırım’daki nehir ve göller kuruyarak yok oluyor.

Önerilerden biri Salgir nehrindeki suyu kullanmak oldu ama nehirdeki suyun çok pis olduğu ortaya çıkınca bu fikirden de vazgeçildi.

BARAJLARDAKİ SU KRİTİK SEVİYEYE DÜŞTÜ

İşgalci yönetimin, su kıtlığı sorununu çözecek yöntem arayışları devam ederken, Kırım’ın barajlarındaki su miktarı felaket seviyelere düştü. Örneğin Ayansk su barajının şu anki doluluk oranı yüzde 11. En kritik durum ise Bahçesaray su barajında kaydediliyor; barajdaki doluluk oranı yüzde 2,5.

KENTLERDE 2021 YILININ SONUNA KADAR SU ÇİZELGEYE GÖRE VERİLECEK

Kırım’ın büyük kentlerinde günün belirli saatlerinde su veriliyor. Şu an su sabah ve akşam üçer saat verilirken, işgalci yönetim suyun verilme saatlerini 2’ye düşürmeyi planlıyor. İşgalci yönetimin tahminlerine göre, yarımadada 2021 yılının sonuna kadar su çizelgeye göre verilmeye devam edecek.

Konu ile ilgili açıklama yapan Kırım’ın sözde Başkanı Sergey Aksyonov, “Hava durumu bundan sonra nasıl seyredecek göreceğiz. Ancak biz en kötüye hazırız; şimdilik Aralık 2021’e kadar suyun çizelgeye göre verilmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz.” dedi.

KIRIM’IN İŞGALİNDEN SONRA UKRAYNA ANAKARASINDAN YARIMADAYA SU TEDARİKİ KESİLDİ!

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.

Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.

KIRIMOĞLU: RUSYA YARIMADADAKİ SUYU ASKERİ İHTİYAÇLARI İÇİN HARCIYOR

Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım’ı işgal eden Rusya’nın yarımadadaki su kaynaklarını sivil nüfus için değil askeri ve sanayi ihtiyaçlarına harcadığını ifade etmişti.

RUSYA, KIRIM’DAKİ ASKERİ ÜSLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN YARIMADANIN SU KAYNAKLARINI SÖMÜRÜYOR!

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) İnsan Hakları Konseyi’nin temiz içme suyu ve sanitasyonu insan hakları olarak kabulünün yıl dönümü vesilesiyle bir açıklama yayımlamıştı.

Rusya’nın, işgal ettiği Kırım’daki su kaynaklarını askeri amaçlarla sömürmesine dikkat çekilen açıklamada, “İşgal altındaki Kırım’da yasa dışı olarak ele geçirilen sanayi kuruluşlarının ve doğal kaynakların aşırı kullanımı, yarımadanın nüfusunun içme suyuna erişimini tehlikeye atmaktadır. Bunun dışında işgalci yetkililer yarımadadaki askeri-sanayi komplekslerinin, askeri tesislerinin ve işletmelerinin gelişimini hızlandırmak için giderek daha fazla su talep ediyorlar.” ifadeleri kullanıldı.