Cengiz Dağcı, Sebilürreşad Derneğinde anıldı: "Dağcı'yı hatırlamadan birliği konuşamayız"

Kırımlı yazar Cengiz Dağcı, Sebilürreşad Derneğinin düzenlediği program vesilesiyle anıldı.

Ankara'daki Sebilürreşad Dergisi Genel Merkezi 5 Ekim 2019 tarihinde Cengiz Dağcı'yı anmak üzere önemli katılımcıların yer aldığı bir panel düzenledi.

Kırım Tatarlarının anavatanları Kırım’a duyduğu özlemi ve yaşamlarını, eserlerinde işleyerek hafızalara kazınan ünlü Kırımlı yazar Cengiz Dağcı, vefatının 8'inci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen panel ve Cengiz Dağcı Belgeseli gösterimi ile anıldı.

Türk Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen panelde kültür etkinlikleri kapsamında Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı, yapımcı ve yönetmen Zafer Karatay ile ressam-yazar aynı zamanda Sebilürreşad Yönetim Kurulu üyesi Recep Garip etkinlikte konuşmalar yaptı. Etkinliğe Kırım Derneği Başkanvekili ve DQTK (Dünya Kırım Tatar Kongresi) Genel Sekreteri Av. Namık Kemal Bayar, Kırım Derneği eski Genel Başkanı Tuncer Kalkay ve Hacı Bayram Veli Üniversitesinden Prof. Dr. Enver Aydoğan da katıldı.

Panelde Cengiz Dağcı’nın hayatı, fikirleri ve eserleri tüm yönleriyle ele alındı.

CENGİZ DAĞCI BELGESELİ GÖSTERİMİ

Programa, yönetmenliğini Zafer Karatay'ın yaptığı Cengiz Dağcı Belgeselinin gösterimiyle başlandı.

''CENGİZ DAĞCI'NIN YOK SAYILDIĞI TÜRK EDEBİYATI OLAMAZ''

Sebilürreşad Genel Yayın Yönetmeni ve Sebilürreşad Eğitim Kültür ve Medeniyet Derneği Genel Başkanı Fatih Bayhan yaptığı konuşmada Cengiz Dağcı'nın yok sayıldığı bir edebiyatın olamayacağı, Türk Edebiyatının hiç olamayacağı değerlendirmesinde bulundu.

Bayhan konuşmasına şu sözleriyle devam etti: ''Biz nasıl İsmail Gaspıralı'yı hatırlamadan bugün bu coğrafyada ittihadı, birliği, beraberliği konuşamazsak Cengiz Dağcı'yı da hatırlamadan birliği konuşamayız.''

CENGİZ DAĞCI VE EMEL DERGİSİ

Zafet Karatay, Cengiz Dağcı ile ilk görüşmelerinin Emel Dergisiyle başladığından bahsetti.
Karatay, yapmış olduğu Gaspıralı Belgeseli'nden yola çıkarak Cengiz Dağcı Belgeseli'ni planladığı süreci ve bu süreçte karşılaştığı zorluklara değindi.

Karatay, vatanından ve kültüründen uzakta yaşayan Cengiz Dağcı ile ölümü sonrası ne olacağını konuştuklarını ve ölümünden sonra da yoğun çabalar sonrası Cengiz Dağcı'nın mezarının Kırım'da olmasının tarihi bir olay olduğunu, kendilerinin de bu olaya vesile olmalarından kaynaklanan sevincini dile getirdi.

RUS İŞGALİ İLE DAĞCI'NIN MEZARI DA İŞGALE UĞRADI

Karatay, Kırım'ın 2014'te Rusya işgalinden sonra Dağcı'nın kabrinin de işgal edildiğini anımsattı.

EMEL DERGİSİNDE İŞGAL VE ZULÜM YILLARININ BENZERLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Emel Dergisinin Mart ayı sayısında Dağcı'nın doğumunun 100'üncü yılı iken Kırım'ın işgalinin 5. yılına yer verildiğini hatırlatan Karatay, yıllar içindeki zulmün benzerliğine Dağcı'nın eserlerindeki ''Korkunç Yıllar'', ''Yurdunu Kaybeden Adam'', ''Ölüm ve Korku Günleri'', ''Onlar da İnsandı'' eserlerinin isimlerine dikkat çekti.

Karatay'ın konuşmasında, Kırım topraklarının hala Kırım Tatarlarının; Gaspıralı'nın, Dağcı'nın toprakları olduğu ve olmaya devam edeceğini vurguladı. Bu meselenin sadece Kırım Tatarlarının meselesi olmadığını; tüm Türk milletinin gayretleri ile "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" şiarı ile bu coğrafyaya sahip çıkılabileceğini ifade etti.

Konuşmacılardan yazar, şair ve ressam Recep Garip ise konuşmasında, Kırım işgal edilmemişken ziyaret ettiği Kırım'da ve Dağcı'nın kabri başında yaşadıklarını ve Dağcı'nın eserleriyle kurduğu bağdan nasıl etkilendiğine değindi.

Konuşmacı Garip, Cengiz Dağcı'nın dünya çapında bir romancı olmasının yanı sıra kendi köklerinden kopmadığına dikkat çekti. Garip, Cengiz Dağcı'nın Türkçe düşündüğünü, Türkçe yaşadığını belirterek, ''Cengiz Dağcı romanlarıyla yaşıyor, yaşamaya boy vermeye, sürgün vermeye devam edecek.'' ifadeleriyle konuşmalarına devam etti.