Türkmenlerin büyük ozanı Şükür Bağşı’nın destansı hayat hikayesi
sinemadan sonra “Dutar’ın sesi” isimli tiyatro
oyunu ile de seyirci ile Aşkabat Drama Tiyatrosu’nda buluştu.
1831-1928 yılları arasında yaşayan Türkmen halk ozanı Bağşı, telli saz Dutar’ın en büyük ustalarından. Bağşı’nın, İran Hanı’na esir düşen kardeşini, Dutar sayesinde kurtarışı üzerinden sahnelenen oyun seyirciden tam not aldı.
Türkmen yazar Nurmurad Sarıhanov’un “Şükür
Bağşı’nın Hikayesi” adlı kitabından sahneye aktarılan oyun, yaşanmış gerçek bir
hikayeden oluşuyor.
SAVAŞLA DEĞİL, SAZ VE SÖZLE GELEN ZAFER
İran Hanına esir düşen kardeşini kurtarmak için silahlı
çatışma veya fidye ile kurtarmayı öneren Obasına karşı çıkan Şükür Bağşı,
kardeşini elindeki Dutar ile kurtaracağını söyler ve İran’a giderek,
Han’a, kardeşini Dutar ile kurtarmaya geldiği haberini gönderir. Han,
Şükür Bağşı’yı kendi ozanı Gulam ile yarıştırır ve zorlu bir rekabetten sonra,
ustalığını kabul ederek, esir tuttuğu kardeşini Şükür Bağşı’ya teslim eder.
Türkmen geleneklerinde önemli bir yeri olan müzik; barış, dostluk ve kardeşlikte çok güçlü bir
araç olarak görülüyor. Türkmenler, tarihi olayları, isteklerini, duygularını
müzik ile ifade ederek bu geleneği nesilden nesile aktarıyor.