Kırım Tatarlarına yönelik sistematik baskı politikası uygulayan işgalciler, işkence suçunu işlemekten de çekinmediklerini bir kere daha kanıtladılar.
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da 27 Mart tarihinde düzenlenen toplu baskınların sırasında işgalci güçler tarafından bulunamayan ve daha sonra Rusya’nın Rostov-na-Donu şehrinde alıkonulan Kırım Tatar siyasi tutsak Osman Arifmemetov, gözaltına alındığı sırada Rus kolluk kuvvetleri görevlilerinin kendisine ve arkadaşlarına uyguladığı insanlık dışı muameleyi anlattı.
ATR televizyon kanalına gönderdiği mektupta siyasi tutsak şu ifadeleri kullandı:
“27 Mart 2019 tarihinde saat 22.00 ile 23.00 arasında ben (Osman Arifmemetov) ve arkadaşlarım Remzi Bekirov ve Vladlen Abdulkadırov, Rostov-na-Donu şehrindeki McDonalds kafesinde bulunuyorduk. Siyah giyinmiş maskeli silahlı insanlar McDonalds binasına baskın düzenleyerek kendilerini, tanıtmadan bizden kimliklerimizi göstermemizi istedi. Ben Rusya pasaportumu gösterdim. Ellerimize ters kelepçe taktılar. Daha sonra bizi bir minibüste koltuklar arasında yüzüstü yatırdılar. Bizi kaçıranlar sırtımıza basarak yürüyordu. Bizi ormanlık bir yere getirdiler. Kelepçelerden tutarak kalça ve bacaklarıma tekme attılar. Copla kafama vurdular, bunun sonucunda ben birkaç kez bilincimi kaybettim.
Minibüsteyken ceplerimizi ve el çantamı iznim olmadan aramışlar. Bunun sonucunda çantamda olan namazlık, 16 bin 50 ruble tutarında param, parfümüm, şapkam, Ukrayna kimliğim ve pasaportum kayboldu. Ayrıca kolumdaki kol saatimi de çıkardılar ve cep telefonuma el koydular.
Bilincimi kaybettikten sonra, yeşil kıyafet ve maske giyen adamlar amonyak koklatarak beni kendime getirdi. Bu insanlar da kendini tanıtmadan beni başka bir minibüse bindirip farklı bir yere götürdüler. Gece geç saatte bizi bilinmeyen bir yere getirdiler. Yaklaşık bir saat sonra başka yeşil üniformalı şahıslarla bizi bir minibüse bindirdi ve Akmescit’teki Franko sokağındaki FSB binasına getirdi. Tüm bu süre boyunca ellerim ters kelepçeliydi. Şahsi eşyalarım bana geri verilmedi.”