Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin yeni atanan Başbakanı Ersin Tatar, Rum yönetiminin Fransa’ya adada üs vermesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Başbakan Tatar, Kıbrıs basınına konu hakkındaki açıklamalarında , “Uluslararası hukuka göre, Rumların tek başlarına Fransa’ya üs vermeleri kabul edilemezdir” ifadelerini kullandı. Fransa’ya üs verilmesi konusunda da, Başbakan Ersin Tatar, bunun Rum tarafının büyük bir ayıbı ve hukuksuzluk olduğunu kaydetti. Rum tarafının kendilerini hala Kıbrıs Cumhuriyeti olarak gördüğüne dikkat çeken Başbakan Tatar, bu konuda Kıbrıs’ın üç garantörü olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de söz hakkı olduğunu söyledi.
Ayrıca, “Uluslararası hukuka göre, böyle tek başlarına Fransa’ya üs vermeleri kabul edilemezdir. Bundan Kıbrıslı Türkler olarak rahatsızız. Ayni zamanda Türkiye de pozisyonunu netleştirmiştir. Türkiye de buna tabi ki olumlu bakmaz. Tepkimiz sonsuzdur. Bu pozisyonumuzu KKTC hükumeti olarak sürdüreceğiz. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da bu konuya tepkisini koyması gerektiğini ve mutlaka koyacağını, aksini düşündüğünü asla düşünmüyorum” diyerek Rum tarafının ortamı gerdiğine işaret etti.
“RUMLAR, CUMHURBAŞKANI AKINCI’YI DİNLEMEDİ”
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın 4 yıl önce görüşmeler başlamadan önce, bu sondaj çalışmaları, petrol gaz arama anlaşmalarının hepsinin durdurulması gerektiğini, çünkü görüşme sürecine zarar verdiğini söylediğini anımsattı. Başbakan Tatar, Rumların Cumhurbaşkanı Akıncı’yı dinlemediğini vurgulayarak, Rumların sondaj çalışmaları için 8 yeni anlaşma yapacağı bilgisini aldığını, bu insanlarla aynı çerçevede görüşmenin hiçbir anlamı olmadığını, artık Türk tarafının da bunları değerlendirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Tatar ayrıca, “Kıbrıs konusu sürekli evrilmekte. Doğu Akdeniz’deki hareketlilik, Güney Kıbrıs’ın çeşitli büyük ülkelerle anlaşmalar imzalaması, Türkiye’nin bu bölgede hak ve çıkarlarımızı korumak için iddialı adımlar atması, Fatih ve Yavuz gemisinin buralara gelip Kıbrıs etrafında sondaj çalışmalarında bulunabileceği ve Türkiye’nin pozisyonunun daha da netleşmesi, dolayısıyla Kıbrıs eski Kıbrıs değil. Yani sadece toprak meselesi değil, bu bölgedeki egemenlik hakları, bu bölgedeki hak ve çıkarlar. Sadece denizlerdeki değil, aynı zamanda hava sahası. Çok önemli kritik bir yerde yaşıyoruz. Biz bu süreci mutlaka ve mutlaka, her zaman olduğu gibi anavatanımız, garantörümüz Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yönetmek durumundayız” sözlerini kullandı.